Yalçın, Kastamonu Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi Konferans Salonu'nda düzenlenen Memur-Sen İl Divan Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, toplu sözleşme ve grev hakkının dünyanın her yerinde emek ve sendikanın olmazsa olmazı olduğunu belirtti.
Türkiye'de, memur sendikacılığının toplu sözleşme hakkını Memur-Sen sayesinde aldığını ifade eden Yalçın, şöyle devam etti:
"Ama grev hakkındaki mücadelemiz sürüyor. Bunu da önünde sonunda örgütlülüğümüz ve kararlılığımızla başaracağız. Toplu sözleşme hakkını aldıktan sonra yaptığımız toplu sözleşmelerin ikisinde mutabakat sağlayamadık. Dördünde ise mutabakat sağlayabildik. Bu toplu sözleşmelerde birçok kazanımın altına imza attık. Sadece toplu sözleşme marifetiyle 350 kazanıma imza atmış bir konfederasyon var. Kamu personel danışma kurulu, kurum idare kurul ve hukuk kazanımlarıyla demokratikleşme anlamında vereceğimiz diplomatik örgütlü mücadeleyle 802 kazanımın altına imza atmış ve 'memur sendikacılığı ne aldı, memur sendikacılığı ne başardı?' diye yapılacak tüm araştırmaların kaynağını oluşturacak skalayı Memur-Sen oluşturmuştur. Bu açıdan 802 kazanım diye toparladığımız tüm kazanımların altında Memur- Sen'in yeri var, teri var ve imzası var. Bunu hiçbir zaman azımsamamalı ve küçümsememeliyiz ama yeterli de görmemeliyiz."
Her meslek grubunun ayrı ayrı sorununun olduğunu dile getiren Yalçın, "Önümüzde birkaç ödevimiz var. Bu toplu sözleşme kararlarını aldığımız gibi 3600 ek gösterge ve ek göstergelerin 2022 yılı içinde düzenlenmesi ve hayata geçirilmesi konusunda aldığımız kararların gereği birinci toplantıyı icra ettik, ikinci toplantı Çarşamba günü ayın 16'sında." dedi.
Memur-Sen olarak verdikleri mücadeleyi kesintisiz bir şekilde sürdürdüklerini aktaran Yalçın, şunları kaydetti:
"2011'den sonraki süreçte ilk Memur-Sen 4. Genel Kurulumuzda Cumhurbaşkanımız Başbakan olarak geldiği o zamanda 300 bin sözleşmeli Memur-Sen'in gayretiyle kadroya geçmişti. İstiyoruz ki şu anda da 520 bin sayısına ulaşmış olan kitlenin memnuniyetsizliği ortadan kalksın, iç huzuru da iş huzura da temin edilsin ve onlar da kadroya geçerek kamudaki farklı farklı unvan ve farklı alanlar bu anlamda bir daha yeniden yükselmesin."