Sözcü Gazetesi yazarı Sultan Uçar, bugünkü yazısında dikkat çeken bir iddiayı kaleme aldı.
“SADECE HAMİLE OLDUKLARI İÇİN…”
İstanbul’daki MEV Koleji Florya Basınköy Kampüsü'nde 5 kadın öğretmenin hamile oldukları için işten çıkarıldıklarını belirten Uçar; “Kriz var. Kolejler de daralabilir' diyebilirsiniz. Ama 5 kadın öğretmen sadece hamile oldukları için, anayasal suç işlenerek, kadınların doğurma hakkı görmezden gelinerek, bir eğitim kurumunda kapının önüne konulamaz” ifadelerini kullandı.
Olayı öğrendikten sonra okulun müdürünü aradığını anlatan Uçar, Müdür Savaş Özdemir'in ‘susma hakkını kullandığını açıkladı.
İşte Sultan Uçar’ın yazısının o bölümü:
“ANAYASAL SUÇ İŞLENDİ”
“Yer, MEV Koleji Florya Basınköy Kampüsü. Tarih 2 Temmuz ve saat 11:00 ile 16:00 arası. Öğretmenler, karanlık koridorda toplanıp idareye çağrıldı. 30'u, odadan beyaz zarf tuttukları elleri titreyerek, gözyaşlarıyla çıktı. O anı, “Cehennem gibiydi. Bütün öğretmenler ağlıyordu” diye anlattılar. Evet, 95 öğretmenden 30'u işten çıkarıldı. ‘Kriz var. Kolejler de daralabilir' diyebilirsiniz. Ama 5 kadın öğretmen sadece hamile oldukları için, anayasal suç işlenerek, kadınların doğurma hakkı görmezden gelinerek, bir eğitim kurumunda kapının önüne konulamaz. 821 öğrenci 2 ay sonra okula gelince İngilizce Öğretmeni E.C.'nin 5 aylık, Resim Öğretmeni A.K.'nın 5.5 aylık, Beden Eğitimi Öğretmeni E.S.'nin 7 aylık, İngilizce Öğretmeni M.D.G.'nin 8 aylık hamile, Almanca Öğretmeni D.A.'nın ise 2 ay önce doğurduğu için işten atıldığını nasıl izah edeceksiniz?”
VİCDANLARI KANSERLİ
İsterseniz, 12 yaşındaki oğlu bağırsak kanseri ameliyatındayken bile, öğrencileri mağdur olmasın diye derse giren A.G.öğretmeni konuşalım. Oğlunun tedavisini artık SGK karşılamayacak. Kovulduğu gün “veliler ağladığımı görmesin” diye kendisini bir odaya kilitleyen Cumhuriyet Öğretmeni Y.B.'nin eğitimciliğini hiç konuşamazsınız. 20 yıllık öğretmen D.T.'nin emeğini görmeyip, emekli öğretmenlerin her ihtiyacında yanında olacağınıza dair vakıf taahhütlerinden artık nasıl gururla bahsedebilirsiniz. İlkelerinizde, ‘İşi uzmanına veririz' derken TÜBİTAK birincisi 26 yıllık eğitimci H.Y.'nin tasfiyesini kim açıklamak ister? Fizikçi hocanın size rüştünü ispatlamak için NASA'da mı çalışması gerekiyordu?
ATATÜRK BİLE ŞÜPHELENİRDİ
Hitlerin Nazi kamplarını hatırlatan sahnelerin yaşandığı 5 saatin müsebbibi okulun Müdürü Savaş Özdemir'i aradım.
Amerikan filmlerindeki sahneler gibi, “Konuşmama hakkımı kullanıyorum” dedi. Siz bunları okurken onlar olup bitene tepkili velilerini arayıp, “Şüpheye düşmeyin. Biz yine Atatürkçü bir kurumuz” diye iknayla, yeni kayıt derdine düşmüşler. En iyisi internet sitenizdeki, “MEV kültüründe Atatürk'ün yeri” başlıklı bölümü önce idare ders olarak okusun. Atatürk'ün, “Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve saygıdeğer unsurlarıdır” sözünü belki hatırlarsınız. MEB, eğitim müfredatına vicdan, ahlak, erdem gibi kavramlar içeren dersler ekleyip, MEV okullarını devlet okuluna dönüştürmelidir. O zaman öğretmenleri bile iki gözü iki çeşme ağlatan eğitimdeki vicdansızlıklara, kulağınıza kiraz takarak gülmezsiniz. Yoksa bir gün, siz de o koridorlarda yalnız ağlamak zorunda kalırsınız"