Washington'un Suriye politikası nedeniyle çıkmaza giren ABD-Türkiye ilişkileri bu kez de 'rapor' gerilimi ile karşı karşıya. ABD Kongresi yan kuruluşu gibi çalışan Birleşik Devletler Barış Enstitüsü skandal bir Suriye raporu kaleme aldı. İçerisinde senatörler, diplomatlar, eski istihbaratçı ve askerlerin da olduğu Suriye Çalışma Grubu tarafından hazırlanan raporda, DEAŞ'ın devam ettiği öne sürüldü. Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik askeri harekat planından 'işgal planı' diye bahsedilen raporda, olası bir harekat durumunda SDG/YPG'nin DEAŞ'la mücadele edemeyeceğini öne sürüldü.
OPERASYONU ÖNLEDİK
Raporda 'güvenlik mekanizması'nın Türkiye'nin güvenlik endişelerinden daha çok PKK/YPG'yi korumak için kurulduğu da itiraf edildi: "ABD'nin silahlandırdığı SDG, Türkiye-ABD ilişkilerine zarar verse de Türkiye'nin üçüncü bir operasyonunu engellemiş durumda. Ayrıca Türkiye'nin Afrin ve Fırat Kalkanı bölgesindeki kontrolünü bırakması ise mümkün görünmüyor."
ÇEKİLMEYİ DURDURUN
ABD'ye Suriye'de uygulanması için politika önerilerinde bulunan rapor, ABD'nin Suriye'den erken bir zamanda çekilmesinin bölgedeki bütün çıkarlarının kaybetmesine yol açabileceğini iddia ederek ABD'nin askeri ve sivil varlığını bölgeden kesinlikle çekmemesi tavsiye edildi. Tam tersine asker sayısının arttırılması gerektiğine vurgu yapılan raporda, "ABD Suriye'de askerlerini geri çekme sürecini hemen durdurmalı. Suriye Demokratik Güçleri'ne fonlamalar devam etmeli" ifadeleri yer aldı.
ABD ÇÖZÜM SÜRECİ BAŞLATSIN
PKK/YPG işgali altındaki topraklar için de yeni bir yönetim modeli öneriliyor. Raporda açık açık ifade edilmese de bölgede yaşayan topluluklar için otonom yönetim modellerine işaret edildi.
"ABD'ye Politika Önerileri" kısmının devamında, "ABD ve müttefikleri Esed ile ilişkiler geliştirmemeli, rejime yaptırımlar uygulanmalı ve izole edilmeli. Esed rejiminin savaş suçlarına yönelik süreç işletilmeli" denildi. Suriye savaşının ABD'nin çıkarlarına uygun şekilde sonuçlanması için Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi tavsiyesinde bulunulan raporda, "Böylece kuzeydoğu Suriye'de bir başka operasyon engellenebilir. ABD, Türkiye-PKK arasında 'Barış Görüşmeleri'nin kaldığı yerden başlatılması için teşvik edici olmalı. Türkiye ve YPG arasında bir yumuşama sağlanmalı. Buna karşılık ABD de, Suriye'de Türkiye'nin elinde bulundurduğu bölgelerde durumun iyileştirilmesi için çalışmalı" denildi.
Saldırıları biliyoruz itirafı
İdlib'te rejimin insani olarak sorunlu bir duruma yol açtığı ve Esed tarafından olası büyük bir operasyonun ABD çıkarlarına ters düştüğünün vurgulandığı raporda, "İdlib'te terör unsurlarını ortadan kaldırarak bir başka insani krizin oluşmasına engel olunmalı" denildi. Suriye'de Afrin, Fırat Kalkanı ve İdlib gibi Türkiye'nin etkin olduğu bölgelerde aşırılık yanlısı grupların ortadan kaldırılması için ABD'nin Türkiye'ye destek vermesi gerektiği savunulan raporda, "Aynı zamanda Türkiye'nin güvenlik kaygılarını ele alma çabalarıyla uyumlu olarak ABD, SDG'ye bağlı güçlerin bu alanlardaki saldırılarına son vermeleri için SDG'ye baskı uygulamalıdır" ifadeleri kullanılarak YPG'nin Türkiye etkisindeki bölgelere saldırılar düzenlediğinin ABD'nin bilgisi dahilinde olduğu dolaylı olarak itiraf edildi.