5018 MAYIN TARLASI GİBİ...

5018 MAYIN TARLASI GİBİ...

Milli Eğitim Bakanlığı taşra yöneticileri olarak, yüklendiğimiz sorumluk ile özlük haklarımız bir biri ile akıllara zarar şekilde orantısız.Aslında ters orantılı demek daha doğru olur. 2008 yılının Nisan ayında Erzurum Hizmetiçi Eğitim Enstitüsüne, Mali Mevzuat Seminerine davet edildik. Öyle ya güzel Ülkem Türkiye’min maliye, ekonomi, iktisat, hukuk eğitimi gerekirken bu eğitimlerin hiçbirini almadan trilyonluk bütçelerin altına imza atan, ihale yapan gerçekleştir-ME  görevlisi ve “HARCA-N-MA YETKİLİSİ” olarak çalışan mevzuat kurbanları orada  idi.Türkiye’nin  yarısına yakın ilinin, ilçe milli eğitim şube müdürleri, il milli eğitim müdür yardımcıları orada gerçeklerle tanıştılar. Adeta kurbanlık kuzuların gözü orada, Palandöken eteklerindeki Erzurum’da açıldı.

 

 

            Milli Eğitim Bakanlığı taşra teşkilatında çalışan,mali uzman, iktisat uzmanı, ekonomi uzmanı, ihale uzmanı(!..)üç yüzden fazla  eğitim yöneticisi bu eğitimin sonunda gerçek anlamda gözlerini silerek 5018 sayılı mali mevzuat yasasına bir kez daha bakma fırsatı bulmuş, iyi de olmuştu.

 

            Merkez Teşkilatında bu işi yapan yöneticiler ya çok akıllı ve feraset sahibi olduklarından STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞINI kurmuş, yine feraset ile MALİYE /HUKUK/İŞLETME/EKONOMİ eğitimi görmüş UZMANlar alarak; bu işleri o uzmanlar aracılığı ile gördürerek, kendilerini her dalgadan ve fırtınadan korunaklı sakin bir limana çekmişlerdi. Olsun ..onlar Müdürdü.. ya biz?!

 

            Bu taşra yöneticileri ise eğitimi yönetirken CAMBAZLAR misali tek bir yetenek ya da hünerle yetinmeyecek, maliye, ekonomi, hukuk, işletme, iktisat bilgisi ve uzmanlığı gerektiren bir çok alanda maharetli işler yapacaktık. Daha doğrusu yapmak zorunda idik. Bize ait olmayan bir parayı harcamak için komisyon kurmak, ihale mevzuatını başucu kitabı yaparak birkaç kez hatmetmek, değişen ihale ve ihale sözleşmeleri yasası ile bu yasalara dayanılarak çıkartılan onlarca yönetmeliği aylarca incelemek, olur ya takip edemediğin bir değişiklikten dolayı ihalesi iptal edilen x işi için KİK ‘na savunma yazmak, bizim nasibimize(!)düşmüştü. Öyle ya biz memurduk ve devletin parasını doğru harcamak, harcamadan da öte hesabını vermek zorunda idik.

 

            O ZAMAN KATILDIĞIMIZ BU MALİ MEVZUAT SEMİNERİ biz taşra yöneticilerinin  nasıl bir mayınlı tarlada dolaştığımızı açıkça ortaya koymuştu. Çünkü bizim işlerimize yardımcı olup her yönü ile mevzuatı bilerek İHALE yapan Mali Uzmanlarımız yoktu. Her işi kendimiz yapmak, yaptığımız işlerin her şeyi ile doğruluğunu temin etmek, taşranın kurt kasaba politikacılarının dalga ve kimi zaman Partili tsunamilerine göğüs germek, yandaşının alamadığı ihalelerde hakarete varan muamelelere maruz kalmak ve buna rağmen ONURU ile görev yapmak sorumluluğu da bizim sırtımıza yüklenmişti.

 

            Sınavla yada okul müdürlüğü yaparak şube müdürü ve ilçe milli eğitim müdürü olarak atanan arkadaşlarımızın kimseye bir diyet borçları olmadığı için bütün bunlara rağmen mevzuatı dürüştçe uygulamaları yetmedi ve yetmezdi. Çünkü onların lügatinde yasalara uygun olmayan işlerde “hayır” diyebilecek, yada bununla aynı  anlama gelecek fikir ve söylemleri mevcuttu. Hayır demesini bilen yöneticiler yandaşlara ihale veremezdi. Hem sonra ihale malum VERİLMEZ, ALINIRDI. Ama olsun. Bunu kasaba politikacılarına anlatacak birileri olmalıydı, olmaz ise eğer her söylenene EVET diyen bir alaturka tulumba bulur, getirir ve başına müdür yaparlardı. Böylece taşrada olmaz işler olur, oldurulur,oldurtulurdu. İşi  ve mevzuatı bilen taşranın eğitim yöneticileri iş yapar, bu tulumba kafalarda işi bilene müdürlük yapar ya da yaptırılırdı.

 

            Bu seminerden sonra mayınların ne zaman patlayacağı bilinmeden yol almaya devam etti bu  gemi. Ama maliyenin veznesinde tahsilat yapan ortaokul/lise mezunu memura, banka veznesindeki  memura verilen mali risk ödeneği, trilyonluk  ihaleler yaparak parayı harcayan, harcanmasına ait temel belgeleri hazırlayan biz milli eğitimin taşra yöneticilerinden esirgendi.

 

            5018 ile getirilen maddeler ve özellikle 10 yıllık zaman aşımı süresi, bizlerin tepesinde demoklesin kılıcı gibi sallanmaya devam etmektedir. Suçumuz eğitimi yönetmeye talip olmak. İhale bizim işimiz mi? Merkez teşkilatı Starateji Geliştirme Başkanlığı’nda verdiği kadrolar ile  bu işleri kılı kırk yararak uzmanlarına yaptırıp, altına imza koyulurken asıl işi öğretmenlik olan ve hasbel kader yöneticilik  alanını tercih etmiş bu insanlara bu kadar yükü bedavadan yaptırmak ve sorumluluğu sonuna kadar yüklemek hakkanıyete ve insafa sığar mı?  Eğer böylesine ağır bir yükü siz taşra teşkilatı yöneticilerinin sırtına yükleyecekseniz ve bunu değiştirmemekte kararlı iseniz, her il ve ilçeye bir tane mali uzman verin. Bizim ihale ve parasal işlemlerimizi  de uzmanlar yapsın. Bizde altına gönül rahatlığı ile imzamızı koyalım.Yoksa sadece planlama görevi olan eğitim yöneticilerini ÖZEL İDARELERİN parasını harcamakla görevlendirip, yasa ile yakamıza yapışmayın. Efendim özel idare müdürlüklerinde yeterince personel yok, ya da bu işleri yapacak yetkin personel yokmuş. O zaman personelini verin herkes işini yapsın. Davul MEM’in sırtında tokmak kimi zaman özel idarede, kimi zaman kaymakam da kimi zaman vali de..yani başkasının elinde… Böyle bir garabeti ancak MEB yöneticilerinin sırtına yükleyebilir. Çünki burası garabetler bakanlığına dönüşmüştür. Böyle ihale de yapılmaz, para da harcanmaz.

 

            Sözü mali mevzuat seminerinden açmış iken yine onunla bitirelim. Bu mali mevzuat seminerinin en sonunda eğitime katılan arkadaşlarımızın ürkmesini görmüş olacaklar ki, bakanlık yetkilileri adeta bu ne ki? Siz daha neyini gördünüz ki? dercesine 5018 SAYILI YASA VE YASANIN UYGULAMASINA İLİŞKİN SAYIŞTAY GENEL KURUL KARARINI paylaştılar. Okumayan arkadaşlar, lütfen açsın okusunlar ve görsünler… Attıkları her imzadan on yıl boyunca nasıl sorumlu olduklarını?Malum olduğu üzere Sayıştay kararlarının temyiz ve olağanüstü hukuk yolları da yok.Yani hakkınızda Sayıştay ilamı ile size dönen bir borç tebliği gelirse bunu ödemekten başka çareniz de yok…Mazeret ileri sürmeniz, bu işin uzmanı biz değildik, biz öğretmen idik. Bize zorla valilik iç genelgesi ile, kaymakamların emri ile yaptırdılar “geyikleri” bu durumda iş görmez.

 

            200…. senesinde X İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde  görevli iken Y ödeme belgesine attığınız bir imzadan dolayı  sorumlu tutulup, borcun size rücu etmesi ve emeklilik beklerken emekli ikramiyesini de verseniz kurtulamayacağınız bir borçla karşılaşırsanız, ENİŞTENİZİN sizi neden öptüğünü anlamakta zorlanmayın. Bu eniştenin adı 5018 SAYILI KAMU MALİ YÖNETİMİ VE KONTROL YASASI =MALİ UZMAN OLMADAN BU İŞİ YAPANLAR İÇİN  MAYIN TARLASI…

 

 

Hakan KAYA

Şube Müdürü

http://ueyder.org/haberler/dernek-etkinlik-haberleri/164.html

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

MEB PERSONEL Haberleri