Almanya’da yaptığı bu görüşmeleri tamamlar mahiyette bu kez Brüksel’e gittiğini belirten Davutoğlu, "Brüksel’de biliyorsunuz Avrupa Birliğinde geçen yıl içinde bir yönetim değişikliği oldu, aynen Türkiye’de olduğu gibi. Nasıl Sayın Cumhurbaşkanımız halk oylarıyla seçilerek görevine başlamasının ardından ben Başbakanlığı üstlenmişsem, Avrupa’da da yeni konsey ve komisyon başkanları göreve başlamıştı. Onun için aslında Ekim ayında görevi alır almaz yani 62. Hükümeti kurduktan sonra ilk Bakanlar Kurulu’nda Avrupa Birliği Bakanımıza Ocak ayını Avrupa ayı ilan ediyorum ve Avrupa’nın büyük merkezlerine giderek Avrupalı meslektaşlarımızla görüşmek ve Avrupa Birliği perspektifimizi bir kez daha Avrupa’nın kalbinde haykırmak istiyoruz demiştim, nitekim programlar ona göre cereyan etti."
''AVRUPA TARİHİ ARŞİVLERİMİZ OLMADAN YAZILAMAZ''
Brüksel’de, yeni Konsey Başkanı Sayın Tusk ve yeni Komisyon Başkanı Sayın Juncker ile çok faydalı görüşmeler yaptıklarını anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Orada yaptığımı görüşmelerde de vurguladım, burada da sizlere hitaben tekrar teyiden söylemek istiyorum, Avrupa bizim asli coğrafyamız ve Türkler Avrupa’nın asli unsurlarıdır. Avrupa tarihi bizim arşivlerimiz olmadan yazılamaz, Avrupa’nın geleceği de biz olmadan yazılamayacak. Üyeliğimize engel çıkarabilirler, birçok psikolojik duvar örmeye çalışabilirler, İslam karşıtları, Türk karşıtları Avrupa’da birçok faaliyet içine girebilirler, ama ne tarihi gerçeği örtebilirler ne bizim irademizi gölgeleyebilirler. Biz Asya’da gerdiğimiz yayı, Avrupa istikametinde attığımız okla bütünleştiriyoruz.
''HİÇBİR ŞEY BU TUTUMUMUZU DEĞİŞTİREMEZ''
Afrika’ya doğru gönderdiğimiz selamla, bütün bir Afro-Avrasya Kıtasının merkez ülkesi olarak her yerde al bayrağı dalgalandırmaya ahdetmişiz. Önümüze çıkarılan engelleri irademizle aşarız, önümüze örülen psikolojik duvarlara merhametimizle aşarız. Hiçbir şey bizim bu kararlı tutumumuzu değiştirmemize sebep olmayacaktır. Brüksel’de tekrar bütün dosyaları gözden geçirdik, ama eminim sizi ve Avrupa’daki vatandaşlarımızı en fazla ilgilendiren husus vize muafiyeti meselesi, bu konuda da kapsamlı görüşmeler yaptık"
LONDRA ZİYARETİ
Başka bir ziyareti de Londra’ya gerçekleştirdiğini belirten Davutoğlu, "Sayın Cameron’la hem ikili ilişkileri hem bölgesel ve küresel gelişmeleri ele aldık. Bir gün içinde 10’u aşkın toplantı da yatırımcılarla bir araya geldik, finans kuruluşlarıyla bir araya geldik, uluslararası ekonomi örgütlerinin analistleriyle bir araya geldik. Türkiye’ye yatırım yapan şirketlerle tek tek görüşmeler yaptık. Size bir müjde mahiyetinde memnuniyetle ifade etmek isterim ki, dünya ekonomisi krizdeyken bütün bu yatırımcılar için Türkiye cazip bir yatırım havzası halinde" dedi.
"BUGÜN ULUSLARARASI EKONOMİK KRİZLERİN ARKASINDA ADALETSİZLİK VARDIR"
Uluslararası ekonomik krizlerin arkasında adaletsizliğin olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şunları söyledi:
"Eğer Sahra Güney Afrika’da 650 milyon kişi hala elektrikle tanışmamışken, sadece New York’un elektrik tüketimi Afrika tüketimine yakınsa böyle bir düzen dünyadan ekonomik düzen beklemek çok zor. Eğer mülteciler Suriye’de, Irak’ta büyük bir çaresizlik içinde komşu ülkelere kaçarken Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi hala hiç bitmeyen kısır hesaplar içine girmişse uluslararası düzeni kurmak çok zor. Davos’ta bunu haykırdık ve adaletin sözcülüğünü yaptık ikili görüşmeler bağlamında.