Aile imamlığı uygulaması tartışma yarattı

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın başlattığı Aile İmamlığı Uygulaması ile imamların ev ev gezerek dini konularda yurttaşlara bilgi vermeye başlaması tartışma yarattı.

Kamuoyuna ilk kez Cumhuriyet’in 12 Eylül 2010 tarihli sayısında “İmamlı yaşam başlıyor” başlığıyla duyurduğu aile imamlığı uygulaması, pilot illerin ardından Türkiye genelinde bir bir yaşama geçirilmeye başlandı. Uygulama ile imamlar, ev ev gezerek yurttaşlara dini konularda bilgi verecek, onların sorularını yanıtlayacak. Ancak proje, Diyanet’e anayasal sınırları aşan yetkiler verildiği tartışmalarını da beraberinde getirdi. Siyasiler, ilahiyatçılar ve konunun uzmanlarının görüşleri şöyle:

Akdeniz Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Şahin Filiz: Burada bir kere Diyanet’in yetki ve görev alanı ile ilgili yetki ve görev alanı aşımı söz konusu. Aile ve irşat bürolarıyla ilgili mevzuatta büroların kendisine başvuran yurttaşlarla ilgileneceği ve psikolojik sorunları olanları psikiyatrlara, hukukla ilgili problemi olanı avukata yönlendireceği belirtiliyor.

Yani Diyanet İşleri Başkanlığı anayasada belirtilen görev ve yetkilerinin ötesine geçerek psikoloji, sosyoloji ve diğer bütün bilimlerin uzmanlık alanı içerisindeki bilimsel alanlara müdahale etmektedir. Ortaçağda kilisenin bile kendi görev ve yetki alanlarının bu kadar genişletilmediğini görüyoruz. Hurafeleri, batıl inançları, her türlü bilginin önünde tutmaya alıştırılmış bir ortamda, tutup bir de bütün bilim dallarını sadece din alanında eğitilmiş insanların tekeline vermek bilimi katletmektir. Üniversiteleri işlevsiz hale getirmektir. Bunu AKP’nin bir Diyanet oyunu olarak görüyorum.

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün: “Diyanet bu kadar halkın içine giriyor, bu ne kadar doğru” sorusu yanlış değerlendirmelere yol açabilir. Ankara, İstanbul ve İzmir dışındaki, dinin daha çok revaçta olduğu kentlerde fonksiyonel olabilir. Ancak çok ciddi bir eğitim kadrosuyla yapılmazsa çok kısa sürede fiyaskoyla sonuçlanabilir. Diyanet elemanları içerisinde cami dışında, camiye uğramayan insanlara hitap edebilecek bir dil geliştirilmesi konusunda şüphelerim var.

CHP TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Ahmet Ersin: Diyanet İşleri siyaset yapıyor. Yani hükümetin siyasetine katkı verme amacını güden bir tavır geliştiriliyor. Evlere gidip özel sohbetler yapmanın amacı nedir, ne konuşulacak orada? Bu toplumda Sünni kesimin dışında başka mezhepten insanlar var. Bunlar ne olacak? Bunu dinselleşmeyi güçlendiren bir faaliyet olarak görüyorum. Dinsel bir gelişme var, muhafazakârlıkta ciddi bir artış var, bu çalışmalar da o yönde toplumu oluşturma amacını güden bir tavır ve sadece AKP’nin amaçlarına hizmet eder.

cumhuriyet

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri