Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye’deki değişim ve dönüşüme en büyük katkıyı Eğitim-Bir-Sen’in sağladığını belirterek, “Demokrasinin yeniden korku tüneline girmemesi, verdiğimiz mücadele sonucunda elde ettiğimiz kazanımların bir gecede sıfırlanmaması için daha güçlü bir sendikal örgütlenmeye sahip olmalıyız. Bizler adil olacağız ama tarafsız olmayacağız. Hak için adil, haksızlıklar için müdahil olacağız. Bizim tarafımız milletin, hakkın, emeğin, mazlum ve mağdurun yanıdır” dedi.
Eğitim-Bir-Sen Ankara Eğitim Yöneticileri Buluşması, TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, Eğitim-Bir-Sen Onursal Başkanı Ahmet Gündoğdu, Eğitim-Bir-Sen Genel Yönetim Kurulu, Şube başkanları ve yönetimleri, ilçe temsilcilik yöneticileri, İl Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt, okul müdürleri ve müdür yardımcılarının katılımıyla gerçekleştirildi.
Hakkın, emeğin, mazlum ve mağdurun yanındayız
Yoğun bir katılımın olduğu ‘Eğitim Yöneticileri Buluşması’nda konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, kronikleşmiş sorunlarını geride bırakmış, daha özgürlükçü ve demokratik bir Türkiye için çalışmalarının devam ettiğini ifade ederek, yeni Türkiye’nin inşası, medeniyet değerlerinin farkında olan ama aynı zamanda dünyadaki gelişmeleri de takip edebilen, araştıran, soran, sorgulayan, ülkesi ve milleti için çalışacak yeni bir neslin yetişmesinde okul yöneticilerine büyük görevler düştüğünü söyledi. Yalçın, “Hiçbir zaman adaletsiz uygulamaların, haksızlıkların tarafı olmadık ve olmayacağız. Adil olacağız ama tarafsız olmayacağız. Hak için adil, haksızlıklar için müdahil olacağız. Bizim tarafımız ve yerimiz bellidir; milletin, hakkın, emeğin, mazlum ve mağdurun yanındayız” şeklinde konuştu.
Yetkili sendika olmanın önemine işaret eden Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “15 Mayıs, sendikal açıdan son derece önemli bir tarihtir. Bu süreçte, herkes üzerine düşen sorumluluğu kuşanmalıdır. Ülkemizde çalışanların yüzde 32’si hâlâ örgütlü değil. Bu örgütsüz kitleye ulaşarak verdiğimiz demokratik mücadeleyi anlatmamız, kazanımlarımızı hatırlatarak eğitim çalışanlarını ayrımsız kucaklamamız gerekir. Herkesin bu noktada ortak sorumluluğu var. Sizler, özgürlüklerin, kazanımların kökleşmesinin, bu ülkenin korku tünelinden çıkmasının ve bu ülkenin kadim medeniyetiyle yeniden buluşmasının öncülerisiniz.”
Üniversite kapılarının nizamiye, üniversite bahçelerinin kışla olmaması için daha güçlü bir Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen’e ihtiyaç olduğunu kaydeden Ali Yalçın, “Hiçbir kızın, hiçbir kadının özgürlüğünün Genelkurmay kapısı dâhil hiçbir yerde bir daha turnikelere sıkıştırılmaması için, 17 bin faili meçhulün ve asit kuyularının bu ülkenin bir daha kaderi olmaması ve kardeşlik sürecine, çözüm sürecine, kardeşin kardeşle kucaklaşmasına bu ülkede bir daha kurşun sıkılmaması, adaletin herkes için olması, adaletin kimsenin zimmetine geçmemesi ve bu ülkede adaletin omuzlardaki yıldızlarla ölçülmemesi, milletin inancıyla bir daha dalga geçilmemesi, millet iradesini kafeslemeye çalışan darbecilerin ve yandaşlarının bir daha teneffüs imkânı bulmaması ve tam demokrasiye geçilmesi için daha güçlü bir sivil toplum örgütlenmesine, Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen’e ihtiyaç vardır” diye konuştu.
Nöbete ücret ve sınav görev ücreti
Konuşmasında nöbete ücret ve sınav ücreti konusuna da değinen Genel Başkan Ali Yalçın, “Diğer kamu kurumlarında ücret karşılığında yapılan nöbet görevlerinin eğitim çalışanlarına angarya olarak yaptırılmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bu çarpıklığı tespit eden, kamuoyunun ve hükümetin gündemine taşıyan sendika olarak 81 ilde imza kampanyası başlattık ve toplanan 350 bin imzayı, hükümete iletilmek üzere, Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e teslim ettik. Karşılıksız nöbet görevine hayır diyor ve bunun bir an evvel çözüme kavuşturulması yönündeki talebimizi bir defa daha yineliyorum” ifadelerini kullandı.
Toplu sözleşmede kararlaştırdıkları ve devamında yapılan KPDK toplantılarında görüşülen, Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı’nda konunun muhatapları ile bir araya gelerek çözümüne odaklandıkları ‘sınav görev ücretinde adalet’ taleplerinin hâlâ yerine getirilmediğini vurgulayan Yalçın, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı sınavlarda kapıda güvenliği sağlayanlara 120 TL, içeride sınav görevi yapanlara 45 TL ücret ödenmektedir. Bu, adil bir durum değil. Bu hususta ivedilikle adalete uygun bir düzenleme yapılmasını istiyoruz” dedi.
İşler: Sorunların toplu sözleşmede çözüme kavuşturulacağına inanıyorum
Meclis Milli Eğitim Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, öğretmene nöbet ücreti ve sınav ücretleri gibi sorunların toplu sözleşme masasında çözüme kavuşturulacağına inandığını söyledi.
AK Parti iktidarları döneminde 70 kişilik sınıflardan Türkiye’nin birçok bölgesinde 20-25 kişilik sınıflara geçildiğini belirten İşler, Cumhuriyet döneminde yapılan öğretmen atamalarının büyük çoğunluğunun kendi iktidar dönemlerinde yapıldığını dile getirdi. 7 Haziran seçimlerinin ülke tarihi açısından çok önemli olduğunu, bugüne kadar atılan demokratik adımların kalıcı hale gelmesi için yeni anayasanın yapılmasının hayati önem taşıdığın kaydetti.
Gündoğdu: Önemli olan insanın milletine hizmet edebilmesidir
Eğitim-Bir-Sen Onursal Başkanı Ahmet Gündoğdu ise, yıllardır yürüttüğü sendikal mücadelede edindiği birikimi Yeniden Büyük Türkiye hedefi doğrultusunda milletin ve dünya mazlumlarının hizmetine sunmak için siyasete adım attığını ifade ederek, “Önemli olan mevkiler ya da makamlar değildir, insanın ülkesine milletine hizmet edebilmesidir. Kulvarlar farklı olsa da insanın yeryüzünü imar etmekle yüklendiği sorumluluğun sadece şekli değişebilir, yapılması gereken özde aynıdır. Türkiye’nin çözülmesi gereken çok önemli meseleleri var. Bunlardan biri de çözüm sürecidir. Bu ülkede yeşeren kardeşliğin kadim değerlerimiz ekseninde devam etmesi için herkese büyük sorumluluklar düşmektedir” değerlendirmesinde bulundu.