ABD yönetiminin 'çözüm süreci başlasın' teklifine Türk tarafı 'PKK silahsızlanmadan olmaz' yanıtını vermiş.
Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Acet, bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı ABD ziyaretinin perde arkasına ilişkin çarpıcı bir kulis aktardı.
Erdoğan'ın Washington gezisinden kamuoyuna yansımayan ABD'nin PKK teklifini, Mehmet Acet köşesinde okurlarıyla paylaştı:
"Öğrendik ki, ABD yönetiminin tepesindekiler Türk muhataplarına “çözüm süreci yeniden başlasın, biz de arabulucu olalım” teklifinde bulunmuşlar.
Erdoğan ve heyetindekiler bu teklife “bitiren başlatsın” diye mukabelede bulunarak hepimizin bildiği PKK silahsızlanmadan bu olmaz duruşunu karşı tarafa iletmiş.
BU BİZİM MESELEMİZ
ABD heyetinin 'arabuluculuk' teklifi de, “bu bizim meselemiz” denilerek net bir şekilde reddedilmiş.
Birkaç gün önce ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Türk gazetecilere, “PKK'yı şiddet kampanyasına son vermeye, silahlarını bırakmaya, meşru müzakereyi kabul etmeye çağırıyoruz” diye bir açıklama yapmıştı.
Hemen ardından PKK'nın Avrupa sorumlularından Zübeyr Aydar, “ABD arabulucu olsun, bizi ve Türkiye'yi masaya getirsin” diyerek bu arzuyu en açık haliyle dışa vurmuştu.
Ankara ise, bunun bir tuzak olduğunu düşünüyor.
2012 sonbaharında çözüm sürecinin yerli dinamiklerle başlatılmasından acayip derecede rahatsız olan ABD yönetimi, dönemin Ankara'daki büyükelçisi Ricciardone'nin ağzından dökülen ve kastı bu süreç olan “bize güvenilmemesine çok kızgınım” cümleleriyle bu rahatsızlığını açığa da vurmuştu.
ANKARA'NIN OLUMSUZ YANIT VERMESİNİN İKİ TEMEL NEDENİ
Ankara'da ABD'nin 'arabuluculuk' fikrini baştan reddeden tutumun iki temel nedeni var.
Birincisi; bunun köşeye sıkışan PKK için konjonktürel bir nefes almaya yol açacağı düşüncesi.
İkincisi; ABD'nin 'üçüncü göz' talebiyle meseleyi Oslo'da yaşandığı gibi başka açmazlara taşıma niyetinin belli olması."