15 Temmuz anma etkinlikleri kapsamında Güvenpark’ta basın açıklaması gerçekleştiren Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “15 Temmuz ve devam eden günlerde meydanlarda direniş çadırları kurup nöbet tuttuğumuz gibi bugün de FETÖ, kirli emelleri, ahlaksız stratejileri, algı operasyonlarıyla birlikte tümüyle bertaraf edilene kadar nöbetimizi sürdüreceğiz. O gün ne kadar müteyakkız idiysek bugün de aynı his ve bilinçle teyakkuz halindeyiz. 15 Temmuz’da kanımızla kurtardığımız emanetimizin, davamızın, geleceğimizin, inancımızın, sinsi stratejilerde kaybedilmesine izin vermeyeceğiz. Yeni tuzaklara karşı uyanık olacağız. İşte bugün 81 ilde aynı anda 15 Temmuz’u anmak için aynı ruhla alanlardayız. 15 Temmuz’un ruhunu daima diri tutacağız” dedi.
15 Temmuz Direniş Ruhu Yolumuzu Aydınlatmaya Devam Edecek!
Alanda coşkulu kalabalığa hitap eden Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, bir yıl önce FETÖ’nün hain bir şekilde millete boyun eğdirmeye çalıştığını belirterek, “Bu girişimi bir darbenin yanında bir işgal girişimi olarak değerlendiriyoruz. Hain darbe ve işgal girişiminde 8 binden fazla askeri personel, 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç, 3 askeri gemi ve 4 bine yakın silah bu millete karşı kullanıldı. Meclis, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Özel Harekât Daire Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT saldırıya uğradı. Genelkurmay, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, TRT ve onlarca kurum işgal edildi. Onlarca kurumun işgalini ise millet engelledi. Darbe girişimi sonucu 250 kahraman kardeşimiz şehit, 2 bin 193 kardeşimiz de gazi oldu” diye konuştu.
Sözü “Şehirler ölmez vatan bölünmez” sloganlarıyla kesilen Yalçın, “15 Temmuz bize iki şey hatırlatıyor; Birincisi; FETÖ’cü ihanet. İkincisi; kahramanca direniş, vatana sadakat, şehadet ve yeniden diriliş. İhaneti de sadakati de unutmayacağız ve unutturmayacağız. Çünkü gaflete uyuyan ihanete uyanır. 15 Temmuz bir şehadet geçididir. Çanakkale’nin kınalı kuzularının, Kafkasların, Sarıkamışların, Yemenlerin hikâyesidir. 15 Temmuz bir şehadet şölenidir! 15 Temmuz bir diriliş gecesidir! 15 Temmuz bir iman manifestosudur! 15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız!” ifadelerini kullandı.
Üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen bazı çevrelerin 15 Temmuz ihanetinin boyutunu idrak edemediklerinin altını çizen Yalçın şöyle devam etti: “Bu çevreler, darbe başarılı olsaydı 16 Temmuz sabahı nasıl bir felakete uyanacaklarının farkında değiller. Hiçbir insani, İslamî, ahlaki değer taşımayan bu Bâtınî sapkın örgütlenmenin yapabileceği kötülükler tasavvur ve muhayyilemizi aşar. Darbe başarılı olsaydı Eski Türkiye’nin FETÖ'cü modifikasyonuna uyanacaktık. Darbe geçekleşseydi Türkiye bu darbenin arkasındaki üst aklın oyuncağı haline gelecek, ekonomik olarak da bir sömürü ve yağma ülkesine dönüşecekti. 13 yılda dişimizle tırnağımızla elde ettiğimiz haklarımız elimizden alınacaktı. Darbe girişimi başarılı olsaydı, muhacirler sığınacak bir yurt bulamayacak, mazlumlar kendilerine uzanan yardım elini kaybedecekti. İşte bu gerçeklerin farkında olan milletin sadık evlatları o gece “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” diyerek bir insan seline dönüştüler ve zulmün tankını topunu uçağını bombasını ezip geçtiler.”
Memur-Sen olarak o gece 1 milyon üyesiyle alanlarda olduklarını kaydeden Yalçın, ‘destanlar yayılır mezarımızdan’ diyerek alanlara akın ettiklerini belirtti. Yalçın, o gece tüm vatandaşların ayrım gözetmeksizin sahadaki yerini aldığına dikkat çekti.
Darbenin FETÖ tarafından değil, üst akılları tarafından tasarlandığını kaydeden Yalçın, sözlerine şöyle devam etti: “Bu üst akıl 15 Temmuz öncesi DAİŞ’ten PKK’ya, FETÖ’den DHKPC’ye, TİKKO’dan Gezicilere bütün kozlarını oynadı. Başaramayınca darbeye yeltendi. Bu ihaneti 27 Mayıs’tan, 12 Eylül’den 28 Şubat ihanetlerinden ayıramayız. Bu darbelerin her biri aynı odakların ayrı taşeronlara verdikleri ihalelerdir. Peki, kim bu üst akıl? Suriye’de bizim karşımızda hangi aktörler varsa, Irak’ta tezlerimizi kimler çürütmeye, bizi denklemin dışında kimler tutmaya çalışıyorsa, Kendileriyle savaştığımız, binlerce evladımızı katleden teröristleri kimler koruyorsa, kimler onlara ülkelerini açıyorsa, kimler onlarla stratejik işbirliği içine giriyorsa bu işgal girişiminin arkasında onlar var. 15 Temmuz darbe girişimi, emperyalistlerin bölgemizde uzun zamandır sergiledikleri kirli oyunların yeni bir perdesidir. FETÖ ise bu oyunda senaryonun gereğini yapan bir aktördür. Üst akıl dediğimiz küresel terör şebekesi, küresel faiz lobisi, küresel emperyalist çete 15 Temmuz’da yenildi. Bütün tezleri çöktü. FETÖ’cü darbecilere sahip çıkan, kucak açan ülkelere de buradan sesleniyoruz: Bu milleti PKK ile DAİŞ ile yıkamadınız FETÖ’yle de yıkamayacaksınız. Artık darbelerle millete baş eğdirme devri 15 Temmuzla kapanmıştır.”
“Üst Aklın yeni tezgâhlarına akıl ve iman ile karşı koyacağız” diyen Yalçın, “O gece bizimle birlikte İslam coğrafyası da sokaklarda elleri semada dilleri duada direnişteydi. Malatya’la birlikte Kudüs, Gazze, Kahire; İstanbul’la birlikte Halep, Bağdat, Kabil; Konya ile birlikte Kayrevan, Bosna, Mekke; Ankara ile birlikte Kerkük, Erbil, Buhara, Bakü kıyamdaydı, ayaktaydı. İşte bu nedenle diyoruz ki, bütünlüğümüze kast etmiş sömürgeleştirme ve işgal planına karşı çözüm hiç şüphesiz ki, milletleşme, ümmetleşme ve kardeşleşmedir. Artık daha güçlü bir Türkiye var. Ama diğer yandan da yeni tuzaklara karşı uyanık olacağız. 15 Temmuz’un ruhunu daima diri tutacağız. İşte bugün 81 ilde aynı anda 15 Temmuz’u anmak için aynı ruhla alanlardayız. Unutmayalım ki, Türkiye ne kadar güçlenirse küresel emperyalizm de o kadar kuduruyor, öfkeleniyor. O halde görev bitmiş değil. 15 Temmuz’da çıktığımız sokaklardan evlerimize dönüp uyumaya kalkarsak bizi uykumuzda boğarlar. Darbeciler şimdi mahkemelerde hesap veriyorlar. 15 Temmuz gecesi ellerimizle yakalayıp adalete teslim ettiğimiz hainler türlü ayak oyunları içindeler. Yıllardır eğitimi aldıkları takiyye ve pişkinlikle, hakikati sulandırma, zihinleri bulandırma, davanın seyrini saptırma, darbe girişimini tartışmaya açma, Gülen’i temize çıkarma, zaman kazanma, hakikati zehirleme amacıyla “kontrollü darbe söylemini son derece örgütlü bir şekilde, bir plan dairesinde ilmek ilmek örmeye çalışıyorlar. Ama asla meydanlardaki zaferi mahkeme salonlarında kaybetmeyeceğiz. O nedenle FETÖ davalarını takip edelim. Müdahil olalım. Mahkeme salonların önünde çadırlarımızı kuralım. Milli İrade Nöbetleri gibi şimdi de Adalet Nöbetleri tutalım” ifadelerini kullandı.
Coşkulu kalabalığa “15 Temmuz Zaferine Sahip Çıkalım” çağrısında bulunan Yalçın, “250 şehidimizin hatıralarına ve ailelerine, 2 bin 193 gazimize, kazandığımız 15 Temmuz zaferine sahip çıkalım. FETÖ davaları, Türkiye’nin darbeler tarihinin kirli parantezini kapatan 15 Temmuz direnişinin son hamlesi olması nedeniyle stratejiktir. Biz millet olarak, bu davanın hem mağduru, hem müştekisi, hem tanığı hem müdahiliyiz. Millet olarak aklımızla oynanmasına, darbecilerin cezadan kurtulmasına müsaade etmeyeceğiz. Nasıl ki 15 Temmuz ve devam eden günlerde meydanlarda direniş çadırları kurup nöbet tuttuysak, bugün de Fethullahçı Terör Örgütü, kirli emelleri, ahlaksız stratejileri, algı operasyonlarıyla birlikte tümüyle bertaraf edilene kadar nöbetimizi sürdüreceğiz. O gün ne kadar müteyakkız idiysek bugün de aynı his ve bilinçle teyakkuz halindeyiz. 15 Temmuz’da kanımızla kurtardığımız emanetimizin, davamızın, geleceğimizin, inancımızın, sinsi stratejilerde kaybedilmesine izin vermeyeceğiz. 15 Temmuz’un yıldönümü vesilesiyle şehitlerimize Yüce Rabbimizden rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyor ve şükranla anıyoruz. Zalimlerin hem bu dünyada hem de ahirette yaptıklarının hesabını vereceklerine inanıyoruz. Mescid-i Aksa'da 15 Temmuz arefesinde şehid edilen Filistinli kardeşlerimizi de rahmetle anıyoruz. Siyonist İsrail'i ve destekçilerini lanetliyoruz. Kudüs özgür olana dek direneceğiz, kardeşlerimizin yanında duracağız.” değerlendirmesinde bulundu.