'5 büyük projeyi 5 yıl içerisinde hayata geçirmeyi planlıyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tuzla Desan Tersanesi’nde düzenlenen yeni deniz sistemlerinin teslim törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmada, teslim edilecek Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botu, Yeni SAT Botu ile Süratli Devriye Botlarının Türkiye’ye ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hayırlı olmasını dileyerek, bu sistemlerin kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik etti.

“TÜRKİYE, SAVUNMA SANAYİİNDE KARARLI BİR ŞEKİLDE YOLUNA DEVAM EDİYOR”

Konuşmasında Türkiye’nin savunma sanayiinde kararlı bir şekilde yoluna devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dönemde sınırlarımız içinde ve dışında elde ettiğimiz pek çok stratejik başarıda, savunma sanayinde katettiğimiz mesafenin katkısı bulunuyor. Savunma alanında güçlü ve bağımsız olamayan milletlerin, istikballerine güvenle bakabilmeleri mümkün değildir” dedi.

Millî savunma ve güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması ile uluslararası alanda caydırıcılık oluşturmada, teknolojik bağımsızlığın, her zamankinden daha kritik hâle geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu anlayışla, insan kaynağından teknoloji üretimine kadar geniş bir yelpazede projelerimizin hayata geçirilmesi hususunda, kamu ve özel sektör hep birlikte çalışıyoruz. Savunma sanayii, duraklamayı kaldırabilecek bir alan değildir. Sürekli daha ileriye gitmek, sürekli daha gelişmişini üretmek mecburiyetindeyiz. Elde ettiğimiz her başarıyı, bir sonraki adımın öncüsü olarak görüyoruz. Kamu ve özel sektör savunma sanayii kuruluşlarımızın bu doğrultuda yürüttükleri her proje, geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlıyor.”

“BÖYLESİNE KRİTİK BİR JEOPOLİTİKTE, ANCAK HER ALANDA GÜÇLÜ OLABİLİRSEK AYAKTA KALABİLİRİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dünyadaki çatışmaların, siyasi krizlerin, çekişmelerin ve gerilimlerin en yoğun yaşandığı coğrafyanın tam da merkezinde yer aldığını ifade ederek, “Böylesine kritik bir jeopolitikte, ancak her alanda güçlü olabilirsek ayakta kalabiliriz. Yıllarca ülkemizin hak ve hukukunun kolayca göz ardı edilebilmesini gerisinde yeterli siyasi, ekonomik ve teknolojik güce sahip olamayışımız vardı. Bugün Doğu Akdeniz’den Ege’ye, Karadeniz’den Balkanlar, Kafkaslar ve Afrika’ya geniş bir coğrafyada kendi politikalarımızı hayata geçirebiliyorsak sebebi yine siyasi, ekonomik ve teknolojik alanda geldiğimiz seviyedir. Ülkemizin bu nüfuzundan ve gücünden rahatsız olanlar Türkiye’yi eskisi gibi istikrarsızlık batağında özelikle orada mahkûm edebilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Artık gizlemeye, saklamaya bile gerek duymadıkları bir cüretkârlıkla her türlü askerî, siyasi, ekonomik, sosyal kargaşa, darbe, tuzak yöntemlerini kullanıyorlar” dedi.

Milletin her seferinde millî iradenin, demokrasinin, hukukun, istiklalinin ve istikbalinin yanında yer alarak, oyunları bozduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçmişte aldıkları dersten yetinmeyenlerin şimdi gözü 2023’e diktikleri anlaşılıyor. Milletimiz o engin ferasetiyle inşallah 2023’te de hem dışarıdaki hem de içerideki faşist kafalara hak ettikleri cevabı verecektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, girdikleri her mücadelenin yeni bir İstiklal Harbi olduğu gerçeğini asla unutmadan, bin yıldır bu toprakları kanlarıyla sulayan ecdada layık olabilmek için sürekli daha çok çalışacaklarını söyledi.

“TÜRKİYE’NİN TEK AMACI KENDİSİNİN VE DOSTLARININ MEŞRU HAKLARINI KORUMAKTIR”

“Türkiye’nin tek amacı var; kendisinin ve dostlarının meşru haklarını korumaktır. Yürüttüğümüz mücadelede en büyük güven kaynağımız, Türk Silahlı Kuvvetlerinin üstün teçhizat ve sistemlerle donatılmış olarak sahada yerini almasıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayisini dışa bağımlılıktan kurtarmak için verilen emeklerin karşılığını tıpkı bugün olduğu gibi birer birer almaktan memnuniyet duyduklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin savunma sanayi proje stokunu 62’den 700’ün, proje bütçesini 5,5 milyar dolardan 60 milyar doların üzerine çıkartmamızın gerisinde kendimize olan güvenimiz yatıyor. Yüzde 70’leri aşan yerlilik ve millilik oranı önemli olmakla birlikte maruz kaldığımız açık ve gizli ambargoları düşündüğümüzde henüz yetersiz durumdayız. Hedefimiz kritik hiçbir alanda dışarıdan alıma ihtiyaç duymayacak bir savunma sanayi geliştirme ve üretim altyapısı inşa etmektir. Bu aynı zamanda ülkemizin dünyanın en önde gelen savunma sanayi ihracatçılarından biri hâline dönüşmesi demektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, dünyanın ilk 100 savunma sanayi şirketi listesinde artık 7 firma ile temsil edilmesinin, gelecek açısından ümit verdiğini belirterek, “Şu ana kadar gerçekleştirdiğimiz atılımlar sayesinde bölgesinde oyun kuran, oyun bozan, gelişmeleri yönlendiren bir ülke hâline ulaşmamız henüz bir başlangıçtır. Denizcilik, savunma sanayinde en çok projeye sahip olduğumuz ve mesafe katettiğimiz alanlardan biridir” dedi.

“DÜNYADA KENDİ SAVAŞ GEMİSİNİ TASARLAYIP ÜRETEBİLEN 10 ÜLKEDEN BİRİYİZ”

Denizaltı kurtarma gemisinin kendi alanında önemli bir proje olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye, dünyada kendi savaş gemisini tasarlayıp üretebilen 10 ülkeden biridir. Ayrıca envanterde bulunan birçok deniz aracımız günün şartlarına uygun olarak son teknolojiler eklenerek modernize edildi. İnşa edilen ve modernize edilen deniz araçlarımızın silah, radar, muhabere ve elektronik sistemleri yerli ve millî ürünlerle donatıldı. Millî füzemiz Atmaca’yı da gemilerimize entegre ederek, platform üretimi yanında kritik silah ve sensörlerin yerlileştirilmesinde de önemli aşama kaydettik. Tüm bu aşamaların tamamlanmasıyla donanmamız dosta güven ve düşmana korku salan duruşunu daha da güçlendirmiştir.”

“SAVUNMA SANAYİNDE BİR ÜST AŞAMAYA GEÇMEMİZ GEREKİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaybedecek tek bir anımızın olmadığı bilinciyle çalışıyor, üretiyor, mücadele ediyoruz. Şimdi çok daha büyük projeler üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Donanmamıza ilk defa katılacak 5 büyük projeyi 5 yıl içerisinde hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu yılsonunda test ve eğitim gemimiz Ufuk’u hizmete alacağız. Önümüzdeki yıl çok maksatlı amfibi hücum gemimiz Anadolu denizlerimizde göreve çıkacak. Gemi inşaat sektörü burada. Buradan sesleniyorum, diyorum ki, Anadolu’yu inşa ettik, gelin bir de artık şöyle bir, iki veya daha fazla uçak gemisi de inşa edelim. Herhâlde yaparız değil mi? Çünkü denizlerde bu caydırıcılığa ihtiyacımız var. Sadece Anadolu yetmez, bu adımı da atmamız lazım” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedeflerine ilişkin bilgi verirken de şunları söyledi: “İHA, SİHA, TİHA yanında insansız ve otonom deniz araçlarının da dâhil olduğu kara, hava ve deniz unsurlarımızın müşterek görev icra edeceği bir seviyeye ulaşmaktır. Bunun için denizaltıdan uçak gemilerine kadar tüm muharip deniz platformlarını ileri teknolojiye sahip yerli ve millî silah ve sensör sistemleriyle birlikte geliştiriyoruz. Savunma sanayinde takip eden değil takip edilen, tüketen değil üreten, yeniye öncülük eden bir üst aşamaya artık geçmemiz gerekiyor.”

Savunma Sanayii Başkanlığında yürütülün tüm projelerde yer alan Deniz Kuvvetlerini, diğer kurumları, üniversiteleri, özel sektörleri, KOBİ’leri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki dönemlerde bu kurumlarımızdan beklentimiz yerli tasarım, inşa ve yerli katkı konusunda askerî gemi inşa sanayimizi çok daha ileriye taşıyacak bir strateji oluşturmalarıdır. Bugüne kadar pek çok başarılarına şahit olduğumuz kurumlarımızın ve özel sektörümüzün bunu da layıkıyla yerine getireceklerine inanıyorum” şeklinde konuştu.

GİRESUN’DAKİ SEL FELAKETİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Giresun’daki sel felaketine ilişkin şunları söyledi: “Maalesef bugün Giresun’umuzda, Dereli’de, Yağlıdere’de bütün bu bölgelerde şiddetli sel felaketi neticesinde, ilk aldığımız haberlerde beş ölümüz vardı, yaralılarımızın sayısı 12 civarındaydı, aramalar devam ediyor. Kurtarılanlar 150’ye yakındı. Aynı şekilde Rize’de yine sel felaketi var. Benim ilçem de dâhil olmak üzere, bu sel felaketinde maalesef orada da yaralılar var. Allah ölenlerimize rahmet eylesin, yaralılarımıza şifalar nasip etsin. Devlet olarak buradaki bütün tahribatı, yıkımı, şunu, bunu vesaire Allah’ın izniyle süratle aşarız. Ben hemen İçişleri Bakanı’mı, Bekir Pakdemirli bakanımı, Murat Kurum bakanımı süratli şekilde üçünü de bölgeye gönderdik. Milletvekillerimiz de oradalar. Yerinde tespitleri yapmak suretiyle Kızılay, AFAD ve bütün kurumlarımız orada çalışmalarını sürdürüyorlar. DSİ aynı şekilde çalışmalarını orada sürdürüyor. Çünkü bir taraftan yıkılan köprüler var, yıkılması gerektiği için yıkılan köprüler var. Bu şekilde bir an önce inşallah buradaki bu felaketi hemen ortadan kaldırıp halkımızı yine o mutlu günlerine döndürelim. Ama bakanlarımızın bana söylediği ‘Biz bunu yaşamadık.’ diyorlar, o kadar ağır bir felaket. Bütün ailelere sabırlar diliyoruz, milletimizin başı sağolsun diyoruz.”

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, DESAN Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Kaptanoğlu ve Yonca Onuk Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Yılmaztürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a günün anısına hediye takdim etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bot komutanlarına Hizmete Giriş Belgelerini verdi. Daha sonra alandaki perde kaldırılarak millî botlar katılımcılara gösterildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve katılımcılar Dalgıç-1 Y-15 botu önünde poz verdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNDEM Haberleri