AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik "radikal bir tutum değil" dese de AK Parti MKYK'nın teşkilâtı atama yetkisini geri alması parti içi dinamikler açısından önemli bir gelişme.
Konu yaklaşık iki aydır MKYK üyelerinin büyük bölümünün gündemindeydi. 1 Kasım seçimlerinden sonra teşkilâtlarda yapılan bazı görevden alma ve atamalar rahatsızlık yaratmaya başlamıştı. Rahatsız olanlar açısından mesele o ismin yerine bu ismin gelmesi değil, değişikliklerin yapılış biçimiydi. İl ve ilçe başkanları haklarındaki raporlar nedeniyle görevden alınıyordu. Adıyaman, Mersin teşkilâtlarındaki değişiklikler gibi... Ama bunlar ne kadar "objektifti". Yeni atamalar hangi kriterlere göre yapılıyordu?
Bu soruların sorunlu hâle gelmeye başladığı teşkilâtların, milletvekillerinin rahatsızlıklarının ortaya çıktığı belirtiliyor.
Bir MKYK üyesinin ifadesiyle, "Teşkilâtın genleriyle oynanmaya başlanmıştı."
DAVUTOĞLU'NA MESAJ MI?
AK Parti kurulduğundan bu yana, her büyük kongreden sonra toplanan ilk MKYK toplantısında, parti tüzüğüne göre kurulun uhdesinde olan il ve ilçe başkanlarını atama yetkisi teşkilâttan sorumlu genel başkan yardımcısına devrediliyor.
Ancak teşkilât başkanı bu yetkiyi tek başına kullanmıyor. Teşkilât başkanlığı çalışmayı yapıyor, son sözü ise genel başkan söylüyor. Yani aslında devredilen yetki, genel başkanın kullandığı bir yetki. Bu yetkinin kullanılışında Recep Tayyip Erdoğan döneminde hiçbir sıkıntı olmadı. Yetkinin kullanımına dâir bir sorgulama yapılmadı. Dolayısıyla cuma günkü MKYK toplantısında ortaya çıkan tablo bir ilk.
MKYK'da genel başkan ile birlikte 51 üye var. Cuma günü toplantı öncesinde altında 47 üyenin imzası olan bir dilekçe Genel Başkan'a yani Davutoğlu' na verildi. O günkü toplantının yetki devri gibi bir gündemi yoktu; ancak üyeler bu dilekçeyi, bu konuyu gündeme taşımış oldular.
Al Jazeera'nin haberine göre, dilekçe için imzalar perşembe akşamı toplanmaya başlandı. Sabaha karşı tamamlandı. Bazı üyeler bunun dilekçe vermek yerine sözlü olarak gündeme alınabileceğini belirtti. Ancak istişareler sonucunda bunun yazılı olmasına karar verildi. Dilekçede sadece üç ismin imzası yok. Bunlardan ikisi Davutoğlu'na yakın oldukları bilinen Mehmet Babaoğlu ve Selçuk Öztürk.
DAVUTOĞLU'NUN HABERİ VARDI İDDİASI
Kulislerde dolaşan bilgilere göre Davutoğlu imza toplandığından Katar'da uçağa binmek üzereyken haberdar oldu. Kendisine yakın isimlerle bir değerlendirme yapıp toplantıyı iptal etme seçeneğini değerlendirdi. Ancak bunu yapmadı. Toplantıya birkaç saat geç gitti. Gecikmenin Davutoğlu'nun Katar'dan saat 5:00 civarında gelmesinden kaynaklandığı söylense de, Davutoğlu'nun sabah konuyla ilgili bazı görüşmeler yaptığı biliniyor.
MKYK toplantısı başlamadan önce mâlûm dilekçe Davutoğlu'na ulaştırıldı. Toplantıya gelir gelmez de konudan haberdar olduğunu, teklife katıldığını belirterek karar için ilk imzayı kendisinin atacağını söyledi. Toplantıya katılan isimlere göre Davutoğlu bunu bir tartışma ortamına girmemek için yaptı. MKYK'yı karşısına alan bir tavır içine girmedi.
ADIYAMAN BARDAĞI TAŞIRDI
MKYK üyeleri aslında mart ayında yapılan toplantıda bu konuyu gündeme getirmeyi düşündü. Çünkü Adıyaman İl Başkanlığı'ndaki değişiklik bir anlamda bardağı taşırdı. İl Başkanı Seyfettin Bilen ocak ayında Genel Merkez'e çağrıldı. Kendisiyle yapılan görüşmeden sonra da istifa etti. Yerine eski bir milletvekilinin getirilmesi gündemdeydi. Bu isim üzerinde genel bir mutabakat vardı. Ama eski milletvekilinin yerine Abdurrahman Dimez atandı.
İddiaya göre bu atama teşkilâttan sorumlu genel başkan yardımcısının bile haberi olmadan, doğrudan Genel Başkan Ahmet Davutoğlu tarafından yapıldı. Eski il başkanı ile sorun yaşayan bir milletvekilinin bu atamada Başbakan üzerinde etkili olduğu kulislere yansıdı.