İstanbul Tabip Odası, 72 ay öncesinin oyunçocukluğu döneminde olduğunu belirterek okula gitmesinin uygun olmadığını dile getirdi. Uygulama ile okullar açıldığında kaosyaşanacağını savunan İstanbul Tabip Odası,çocuklara sadece kamu kurumlarının rapor vermesi şartına da itiraz etti. Tüm hekimleri de rapor isteyen veli ve çocuklara sahipçıkmaya davet etti.
TBMM’den geçerek yasalaşan ve uygulamaya konulan yeni eğitim sistemi 4+4+4 ile ilgili hazırlıklar sürerken, okulların açılmasına az bir zaman kala itirazlar devam ediyor. İstanbul TabipOdası Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, tüm itirazlara rağmen yasalaşan yenieğitim sisteminin okullarda kaosa neden olacağı gerekçesiyle durdurulması gerektiğini belirtti.
“Sadece milletvekillerini oyları ile çoğunluk sağlanarak yasalaşmış olması 60-66 aylık çocukların okula başlatılması için yeterli olamaz” denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
İtiraz ediyoruz
“Bilimsel verilere dayandırılması, çocukların eğitimine ve gelişimine zarar vermediğinin kanıtlanması ve toplumun taleplerinin dikkate alınması zorunludur. Hekimler olarak bu konudaki bilimsel ve tarihsel sorumluluğumuz gereği itiraz ediyoruz. Bakanlığı, bilimsel ve toplumsal uzlaşı gerçekleşinceye kadar bu konuyu durdurmaya ve muhatapları ile bağımsız demokratik bir tartışma-değerlendirme ortamı yaratmaya bir kez daha davet ediyoruz.”Açıklamada, hükümetin bu çok önemli yasayı apar-topar ve ‘kendi politik ihtiyaçları’ doğrultusunda meclisten geçirdiği belirtildi. Konuyla ilgili tüm uzmanların başından beri bu yasaya karşı çıktığı da hatırlatılarak, 72ay öncesinin okula başlamasının sakıncaları bir kez daha sıralandı. Yeni dönemin başlamasıyla okulları bir kaos ortamının beklediği ifade edilerek, ebeveynlerin çaresiz olduğu, çocukların onarılmayacak zararlar görmesinden endişe edildiği dile getirildi. Raporu sadece kamu kurumlarının vermesi kararının da ‘keyfi bir uygulama’ olarak niteleyen İstanbul Tabip Odası, tüm hekimleri ebeveynlere ve çocuklara sahip çıkmaya davet etti:
Hekimin nerede çalıştığı belirleyici değil
“Okulların açılmasına sayılı günler kala bu sorun karşısında kimlerin rapor verebileceği ya da hangi hekimlerin raporlarının kabul edileceği konusunda bürokratların keyfi tutumlarının ve dayatmalarının devam ettiğini görüyoruz. Öncelikle belirtilmesi gereken, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı meslektaşlarımızın vereceği raporlarda kamu ya da özel çalışan ayrımının hiçbir bilimsel geçerliliği ve dayanağının olmadığıdır. Hekimin nerede çalıştığı bahsi geçen raporun içeriği ve amacını belirlemez. Bu nedenle özel çalışan hekim raporlarının da mevcut durumda geçersiz sayılması keyfi, hukuksuz ve bilim dışıdır. İstanbul Tabip Odası olarak, her çocuğun gelişiminin farklılıklar gösterebileceği, bazı çocukların hızlı gelişim göstererek farkları kapatabileceğini kabul etmekle birlikte, altyapı,sosyal ortam, aile uyumu vb. gereksinimlerin bir bütün olarak sağlanamadığı bu 4+4+4 dayatması ortamında; 72 ayöncesi çocukların oyun çocukluğu döneminde olduğu için okula gitmesinin uygun olmadığını değerlendiriyoruz.
Meslek örgütü olarak, tüm klinik şeflerini, hastane başhekimlerini, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları ve uzmanlık derneklerini, bu rapor isteği ile karşılaşacak genç meslektaşlarımıza ve çaresiz bırakılmış ebeveynlere, daha da önemlisi gelişim aşamalarının çok üstünde ‘performans’ göstermeleri beklenen çocuklarımıza sahipçıkmaya çağırıyoruz.”
Başarısızlık duygusuna mahkum edilecekler
İstanbul Tabip Odası’nın açıkladığı, 72 ay öncesinin okula başlamasının sakıncalarından bazıları ise şöyle:
- Eğitimci ve ebeveynlerin iyi bildiği gibi, okula yeni başlamış 6 yaş çocuklarında bile önemli sorun olabilen ‘ayrılık kaygısı’, 72 ayını doldurmamış çocuklarda çok daha yoğun olarak ortaya çıkacaktır.
- Ayrıca bu çocukların 6 yaş grubu (72-83 aylar) ile aynı sınıflarda eğitime alınacağı açıklanmıştır. Bu demektir ki aynı sınıfta 60-83 aylar arasında, yani aralarında yaklaşık 2 yıl fark olabilen çocuklar olacaktır. Bu durumda gelişimsel özellikler açısından 72-83 aylık çocuklar doğal olarak 60-66 ay arasındakilere göre çok önde olacak, onlardan daha hızlı öğrenecek, beklenenleri daha kolay yerine getirecektir. 60-66 aylık olanlar ise bu durumda zorunlu olarak sınıfın daha başarısız grubunu oluşturacaklardır. Yani bu grup daha okula başlarken başarısızlık duygusuna mahkum edilecektir.
- Ülkemizde yapıldığı gibi okul öncesi eğitimi ilkokulun ilk yılına sıkıştırmak ve sınıf öğretmenlerini okul öncesi çağı çocuklarıyla eğitim yapmaya zorlamak gibi bir uygulama dünyada kabul görmemekte, gelişmiş ülkelerde yaygın ve ücretsiz okul öncesi eğitim ve kreş imkanları sağlanmaktadır. Eğitimin bu evreleri çocuğa temel oluşturduğundan vazgeçilmez önemdedir, geçiştirilemez. Bakanlığın yaptığı 1. sınıfta daha çok oyun oynatılacağı türünden bir savunma tümüyle aldatmacadır. 1. sınıfta okul öncesi bir programla eğitim alan çocukların ilkokul eğitim süresi 3 yıla düşecekse, hükümetin zorunlu eğitim süresini uzatarak halkımıza aslında hizmet götürdüğü yönündeki savunması yine kendileri tarafından yalanlanmış olmaktadır.