Aile içi şiddetle mücadele projesi

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, kadınların toplumsal yaşama katılımlarının önündeki en önemli engellerden birinin aile içi şiddet olduğunu söyledi. Hollanda'nın Ankara Büyükelçi Vekili Tom Van Oorschot ise ülke olarak kadınların statülerinin geliştirilmesi v

Kadın Eğitim ve İstihdam Derneği'nce gerçekleştirilen ve Hollanda Dışişleri Bakanlığı ile Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları tarafından desteklenen, Aile İçi Şiddetle Mücadele (DOVE) Projesi başlangıç konferansı Limak Otel'de gerçekleştirildi.

Konferansın açılışında konuşan Bakan Nimet Çubukçu, Türkiye'de kadınların yüzde 39'unun şiddete maruz kaldığını, bunların yüzde 48,5'inin de sorunlarını, yaşadıkları şiddeti kimseye anlatamadığını belirtti. Araştırma sonuçlarının Türkiye'de kadına yönelik şiddetin varlığının önemli bir göstergesi olduğuna işaret eden Çubukçu, ''Kadınların toplumsal yaşama katılımlarının önündeki en önemli engellerden biri aile içi şiddettir'' dedi. Çubukçu, bu alandaki mücadelenin artırılarak devam ettirilmesi, çok taraflı ve kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiğini ifade etti.

Fiziksel, cinsel, duygusal veya ekonomik şiddete uğrayan kadınların psikososyal ve ekonomik sorunlarının çözümlenmesi için kalabilecekleri yatılı sosyal hizmet kuruluşları olan sığınmaevlerinin şiddetle mücadelenin önemli bir boyutunu oluşturduğuna dikkati çeken Çubukçu, SHÇEK bünyesinde 27 sığınmaevinin bulunduğunu söyledi. Çubukçu, kuruluşlardan, açılışlarından 2008 yılı sonuna kadar 9 bin 469 kadının ve 6 bin 891 çocuğun yararlandığını, bin 516 kadının da işe yerleştirildiğini bildirdi.

Projenin, aile içi şiddetle mücadele açısından önemli bir adım olduğunu vurgulayan Çubukçu, ilk etapta Ankara, Adana ve Mersin'de uygulanacak bu projeden Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun (SHÇEK) yararlanacağını kaydetti.



''Aile içi şiddetin kırılgan mağdurları"

Hollanda'nın Ankara Büyükelçi Vekili Tom Van Oorschot da ülke olarak kadınların statülerinin geliştirilmesi ve cinsiyet eşitsizliğinin kaldırılmasına büyük önem verdiklerini dile getirdi.

Kadına yönelik ayrımcılığın önlenmesi ve hatta şiddet uygulayanların cezalandırılması gerektiğini vurgulayan Oorschot, projenin bu konudaki somut adımlar için iyi bir başlangıç olduğunu ifade etti.

Son yıllarda kadına yönelik şiddet konusunda Türkiye'de önemli bir ilerleme sağlandığına işaret eden Oorschot, ancak bu alanda atılması gereken pek çok adım bulunduğunu belirtti. Oorschot, ''Aile içi şiddetin kırılgan mağdurlarını destekleyebilmek açısından zincir oluşturulması gerekmektedir'' dedi.

SHÇEK Genel Müdürü İsmail Barış ise şiddetin önüne geçilebilmesindeki en önemli etkenin eğitim olduğunu vurguladı.

Türkiye'de aile içi şiddetten en çok kadın ve çocukların etkilendiğini dile getiren Barış, ''Dünyanın şekillenmesinin, sosyal olarak gelişmesinin mimarı kadınlardır. Çünkü toplumun yarısını kadınlar oluşturuyor, diğer yarısını da onlar doğuruyor'' diye konuştu.
Barış, okullarda şiddetin ortadan kaldırılması için eğitim programı oluşturulması gerektiğini de sözlerine ekledi.

cumhuriyet

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

YAŞAM Haberleri