fay hattının belediye meclis kararıyla, kasabanın 3 kilometre uzağına taşındığına şahit olmuştuk ama sınıfta kalan öğrencilerin, üniversite yönetim kurulu kararıyla, notlarının değiştirildiğine hiç şahit olamamıştık. Onu da gördük!..
Rektör olayı doğruladı. Suçu, hocalara attı. “Yoksa öğrenciler mağdur olacaktı“ dedi. Hocalar ise olaya çok farklı bakıyor.
Öyle ya da böyle, notların değiştirildiği bir ortamda, akademik özerklikten ne kadar bahsedilebilir?
Hele hele söz konusu olan bir vakıf üniversitesiyse.
İsterseniz gelin lafı hiç uzatmadan önce üniversite yönetim kurulu kararına, ardından hocaların ve rektörün bu konudaki değerlendirmesine bir göz atalım.
Notlar nasıl değişti?
Siz konusu yönetim kuruluna, Mimarlık, Mühendislik Fakültesi Dekanı’nın katılmadığına, özellikle dikkat çekmek isteriz!
“X Üniversitesi Yönetim Kurulu Kararı:
Toplantı tarihi: 21 Mart 2012
Toplantı No: 2012/12
Karar 10: Üniversitemiz Mimarlık-Mühendislik Fakültesi İç Mimarlık Bölümünde 2011-2012 Eğitim-Öğretim yılı güz döneminde verilmiş bulunan INAR 401 “Design Studio V” dersinin final sınavında sınav değerlendirme komisyonunun teşkil ve değerlendirme yönteminde usulsüzlük ve bazı üyelerin not değerlendirme beyanında bulunmadıkları tespit edilmiştir. Bu dersi almış olan öğrencilerin sınavın tekrarı durumunda hak kaybına uğrayacakları düşünülerek ders notlarının aşağıdaki şekilde değiştirilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir.
Eski not: Yeni not:
FF DD
FD DC
DD CC
DC CB
CC BB
CB BA
Prof. Dr. Rektör, Prof. Dr. FEF Dekanı, Prof. Dr. Hukuk Fakültesi Dekanı, Prof. Dr. İ.İ.B. Fakültesi Dekanı, Prof. Dr. M.M. Fakültesi Dekanı (Mazeretli-İzinli), Prof. Dr. Üye, Prof. Dr. Üye, Prof. Dr. Üye...
‘Notlar baskıyla yükseltildi’
Her ne kadar üniversite yönetimi, tam aksini iddia etse de söz konusu proje dersinin hocaları notların baskıyla yükseltildiği inancında. İşte onların bu yöndeki iddiaları:
“2011 Güz Dönemi sonunda İç Mimarlık Bölümü dördüncü sınıfında Tasarım Stüdyosu V dersinden 16 öğrenci başarısız oldu ve bunun devamı olan Diploma Projesi dersini bahar döneminde alma haklarını kaybettiler. Bunun üzerine bazı öğrenci yakınlarının üniversite üst yönetimine yaptıkları baskılar sonucunda, Rektörlük önce bölüm içindeki başka hocalardan oluşan bir komisyon kurup öğrencilerin yeniden değerlendirilmesini istedi, bu komisyon da öğrencilerin notlarında bir değişiklik yapmayınca, Üniversite Yönetim Kurulu (hiç yetkisi olmamasına rağmen) bu 16 öğrencinin notlarını, bölüme sorma gereği bile duymadan, başarılı olmalarını sağlayacak şekilde tepeden inme değiştirdi, ardından da notu veren ders sorumluları hakkında soruşturma açtı.
Bahar döneminin yarısına gelinmesine rağmen, bu öğrenciler için yeni bir sınıf açılarak Diploma Projesi dersine devamları sağlandı. Bu öğrenciler arasında, derse çok az devam edip proje teslim etmeyen öğrenciler bile bulunmakta. Ne kamu ne de vakıf üniversitelerinde bugüne kadar görülmemiş yasadışı bu uygulamaya ait Üniversite Yönetim Kurulu kararının metni yukarıda verilmektedir...”
Rektör ne diyor?
Astığı astık, kestiği kestik hocalar, dünyanın her yerinde var. Taktıkları öğrencilere, hayatı zehir ederler. Bu yüzden öğrenim hayatı yarım kalan çok öğrenci bulunuyor. Bazıları mahkeme kararı ile haklarına kavuşsa da genelde mağdur olan hep onlar oluyor. Özellikle de devlet üniversitelerinde. Öğrenci aflarının genelde bir işe yaramaması de hep bu yüzden. Aynı hoca görevde olduğu sürece, öğrenciler ağızlarıyla kuş tutsalar yine de mezun olamazlar. Son sınıfta ve tek dersten bekleseler bile...
Böylesi durumlarda bile hiç kimsenin aklına gelmeyen bu yöntemi, bir vakıf üniversitemiz, “Türk İcadı“ olarak akademik hayata geçirmiş oldu!
Bundan böyle, hocalar istedikleri kadar düşük not versinler, yönetim kurulu toplanıp, bir anda çok farklı kararlar alabilir. Ve bu ne kadar akademik, daha da önemlisi ne kadar etik?
Söz konusu uygulamayı, ilgili üniversitenin rektörüne de sorduk. Olayı doğruladı. Kabahati hocalara buldu ve haklarında soruşturma açıldığını söyledi.
Rektör Hoca’nın öğrenciden yana babacan tavrı, takdire şayan. Ama yolu bu mu olmalıydı? İşte o tartışılır! Gerekçelerine gelince: “ Söz konusu değerlendirmeler 8 hoca tarafından yapıldı. 3’ü dersin hocası, 2’ bölümden, 3’ü misafir hocaydı. Dersin hocaları aralarında anlaşıp en düşük notu vermişler, diğerleri ise farklıydı. İkinci kez değerlendirme yapıldı yeni en düşük notu verdiler. Sanki bir kasıt var izlenimini verdiler. Çocuklar, son sınıf öğrencisiydi ve mezuniyetleri zora girecekti. Öğrencilerimizin hakkını koruduk. Altında başka bir şey aramamak gerekir...”
Özetin özeti: Her şey öylesine birbirine karıştı ki, en olmaz denilenler bile olağan hale geldi!.
Abbas GÜÇLÜ-Milliyet