Çocukların okula başlama yaşının yasa öncesine göre, sadece 3 ay öne çekildiğini ifade eden Işık, ''Öyle kamuoyundaki koparılan kıyamet gibi değil'' dedi.
Işık, yasa öncesi de Türkiye'de okula başlama yaşının 7 olmadığına işaret ederek, şöyle devam etti:
''Ben 65 doğumluyum, 1971 yılında okula başlamışım. 'Acaba ailem beni okula erken mi gönderdi' diyordum. Bütün 65 doğumlular da benimle başlamış. Burada bir problem vardı. Bu konuyu detaylı çalışınca gördük ki halk arasında 7 yaş diye bilinen yaş aslında literatürde 6 yaş. Biz bunu gördüğümüz için kanunda yaşla ilgili hiçbir değişiklik yapmadık. Sadece Milli Eğitim Bakanlığı yönetmelikle erken başlamak isteyenlere fırsat verdi. Yaşı da yönetmelikte 3 ay erkene çekti. Bu da, eğitim sisteminde büyük bir değişim demek değildir. Önceden 69 ayını dolduran her çocuk okula başlıyordu, şimdi 66 ayını dolduran her çocuk okula başlıyor. Önceden de 1 yıl erken verme imkanı vardı, şimdi 60 ayını dolduran çocuk veli isterse, şartları da uygunsa verebiliyor.''
Bununla ilgili kavram kargaşasından kaynaklanan tartışmaların çok askıda kaldığını vurgulayan Işık, ''Türkiye'de uygulanan yaş 6 yaş ama biz halk arasında 7 yaş biliyoruz. Yaş konusunda çok büyük bir radikal değişiklik yok'' diye konuştu.
-''4+4+4 hedefine ulaşmaya başladı''-
Eğitimde 4+4+4'ün hedefine ulaşmaya başladığını ifade eden Işık, şunları kaydetti:
''5. sınıflara seçmeli ders konuldu. Bununla ilgili kamuoyunda, 'Efendim mahalle baskısı olacak, bütün mahallelerde Kur'an-ı Kerim okutulacak, işte şu olacak, bu olacak...' şeklinde kopartılan gürültüden hiç birisinin bugün haklı olmadığı ortada. En fazla tercih edilen seçmeli ders matematik uygulamaları, 783 bin 727 öğrenci. Yabancı dil 654 bin 818 tercih ile ikinci sırada, 647 bin 349 ile Kur'an-ı Kerim üçüncü, 426 bin 836 ile Peygamberimizin Hayatı dersi dördüncü sırada. Türkiye'de genelde Kürtçe'nin iki lehçesi var. Zazaca ve Kurmançi. Bütün Türkiye'de 28 bin 583 tercih var. Yapılan işin ne kadar doğru olduğunu, öğrencinin yetenek gelişim ve tercihinin sisteme yansıtılmasının ne kadar doğru olduğunu aslında bu tablo gösteriyor.''
Yeni sistemin eğitimde demokratik bir anlayışın oluşmasında da önemli olduğuna dikkati çeken Işık, ''Öğrenciler zorla Kur'an-ı Kerim'e, Peygamberimizin Hayatı derslerine yönlendirilecek' deniliyordu. Hiç de zorla yönlendirilmemiş'' diye konuştu.
-Seçmeli dersler-
Işık'ın da işaret ettiği resmi verilere göre; Türkiye genelinde yeni sistemle birlikte 2012-2013 öğretim yılında 5. sınıftan itibaren okutulan seçmeli derslerden en çok ''Matematik Uygulamaları'' tercih edildi. Bu dersi 783 bin 727 öğrenci seçti. Bunu sırasıyla 654 bin 818 tercih ile ''yabancı dil'', 647 bin 349 tercih ile ''Kur'an-ı Kerim'', 426 bin 836 tercih ile ''Hazreti Muhammed'in hayatı'', 422 bin 265 tercih ile ''spor ve fiziki etkinlikler'' seçmeli dersleri izledi.
''Yaşayan Diller ve Lehçeler'' adlı seçmeli ders ise 28 bin 583 öğrenci tarafından tercih edildi. Bu dersi en çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerindeki öğrenciler seçti. Diyarbakır'da 6 bin 580, Mardin'de 3 bin 792, Batman'da 3 bin 373, Şırnak'ta 2 bin 769 öğrenci ''Yaşayan Diller ve Lehçeler'' dersini almak istedi.
memurlar.net