500 ALTIN ÇOCUĞA, 500 ALTIN

500 ALTIN ÇOCUĞA, 500 ALTIN

ALTIN ÇOCUKLARA ÖDÜL

 

 

 

Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı Eğitim-Bir-Sen Bursa Şubesinin düzenlediği  “500 Altın Çocuğa 500 Altın” etkinliği çerçevesinde, Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı ilköğretim okullarında başarılı 500 öğrenciye bir küçük altın verildi. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’nun katılımıyla Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ödül töreni coşkulu anlara sahne oldu.

 *    GELECEĞİN ÖNEMLİ İNSANLARI BU GENÇLERDEN YETİŞECEK

 

 

Organizasyonun açılış konuşmasını gerçekleştiren Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, “500 Altın Çocuğa 500 Altın” ödül programının bu yıl beşincisini düzenlediklerini kaydetti. Eğitim Bir-Sen Bursa Şubesi olarak başarılı öğrencilerin teşvik edilmesi amacıyla düzenlenen program sayesinde sendikacılığın sosyal yönünü de ortaya koyduklarını vurguladı. Şeker, “Çocuklarımızın başarılı olması demek, bu şehrin, bu ülkenin başarılı olması demek… Marifet iltifata tabidir sözünden hareketle başarılı çocuklarımızı ödüllendiriyoruz” şeklinde konuştu. Şeker, ödüllendirilecek öğrencilerin okul müdürleri tarafından belirlendiğini, dağıtılacak altınların da hayırsever vatandaşların katkılarıyla verileceğinin altını çizdi.

 

 

 *    ŞEHABETTİN HARPUT: EMEĞİ GEÇENLERİ KUTLUYORUM

Törene katılan Bursa Valisi Şehabettin Harput’ta yaptığı kısa bir konuşmasında, Memur Sen'in birçok hayırlı işte öncü olduğuna dikkat çekerek, bu ödüllendirmenin de onlardan biri olduğunu belirtip, emeği geçenleri kutladı.

 

 

 *    GÜNDOĞDU: BİZ, DESTANSI YAŞAMAK ZORUNDA OLDUĞUMUZU BİLEREK ÇALIŞIYORUZ

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise, yaptığı konuşmasında, “Milletimizi ve milletin değerlerini eksenimize aldık. Türkiye’yi ilk kez Ankara dışından hâsıl görmek istedikleri şekilde bir anket çalışması başlattık. Biz, destansı yaşamak zorunda olduğumuzu bilerek çalışıyoruz” dedi.

 

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu,  sendikacılığa başlarken, 'Niçin sendikacılık' sorusuna cevap aradıklarını belirterek, "O gün o sendikacılık yolculuğuna başlarken bulduğumuz en uygun cevap 'vesayeti deşifre etmek için sendikacılık' oldu.” dedi. Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Niçin sendikacılık vesayeti deşifre etmek için' o zaman bu sendikacılığımızın tanımı, 'çerçevesini devletin çizdiği sendikacılığa da hayır, çerçevesi devletimize karşı çizilen sendikacılığa da hayır' demektir.” Vesayetin deşifresinde insan odaklı özgürlüklerin olduğunu anlatan Ahmet Gündoğdu, "Vesayetin deşifresinde, ekmeğin büyümesi var, özgürlüklerin genişlemesi var. Millet iradesinin sahip olması var. Vesayetin deşifresinde demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkelerinin sözde değil, özde olması var. Vesayetin deşifresinde devletin milletinden, milletin devletine geçiş var. Vesayetin deşifresinde bürokratik oligarşinin değil, meclisin milletin iradesinin tecelligahı olma anlayışı var. 1992'den bu yana hep bu anlayış ile çalışma yaptık” dedi.

 

 *    GELECEĞİN YENİ ANAYASASINI OLUŞTURMAK İÇİN TAŞIN ALTINA ELİMİZİ ŞİMDİDEN KOYDUK

“Geleceğin yeni anayasasını oluşturmak için taşın altına elimizi şimdiden koyduk” diyen, Gündoğdu, sendika olarak vesayeti kaldırmak üzere yola çıktıklarını, devletin çizdiği sendikacılığa da “Hayır”, çerçevesi devlete karşı çizilen sendikacılığa da “Hayır” dediklerini ifade ederek şunları söyledi: “Vesayetin deşifresinde ekmeğin büyümesi var, özgürlüğün derinleşmesi var, millet iradesinin saygın olması var. Vesayetin deşifresinde, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkelerinin sözde değil özde olması var Vesayetin deşifresinde, devletin milletinden, milletin devletine geçiş var. Vesayetin deşifresinde, bürokratik oligarşiye değil, meclisin, milletin iradesinin tecelligahı olma anlayışı var. İşte 1992'den bugüne hep bu anlayışla çalışma yaptık. Milleti eksenimize aldık, değerleri eksenimize aldık. Milletimizi, genelde ülkemizi ve insanlığı, insanlığın geleceği de dert edinerek sendikacılık yaptık ve yapmaya devam edeceğiz." Bu anlayışla memurlara toplu sözleşme hakkının verilmesine öncülük ettiklerini anlatan Gündogdu, şunları kaydetti: "Bu anlayışla referandumda Memur-Sen'in 'Evet' demesi yetmez. 'Evet' demek zorunda, 'Hayır' deme şansı yok. 'Çünkü bu millete, bu devlete borcu var' dedik. Millete 'Evet' dedirtmek için öncülük yaptık Bu anlayışla, geleceğin yeni anayasasını oluşturmak için taşın altına elimizi şimdiden koyduk. 50 bin kişiyle yüz yüze yapılacak anketle, Türkiye'nin anayasa tarihinde ilk kez Ankara dışından milletin nasıl bir anayasa görmek istediği talebini alarak, bir anayasa çalışması başlattık.”

 

 

 *    ARINÇ:  MEMUR-SEN, 500 BİNİ AŞAN ÜYESİYLE YÜZAKI ÇALIŞMALAR YAPIYOR

Daha sonra kürsüye gelen Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Arınç, Memur-Sen’in en güçlü konfederasyon olduğunu belirterek, Memur-Sen'in, üye sayısı bakımından da toplu sözleşme yapmak için hükümetle karşı karşıya gelen, muhatap olan konfederasyon olarak da çok başarılı olduğunu söyledi. Memur-Sen'in en çok üyeye sahip sendikasının da Eğitim-Bir-Sen olduğunu hatırlatan Arınç, Memur-Sen Konfederasyonu’nun 500 bini aşan üyesiyle yüz akı çalışmalar yaptığını ifade etti.

 

 *    MEMUR-SEN DOĞRU OLARAK GÖRDÜĞÜ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN REFERANDUMDA BİZE DESTEK VERMİŞTİR

“Memur-Sen doğru olarak, iyi olarak bu Anayasa değişikliğini önceden görmüş ve bize 12 Eylül'de destek vermiştir” diyen Arınç,“Milli ve manevi değerlerimize bağlı olarak milletimizin ortak değerlerine sahip çıkma adına Memur-Sen'e bir ayrıcalık katmaktadır. Ödüllendirilen bu çocuklar bizim geleceğimiz. Onların nitelikli bir eğitim alması huzurlu bir toplum içinde geleceğe hazırlanması amacımızdır” şeklinde konuştu.

 

 *    TOPLU SÖZLEŞME KAZANIMININ ŞEREFİ SADECE MEMUR-SEN’E AİTTİR

Konuşmasında" Anayasa Değişikliği"   sürecine de değinen Arınç, Memur-Sen'in "Evet" kampanyasında öncü rol oynadığını belirterek, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,  referandum sürecinde, lehlerindeki anayasa değişikliklerini "siyasi gözlükle" gördükleri için karşı çıkan sendikaların aksine Memur-Sen'in "Evet" kampanyasında öncü rol oynadığını belirterek, “Geçmişte toplu görüşmeler yapılırken şimdi artık toplu sözleşmeler yapılacaktır. Bu şeref sadece Memur-Sen'e aittir” dedi.


 *    MEMUR-SEN, TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİKLEŞMESİ, ÜYELERİ VE KAMU ÇALIŞANLARI ADINA KAZANIMLARIYLA AYRICALIKLI BİR KONUMA SAHİPTİR

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,  sözlerini şöyle sürdürdü: "12 Eylül'de çalışanlar lehine yapılan pek çok değişikliği tek başına göğüslemiş ve Türkiye'nin 'evet' demesi konusunda müthiş bir kampanya yürütmüş sendikamızla karşı karşıyayız. Diğer farklı sendikalar, kendi lehlerine yapılan değişiklikleri bile günlük siyasi gözlüklerle gördükleri için karşı çıkmışlardır. Ama Türkiye'nin geleceği, çalışanlarının menfaati bakımından Memur-Sen, 'evet' kampanyasında öncü bir rol oynamıştır. Şimdi bu çalışmanın ne kadar faydalı, ülke için ve milletimiz adına ne kadar güzel sonuçlar doğurduğunu hep beraber görüyoruz. Bildiğiniz gibi geçmişte toplu görüşmeler yapılırken, şimdi artık toplu sözleşmeler yapılacaktır. Bu şeref, sadece Memur-Sen'e aittir. Çünkü diğer sendikalar, bağlı oldukları siyasi partiler, 'hayır deyin' diye tahrik edip, onlarla 'hayır' kampanyası açanlar, şimdi menfaatleri geldiğinde 'hadi sözleşme masasına oturalım' diyebiliyorlarsa, bu hak sadece Memur-Sen'e aittir. Çünkü o doğru olarak, güzel olarak, iyi olarak, bu anayasa değişikliklerini çok önceden görmüş ve bütün gücüyle desteklemiştir. Memurlar için elde edilen tüm haklarda imzalanan, sözleşme altına alınan tüm ileri noktalarda Memur-Sen'in çok önemli katılımlarını ve etkilerini görmek mümkündür. Şimdi böyle bir sendikamız, milli ve manevi değerlerimize bağlı olarak sadece milletimizin ortak değerlerine sahip çıkma konusunda da Memur-Sen'e bir ayrıcalık sağlamaktadır. Dolayısıyla bu sendikamızın geleceği çok parlaktır. Yapacağı çok önemli işler vardır ve böylesine güzel kadrolarla Bursa’mıza da Türkiye’mize de büyük katkılar sağlayacaktır. Memur-Sen'i gönülden tebrik ediyorum ve onlara başarılar diliyorum. "

 

 *    GEÇMİŞTE ARKA SIRALARDAKİ EĞİTİM BÜTÇESİ ARTIK BİRİNCİ SIRADA

Okullara çok değer verdiklerini kaydeden Arınç, çocukların herkesin en vazgeçilmez varlıkları olduğunu ifade ederek, “Onları kendimizden fedakârlık ederek, onların geleceğine yatırım yapıyoruz. Onları teşvik ve kucaklamak hepimizin görevidir. Hükümet olarak yaptığımız şey, eğitimi bütün devlet bütçesinde birinci sıraya koymak oldu. Türkiye'nin her yerinde üniversiteler açtık. Eğitimde kaliteyi arttırdık. 30 bin öğretmenin yeni ataması daha yapılacak. Bursa'da 2002 ile bugün arasında eğitim alanında yapılan hizmetler 5-6 misli artmıştır. Ben inanıyorum ki, bu güzel gençlerimizden Anayasa Mahkemesi'nden Yargıtay üyeliğine, hâkimler, savcılar, bürokratlar yetişecek. Ve biz geleceği onlara emanet etmekle çok doğru iş yaptığımızı göreceğiz” diye konuştu.

 

 *    5 SENE SONRA BULUŞMA

Bu arada, Memur Sen Bursa Şubesi'nin düzenlediği '500 Altın Çocuğa 500 Altın' ödül töreninde ilginç bir rastlantı yaşandı. Kükürtlü Sanayi ve Ticaret Meslek Lisesi öğrencisi Asuman Saka isimli öğrenci, Necip Fazıl Kısakürek'in 'Zindandan Mehmet'e mektup' isimli şiirini okumak için sahneye geldiğinde ilginç bir anısını dile getirdi.


Duygulanıp heyecanlandığı gözlenen Asuman Saka, Bakan Bülent arınç ile ilgili bir anısını şöyle anlattı: “500 altın çocuk arasında olmak benim için mutluluk verici. Ancak bu günün benim açımdan başka bir anlamı var ve çok önemli. Çünkü ben 5 yıl önce ikinci sınıfta iken İstiklal Marşı'nı okumuştum. Ben şiirimi okurken Sayın Bakanım Bülent Arınç  ise bu sırada duygulanmış. Ben bunu daha sonra bir röportaj haberinde okumuştum. Bu beni çok duygulandırmıştı. Siz benim şiirimi dinlerken çok duygulanmışsınız. Ben de haberi okurken hem çok sevindim, hem de duygulandım.”


Bunun üzerine, duygulandığı gözlenen bülent Arınç, şiirini ayakta alkışladığı Asuman Saka'yı sahneden inerken yanına çağırarak, imzaladığı Mehmet Akif'in Safahat kitabını hediye etti. Ayrıca, Asuman Saka'nın altın hediyesini de yine Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç verdi.

 

 

TKM’de yapılan programda konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. Protokol üyeleri tarafından 500 Altın Çocuğun Altınları dağıtılırken, Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’ya Kütahya Çinisi hediye etti.

 

Törene, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Vali Şahabettin Harput,  Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar, AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, Birlik Haber-Sen Genel Başkanı Şinasi Gülcüoğlu, Eğitim-Bir Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, çeşitli siyasi parti temsilcileri, milletvekili adayları, sendika üyeleri, öğrenci ve öğrenci velileri ile çok sayıda davetli katıldı.

http://www.memursen.org.tr/haberdetay.php?fide=2305

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri