Her şey gün gibi aşikâr.
İhanet örneklerinden en şedit olanlarını sergilediler ama…
Başaramadılar.
Meşum planları tutmadı.
Har şeyi takdir edeni hesaba katmadılar.
Gafiller…
Başkomutanın fermanıyla sürü zannettikleri asiller, onur abideleri gibi karşılarına dikilince paniklediler…
Beceriksizliğin oluşturduğu pis kokulu, katı-sıvı karışımlı madde paçalarından akıyor…
Gubur fareleri fena dağıldılar…
***
Aziz vatandaşım, hitabım sanadır.
Havayı kokla ve iz sür…
İpin ucu puşta çıkıyor.
Dik duruşuna devam et…
Eğilme, bükülme ve hesap sor.
***
İşte, “İpin ucunun puşta çıktığına dair” en çarpıcılarından bir örnek:
“'CIA Direktörü Brennan darbe girişiminin içinde'
Eski ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’in Özel Kalem Müdürü Lawrence Wilkerson Türkiye'deki darbe girişimine dair açıklamalarda bulundu.
Eski ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'in Özel Kalem Müdürü Lawrence Wilkerson, CIA Direktörü John Brennan'ın Türkiye'deki darbe girişiminde rolü olduğunu söyledi.
Sputnik'e konuşan Wilkerson, şunalrı söyledi:
“Bence John Brennan ve diğerlerinin Türkiye'de neler olup bittiğinden haberdar olduklarına şüphe yok” diyen Wilkerson, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ya buna karşı tavsiyelerde bulundu ki bu zaman zaman olur, ya zorla etki etmek için sürecin tam ortasında ya da ikisinin arasında bir yerde.”
ABD'nin çıkarlarına ‘düşman' olarak gördüğü hükümetleri değiştirmek için siyasi ya da askeri araçları kullandığının altını çizen Wilkerson, “Bizim yaptığımız gibi gizli operasyonları adet haline getirdiğinizde, bizim gibi bir kez ‘Yeni Roma' olduğunuzda bunun olmadığını düşünmeyin; kaçınılmaz şekilde bu operasyonlara yakalanıyorsunuz” dedi.
Wilkerson ayrıca, eski ABD Başkanı Donald Reagan döneminde CIA'in 58 gizli operasyon gerçekleştirdiğini de hatırlattı.”
“http://www.timeturk.com/cia-direktoru-brennan-darbe-girisiminin-icinde/haber-210362”
Neredeyse eli kalem tutan, herkes yazdı halen de muhtelif kalem sahiplerince yazılıyor…
Ağzı laf yapan herkes telaffuz etti/ etmeye devam ediyor…
Aklın yolu bir ise bir vazife de bize düşüyor.
Vazifemi yapıyorum.
Bütün bu yazılan/söylenenlerden sonra esaslı sual şu:
“Gereği niçin yapılmıyor?”
***
Kabul etmeliyiz ki Devlet aklı, fert aklından evladır.
Herkes eleştirir ama ben o klasik ifadeyi yeniden hatırlatıyorum:
“Büyüklerimiz bizden iyi bilirler”
Buna rağmen hinlik etmek pahasına da olsa soruyorum:
ABD’nin akim kalmış terörist kalkışmaya müdahil -belki de organizatör- olduğu muhtelif kaynaklar tarafından teyit edilmiş olmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti, bu cürmün hesabını neden sormuyor?
Mesela İncirlik Hava Üssü neden hala kapatılmıyor?
NATO denilen zalim yapıdan neden ayrılmıyoruz?
Gavurlara entegre olma faaliyetlerinden neden vazgeçmiyoruz?
Siz soruların sayısını artırabilir ya da bu suallerden ötürü beni “aklından zoru var” diye suçlayabilirsiniz.
Cevap veriyorum:
“Evet, aklımdan zorum var”
Canımdan ve vatanımdan zorum varken aklımdan zorum olması çok mu önemli?