Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Kamu görevlisiyiz, millî gelirden payımızı hakkıyla almak için mücadele eden örgütlü bir yapıyız. Devletten alacaklıyız, bu konuda tartışma götürmez bir gerçek var. Ama millete de borçluyuz, işimiz millete hizmet etmektir” dedi.
Eğitim-Bir-Sen’in, entelektüel kapasitesi, hareket tarzı, ilkesel değerleri ve kuruluşundan beri ortaya koyduğu hak ve özgürlük mücadelesiyle farklı bir sendika olduğunu kaydeden Yalçın, “Bizler kamu görevlisiyiz, eğitim çalışanıyız. Çocuklarımızı, gençlerimizi geleceğe hazırlayan bir kitleyiz; millî gelirden payımızı hakkıyla almak için mücadele eden örgütlü bir yapıyız. Devletten alacaklıyız, bu konuda tartışma götürmez bir gerçek var. Ama millete de borçluyuz, işimiz millete hizmet etmektir. Bu anlamda üzerimize düşeni yapıyoruz. 14 Şubat 1992’den bugüne kadar yüzümüzü yere getirecek, başımızı öne eğdirecek hiçbir şey yoktur. Sorunları teşhis, çözümleri tespit odaklı çalışmalarla sendikal kulvarda farkımızı ortaya koyduk. Yol gösterdik, yol açtık, yol aldık. Kayıplara son verdik, kazanımları artırdık. Müfredattan ders kitaplarına, sınav sisteminden yerleştirme uygulamalarına her konuda ses verdik, söz söyledik. Yayımladığımız raporlarla, odak analizlerle, yaptığımız çalıştaylarla, sempozyumlarla fikirlerimizi, öneri ve eleştirilerimizi muhataplarına ulaştırdık. Yakıp yıkan değil üreten, kırıp döken değil düzelten, cam indiren değil fikir bildiren, barikat kuran değil engel kaldıran tavrımızla yasaklara karşı çıktık, özlük ve özgürlük mücadelesi verdik. Bu mücadelenin altında entelektüel kapasite var” şeklinde konuştu.
Sorunlara çözüm önerileri geliştirmeye devam edeceğiz
Toplu sözleşme sürecinde kazanım için ter döktüklerini, Kamu İşveren Heyeti’yle üzerinde uzlaştıkları kazanımların dahi hakem kurulunun sosyal maliyeti göremeyen optik yanılmalarının kurbanı olduğunu dile getiren Yalçın, “Hakem kurulunun, emekçilerin beklentilerine duyarsız, haksız kararlarına sendikal tarihe miras niteliğinde şerh düştük, haklı gerekçelerimizi tarihe kaydettik. Biz, daha iyi bir eğitim sistemine sorunları öteleyerek ulaşılamayacağını çok iyi biliyoruz. Bu nedenle, örgütlü gücümüzle tüm bu sorunları daha yüksek sesle dillendirmeye, sorunlara çözüm önerileri geliştirmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Darbe döneminin ruhunu taşıyan yönetmeliği istemiyoruz
Darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliğinin kaldırılması için altı yıldır ‘serbest kıyafet’ eylemi yaptıklarını ifade eden Yalçın, “Biz altı yıldır ısrarla diyoruz ki bu yönetmelik değişmeli, bu yönetmelik antidemokratik, bu yönetmelik Kenan Evren’in ruhunu taşıyor; bizi haki yeşili olarak görmek ve hizaya dizmek istiyor. Kamu görevlilerine öz yeterlilikleri gelişmemiş insan muamelesi yapılmasını kabul edemeyiz. Onun için bu yönetmeliğin bir an önce değişmesi gerekmektedir” diye konuştu.
“En büyük gücümüz örgütlülüğümüzdür” diyen Yalçın, “Üye sayımızı daha da artırmak için gece gündüz demeden çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Örgütlü bilinç, örgütlü kapasite çok önemlidir. ‘Sen yoksan bir eksiğiz’ demeye devam edeceğiz” şeklinde sözlerini tamamladı.