Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Samsun 1. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.
“TOPLUMDA NEREDEYSE BİR KAST SİSTEMİ OLUŞTU”
Türkiye'de son dönemde yaşanan gelişmelere dikkat çeken Davutoğlu, toplumda iki farklı kesimin oluştuğunu söyledi. Davutoğlu, o kesimleri şöyle tanımladı:
* Bir kesim; milyar dolarlarla yurt dışında serveti olduğu iddia edilen yönetici kesimi, mafya liderleri tarafından milyon avrolarla rüşvet alan gazeteciler.
* Diğer tarafta; bin 500 lirayla geçinmeye çalışan emekli, asgari ücret açlık sınırının altına inmiş, ürününün karşılığını alamayan, aldığı anda bile mazot-gübre-yem fiyatlarındaki artışla bütün getirisi giden çiftçi, bir sabah uyandığında yüzde 15 elektrik zammıyla karşılaşan vatandaş. Neredeyse bir kast sistemi oluşmuş.
“BU ‘TOSUNCUKLAR' NEREDEN ÇIKTI?”
Organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş Sedat Peker'in iddialarının ardından yaşananlara değinen Davutoğlu, şöyle konuştu:
* Türkiye'de kara para akladığı tescil edilen Sezgin Baran Korkmaz'la ilgili bir dizi ifşaat ortalığa saçıldı. Bugün de ‘Tosuncuk' Türkiye'ye dönecek diye memnuniyet ifade ediyorlar… Allah aşkına bu ‘Tosuncuklar' nereden çıktı? Bu tarlayı kim böyle sürdü? Nasıl oldu da 38-39 yaşında ve o zamana kadar herhangi bir ticari faaliyette başarısı görülmeyen Sezgin Baran Korkmaz milyar dolarları yurt dışından nasıl getirdi?
* ‘Bu değirmenin suyu nereden akıyor' diye neden sormadınız? Türkiye'de hukuk yok mu? Eğer siz bütün o yapıların parçası haline gelmişseniz hesap soramazsınız? Buradan Cumhurbaşkanı'na, Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarı için sesleniyorum: Sezgin Baran Korkmaz'ı derhal Türkiye'de yargılamaya başlayın.
* Rıza Zarrab yargılanmadığı için, yurt dışında Türkiye'yi zora sokacak birtakım açıklamalarda bulunuyor. Şimdi de Sezgin Baran Korkmaz yargılanmazsa Türkiye'yi zora sokacak açıklamalar gelecek.
“NEREDEN NEREYE…”
Bilim insanlarının ve muhalefetin karşı çıkmasına rağmen iktidarın Kanal İstanbul projesinde ısrarcı olmasına tepki gösteren ve Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Kanal İstanbul için şirketlere para vermeyeceğini söyleyen muhalefete uluslararası tahkimi işaret ederek söylediği ‘söke söke alırlar’ açıklamasına tepki gösteren Davutoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
* Kanal İstanbul, İstanbul için bir faciadır, Türkiye için bir felakettir, kaynakların en kötü kullanımıdır, son attıkları temel de kesinlikle hukuk dışıdır. Sayın Cumhurbaşkanı sadece ve sadece bir inat uğruna İstanbul'u, Marmara Denizi'ni tehdit edecek bir projeyi sürdürmeye çalışıyor.
* Tabi esas niyet, kanalın iki yakasında rant alanları üzerinden yeni karlar, yeni rantlar, yeni zenginler üretmek. Kanal İstanbul töreni yapılırken sayın Cumhurbaşkanı bize dönük olarak, ‘Eğer bu paraları ödemezseniz sizden uluslararası mahkemeler söke söke alır' ifadesini kullandı. Allah aşkına…
* Hani der ya Cumhurbaşkanı, ‘Nereden nereye…' ‘One minute' diye dünyaya meydan okuyan Recep Tayyip Erdoğan'dan; uluslararası mahkemeler üzerinden Türkiye'yi, Türk halkını ve gelecekteki iktidarları tehdit eden, yabancıların sözcüsü bir siyasetçiye dönüşmüş.
“HİÇBİR ULUSLARARASI MAHKEME BUNA ENGEL OLAMAZ”
Uluslararası hukuku bildiğini vurgulayan ve Kanal İstanbul projesindeki müteahhitlere seslenen Davutoğlu, “(İktidara) Geldiğimiz gün, bu işlemlerdeki bütün hukuksuzlukları ortaya koyan, ekolojik yapıya verilen zararları ortaya koyan bütün ihaleleri ertesi gün iptal ederiz. Hiçbir uluslararası mahkeme de buna engel olamaz. Kimse Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni uluslararası mahkemelerin mahkumu ilan edemez. Ülkenin her yerindeki çiftçiler feryat edecek, birçok proje kaynak bekleyecek, siz Kanal İstanbul gibi hesapsız, kitapsız ve herhangi bir fizibilitesi oturmamış bir projeye kaynak sağlayacaksınız” dedi.