NG Araştırma şirketi, 10-13 Nisan tarihleri arasında Türkiye genelinde 81 ilden 18 yaş üzeri 2 bin 262 kişinin katılımıyla online araştırma gerçekleştirdi.
Araştırmayla, salgının Türkiye'ye ulaştığı mart ayından bugüne kadar geçen bir aylık süreçte, insanların koronavirüs ile ilgili düşünceleri ve hayat tarzının ne kadar değiştiği, gelecek hakkındaki beklentilerinin neler olduğu ortaya çıkarıldı.
VİRÜSE YAKALANMAKTAN KORKUYOR MUYUZ?
Dünya genelinde ve ülkemizde günlük olarak salgınla ilgili rakamlar açıklanmaya devam ediyor. Rakamların sürekli artışta olması salgının ciddiyetini halen koruduğunu gösteriyor.
Peki bu süreçte biz Türkiye'de nasıl hissediyoruz? Koronaya yakalanmaktan korkuyor muyuz?
Araştırmaya katılan her 5 kişiden 4'ü coronaya yakalanmaktan korktuğunu belirtti.
KORONA HAKKINDA NE KADAR BİLGİLİYİZ?
Türkiye'de ilk koronavirüs vakası açıklandıktan sonra geçen bir aylık sürede, televizyonlardan sosyal medya sitelerine, gazetelerden radyolara birçok farklı mecrada uzman ve yetkililer açıklamalar yaptılar, salgın hakkında halkı bilgilendirmeye devam ettiler.
Bu süre içinde ülkemizdeki virüs farkındalığı ne kadar değişti?
Yapılan araştırmanın sonuçlarına göre; Türkiye'deki koronavirüs vakalarının ilk bir ayında yeterli bilgiye sahibim diyenlerin oranı yüzde 64'den yüzde 76'ya yükseldi. Bunun doğal sonucu olarak az da olsa bilgili olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 35'ten yüzde 24'e geriledi.
Tüm dünyanın yanı sıra ülkemizi de oldukça ciddi etkileyen böyle bir salgında hala 4 kişiden 1'inin az bilgi düzeyinde olması, halkı bilgilendirme çalışmalarının hız kesmeden ve her kesime farklı kanallarla ulaşmaya çalışarak devam etmesinin gerekliliğini gösteriyor.
Salgının ilk bir aylık süreci içerisinde corona virüsü belirtilerini bildiğini belirtenlerin oranı yüzde 96'dan yüzde 98'e yükseldi. Salgının ilk günlerinde her 3 kişiden yalnızca 1'i, Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı belirtileri tam ve doğru olarak verilen seçenekler arasından seçebilmişti.
Nisan ayındaki araştırmada, bir öncekinden farklı olarak seçenek göstermeden katılımcılara bildikleri corona virüsü belirtilerini yazmalarını istediğimizde karşımıza aşağıdaki sözcük bulutu çıktı.
KİŞİSEL ÖNLEMLERİ UYGULUYOR MUYUZ?
Farkındalığın artmasıyla beraber virüse karşı kişisel önlem alanların oranında da artış görüldü. Araştırmanın sonuçlarına göre koronadan korunmak için önlem alanların oranı yüzde 90'dan yüzde 96'ya çıktı.
Salgın bu kadar hızla yayılırken ve ölüm sayıları hızla artarken halen önlem almayanların bulunması ise halkı bilgilendirme ve önlemleri uygulamaya teşvik etme çalışmalarının hız kesmeden devam etmesi gerektiğine işaret ediyor.
Fiziksel temastan kaçınanlarda ve maske takanlarda artış gözleniyor. El yıkama halen en çok uygulanan önlem olsa da oranında bir miktar düşme olması, insanların mümkün olduğunca evden çıkmamalarından kaynaklanabilir.
Hasta olduğunda evde istirahat edenlerin veya doktora gidenlerin oranında düşme olması, daha detaylı inceleme gerektiren önemli bir konu olarak ön plana çıkıyor.
Alınan kişisel önlemlerdeki değişim şöyle gerçekleşti:
NE ZAMAN KONTROL ALTINA ALINABİLİR?
Virüsün çok kısa sürede 81 ilimizde de görüldüğü resmi olarak açıklandıktan sonra, salgının ne kadar hızlı bir yayılma seyri gösterdiği bir kez daha anlaşıldı. Araştırmaya katılanlar arasında genel beklenti bu salgının 2 aydan önce kontrol altına alınamayacağı yönünde.
ÜLKEMİZ İÇİN TEHDİT Mİ?
Koronavirüs dünyada yayılmaya devam ederken, salgının ülkemiz üzerindeki etkisi gerek sosyal, gerekse ekonomik olarak tüm kesimlerce hissedilmeye başlandı. Araştırmaya katılanların yüzde 92'si koronavirüsün ülkemiz için bir tehdit olduğunu düşünüyor. Katılımcıların yüzde 4'ü tehdit oluşturmadığını düşünürken, yüzde 3'ü ise fikri olmadığını belirtti.
ALINAN ÖNLEMLERE BAKIŞ AÇILARI
Araştırmaya katılanların yüzde 49'u koronavirüsün yayılmasını önlemek için ülkemizde alınan önlemlerin yeterli olmadığını düşünüyor. Katılımcıların yüzde 44'ü önlemleri yeterli bulurken, fikri olmayanların oranı ise yüzde 7.
Uzmanlar, herkes için test yapılamayacak olsa da çok sayıda test yapılmasının önemini vurguluyorlar. Sağlık Bakanlığı 13 Nisan'da 34.456 adet, salgının başından itibaren ise toplamda 410.556 test yapıldığını duyurdu.
Katılımcıların yüzde 50'si ülkemizde yapılan test miktarını yeterli bulmazken, yüzde 35'i ise yeterli olduğunu düşünüyor. Katılımcıların yüzde 15'i ise fikri olmadığını belirtti.
SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI OLMALI MI?
Salgının yayılmasının durdurulması ve kontrol altına alınması için sosyal izolasyon uzmanlarca uygulanması önerilen önlemlerden biri. Sağlık Bakanlığı ve uzmanlar bu nedenle 'Evde Kal' çağrısı yapıyor.
Peki bu çağrıya ne kadar uyuluyor?
Araştırmaya katılanların yüzde 25'i hiç evden çıkmadığını belirtti. Zorunda kalmadıkça çıkmayanların oranı yüzde 37, yalnızca temel ihtiyaç alışverişleri için dışarıya çıkanların oranı ise yüzde 21. İşi nedeniyle mecburen dışarı çıkmak zorunda olanların oranı yüzde 17. Her şeye rağmen gündelik hayatında hiç değişiklik yapmadan yaşamaya devam edenlerin oranı ise yüzde 0,3 (binde 3).
İçişleri Bakanlığı tarafından koronavirüsün yayılmasını önlemek amacıyla, öncelikle 65 yaş üstü vatandaşlar için, sonrasında da 20 yaş altı gençler ve çocuklar için sokağa çıkma yasağı uygulamasına geçildi.
Araştırmaya katılanların yüzde 86'sı bu yaş grupları için uygulanan sokağa çıkma yasağını yerinde bulurken, yüzde 7'si katılmadığını belirtti. Katılımcıların yüzde 8'i ise çekimser kalmayı tercih etti.
Araştırmaya katılanlara, genel sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli mi diye sorduğumuzda evet diyenlerin oranı yüzde 77 çıktı. Genel bir sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi görüşüne katılmayanların oranı yüzde 8 olurken bu konuda kararsız olanların oranı ise yüzde 15.
EKONOMİK ETKİSİ NASIL OLUR?
Dünya genelinde farklı ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de salgının etkilerini en aza indirip vatandaşlara destek olmak için bir dizi ekonomik yardım paketleri açıklandı.
Koronavirüsün ülkemiz ekonomisine etkisi konusunda halkımız ne düşünüyor?
Katılımcıların yüzde 89'u salgının ekonomik etkilerinin olumsuz olacağını bekliyor. Katılımcıların yüzde 5'i ekonominin etkilenmeyeceğini düşünürken ekonomiye olumlu yansımaların olacağını düşünen iyimserlerin oranı yüzde 6.
Koronavirüsün çalışanlar üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak üzere hazırlanan yasa tasarısında ülkemizde çalışanlar üç aylık bir dönemde işten çıkarılamayacak.
Diğer yandan araştırmaya katılanların yüzde 86'sı önümüzdeki 1 sene içerisinde işsizlik oranının artacağını düşünürken, yüzde 9'u değişmeyeceğini düşünüyor. İşsizliğin azalacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 4.