Akaryakıtta Dönen Oyunlar

Rekabet Kurumu'nun ardından DDK da akaryakıt fiyatlarıyla ilgili zehir zemberek rapor yayımladı. Kurul tavan fiyatın eksik uygulandığını tespit etti. İşte 120 milyar dolarlık enerji sektöründeki oyunlar

120 milyar dolarlık enerji sektörünü mercek altına alan Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, çarpıcı gerçekleri gün ışığına çıkardı. 550 sayfalık raporun tam metnine ulaşıldı.

Akaryakıtta, rafineri çıkışından pompaya uzanan ağda yüksek kazançların elde edildiği tespiti yapılan raporda "Ülkemizdeki dağıtıcı ve bayi paylarının, rekabet düzeyinin yüksek olduğu AB ülkelerindeki dağıtıcı ile bayi marjlarına kıyasla oldukça yüksek seyrettiği tespit edildi" ifadesine yer verildi.

Geçtiğimiz yıl haziran ayında başlayan iki ay süre ile geçerli tavan fiyat uygulamasının da beklenen olumlu ve kalıcı etkiyi sağlamadığı vurgulandı.

Akaryakıt piyasasında ithalatın yasal mevzuat nedeniyle neredeyse imkânsız hale getirildiği belirtilen raporda, akaryakıt şirketlerinin indirimleri pompaya yansıtmada zamlar kadar istekli olmadıkları belirtiliyor.

Rekabet Kurumu da 2008 yılında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na (EPDK) bir yazı göndererek, akaryakıt sektöründe uygulanan fiyatların çok yüksek olduğunu, bunun sektörde rekabetin sağlanmamasından kaynaklandığını bildirmişti.

Zehir zemberek rapordan başlıklar :

KÂR ŞAHANE: Akaryakıtta bayi ve dağıtıcı kâr payları, Türkiye'ye yakın dört Avrupa Birliği (AB) ülkesinin deki kar paylarının yaklaşık 2 katı. Benzinde AB ortalamasında toplam kar payı 25 kuruş iken Türkiye'de 42 kuruş. Motorinde ise AB'de toplam kâr payı 32 kuruş iken Türkiye'de 39 kuruş.

FAHİŞ FİYAT: Türkiye'de rafineriler dağıtıcılarla yaptığı anlaşmada akaryakıt fiyatını belirlenen formüllerden yer yer yüzde 14'e kadar pahalıya satabiliyor. Bu rakam milyarlarca dolarlık fazladan kâr getirirken maliyet tüketicilerin sırtına yükleniyor. Rafineriler için fiyat metodolojisi değişmeli. Dünya standartları uygulanmalı.

İTHALAT KOLAYLAŞSIN: Ülkemizde petrol ithalatı serbest olmasına karşın, petrol ithalat rejiminin zorlaştırıcı yapısı dağıtıcıları tek rafineriye mecbur etmekte. AB ülkelerinde ithalat 1-2 günde yapılırken ülkemizde bu süreç 14 günü bulmakta. İthalatın önü açılarak akaryakıtta serbest piyasa şartları oluşturulmalı.

İNDİRİMLER YANSITILMIYOR: Akaryakıtta serbest piyasaya geçilmesi ile fiyat artışlarını anında pompaya yansıtan akaryakıt şirketleri, indirimleri yansıtmakta çok yavaş kalıyor. İncelemelerde fiyat düşüşlerinin bazen geç yansıtıldığı bazı durumlarda ise hiç yansıtılmadığı tespit edildi.

GİZLİ ZAM: Akaryakıt zamlarında genellikle küsuratlı rakamlar yuvarlanıyor. Bu şekilde zamlar olması gerekenden daha yüksek oranlarda pompaya yansıyor.

TABAN FİYAT OLSUN: Bazı ihalelerde şirketlerin rekabet gereği maliyet altında teklif verdiği görülmekte. Şirketleri kaçağa götüren bu durma karşı akaryakıtta taban fiyat uygulanmalı. Buna paralel olarak denetimler sıklaştırılmalı.

KAÇAKLA MÜCADELE FONU KAÇAK KULLANILIYOR: Kaçak akaryakıtla mücadele için bugüne kadar yaklaşık 250 milyon Lira fon Jandarma, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Sahil Güvenlik gibi destek veren 'protokolcü' kuruluşlara aktarıldı. Ancak bu ödeneklerin amacına uygun kullanılmadığı tespit edildi. Örneğin Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda yapılan denetimde kaçak akaryakıt için ayrılan ödeneğin dalış eğitimi, yurtdışı yolluğu, harcırah gibi amacı dışında kullandığı görüldü.

'Tavan fiyat eksik uygulandı'

DDK tarafından hazırlanan raporda geçtiğimiz yıl Temmuz-Ağustos aylarında akaryakıt fiyatlarında beklenmedik yükseliş üzerine EPDK tarafından uygulanmaya başlanan tavan fiyat uygulamasına da eleştiriler getirildi.

Uygulamada bayi ve dağıtıcı kârlarının yüzde 60 azalmasına rağmen rafine ve vergi payının etkilenmediğinin altı çizilerek "Veriler uygulamanın tüketiciye istenen düzeyde yansımadığını gösteriyor.

Tavan fiyat uygulaması rafineriyi de içine alacak şekilde tekrar yapılandırılmalıdır. EPDK'nın tavan fiyat kararı almadan Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Maliye'nin görüşünü alması yerinde olacaktır" ifadelerine yer verildi.

Rapor Başbakanlık'ta

20 Mayıs tarihinde tamamlanan rapor değerlendirilmek üzere Başbakanlığa gönderildi. Anayasa'nın 108. maddesine göre Cumhurbaşkanlığına bağlı olan Devlet Denetleme Kurulu tüm kamu kurumlarını denetleme yetkisine sahip.

Cumhurbaşkanının isteği üzerine harekete geçen Kurul, kurumlar üzerinde gerçekleştirdiği teftiş sonrası oluşturduğu raporu, "Gereği 45 gün içinde yerine getirilmesi" şerhiyle Başbakanlığa gönderiyor. Rapor sonucu gerekli adli ve idari soruşturmaların yapılması isteniyor.

SABAH

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri