Türkiye'nin NATO müttefiki ABD ve Avrupa ülkelerinin, terörle mücadeledeki ikircikli tavrı, Belçika'daki patlamada da ortaya çıktığı üzere dünyayı tehdit eden örgütlerin güçlenmesine yol açıyor. Terör örgütleri PYD-YPG'ye silah ve lojistik yardımını sürdüren ABD, PKK'ya yönelik operasyonlardan sonra Türkiye karşı harekete geçti. Hatta, ABD, Türkiye'yi hedef alan Suriye'deki DAEŞ füze rampasını bile 'hava koşulları müsait değil' diyerek vurmadı. AB ülkeleri ise PKK ve PYD'ye temsilcilik izni vermeye başladı.
O ÜLKELERİ İŞARET ETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Doğu ve Güneydoğu'daki operasyonlar bahane edilerek, parasıyla dahi bize satılmayan,verilmeyen silahlar mevcuttur. Bunlar NATO'da beraber olduğumuz ülkeler onu da söyleyeyim. Suriye'deki kriz sebebiyle ülkemize yönelik tehditler devam ederken, terör örgütlerine silah yardımı yapanlar, ne yazık ki dost Türkiye'ye bu desteğini vermiyorlar" sözleriyle, müttefik ülkelerle yaşanan sorunları net bir şekilde ortaya koydu.
Erdoğan, ülke ismi vermedi ancak konuşmasındaki, "Medya üzerinden konuşmayalım" diyorlar ifadesi ABD'yi işaret etti. ABD Başkanı Obama ile Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde de medya üzerinden konuşmama konusu gündeme gelmişti.
İHA DA GÖNDERDİLER
ABD, PYD ve YPG'ye sadece silah ve lojistik destekle yetinmedi, aynı zamanda bir grup özel birliğini de bölgeye gönderdi. Şu anda PYD-YPG, saflarında ABD özel birliklerinden 50 asker yer alıyor. Önümüzdeki dönemde bu sayının 250'ye çıkarılacağı ABD'li yetkililerce açıklandı. ABD'nin PYD'ye verdiği insansız hava aracının Cizre'de düşürülmesi, çeşitli silahlarının elegeçirilmesi tehlikenin ulaştığı boyutu gözler önüne serdi.
BİLGİ PAYLAŞILMIYOR
Batı'nın terörle mücadelede Türkiye'ye karşı takındığı ikiyüzlü tavrı Belçika'daki saldırılardan sonra net şekilde ortaya çıktı.Saldırıyı düzenleyen teröristlerden İbrahim El Bakraoui'yi sınır dışı eden Türkiye'nin uyarılarına rağmen Belçika hiçbir işlem yapamamıştı. AB ülkelerini terörle mücadele kapsamında Türkiye ile bilgi paylaşımı yapmaması gündemi sarstı.
ÖRGÜTLERE DOLAYLI YARDIM EDİLİYOR
ABD ile görüş ayrılığı yaşandığını ve Türkiye'nin taleplerinin görmezden gelindiğini belirten Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşin, bunun NATO içindeki müttefikliğe zarar verdiğine dikkati çekti. Prof. Caşin, şunları söyledi: "ABD, Türkiye'ye bazı silah sistemlerini vermiyor ancak PYD'ye verildiği söylenen silahlar, Güneydoğu'da PKK tarafından kullanılıyor. Tanksavar sistemleri DAEŞ'in elinde çıkıyor. Rusya, Karadeniz ve Akdeniz'de askeri dengeleri değiştiriyor. ABD, NATO kapsamında Romanya'ya askeri takviye yapıyor, bizde ise Suriye sınırındaki Rus uçaklarını caydıracak füze savunma sistemlerini, patriotları geri çekiyor. Burası aynı zamanda NATO hava ve deniz sahası. Denizden karaya füze atma yeteneğine sahip fırkateynleri, taarruz helikopterlerini vermiyor. TSK artık daha vurucu bir yeteneğe kavuşturulmalı, Türkiye'nin BM ve NATO harekatlarına uygun anfibik savaş gemileri yapması ve kendi savaş uçağını yapması gerek."
Caşin, "Türkiye, kendi silahlarını üretmek zorunda. Çünkü, ülkeyi 1974'teki gibi bir ambargo hazır bekliyor. Tüm uçaklarımız ABD yapımı ve tek ülkeye bağımlıyız" diyerek, Erdoğan'ın 'Artık kendi göbeğimizi kesmeliyiz" sözünü yineledi.
Selim Efe Erdem / Star