32 ilde anaokulu zorunlu

İnanlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği ülkelerinin önemli bölümünde okul öncesi okullaşma oranının yüzde 100'ü bulduğunu, Türkiye'de de özellikle son yıllarda bu alanda önemli mesafe alınmasına rağmen, gelinen noktayı halen yeterli görmediklerini ifade etti.

Yapılan bilimsel araştırmaların 0-6 yaş dönemindeki eğitimin çocuğun ilerleyen yaşamlarında büyük etkisi olduğunun saptandığını ifade eden İnanlı, bu kapsamda bakanlığın yaptığı çalışmaların iki noktada yoğunlaştığını, bunlardan birisinin fiziki mekan temini, diğerinin ise velilerin bu konuda bilinçlendirilmesi olduğunu belirtti.

İnanlı, yapılan çalışmalarla Türkiye genelinde 2003'te yüzde 10 olan okul öncesi okullaşma oranının bugün yüzde 33'e kadar çıktığını, 32 ilde anaokulunun zorunlu hale getirildiğine dikkati çekerek, ''Yine 2003'te 417 olan anaokulu sayısı bugün bin 210'a ulaştı. İlköğretim okulları bünyesinde 40 bine yakın ana sınıfının yanı sıra müstakil ana sınıfları da açılmaya devam ediyor. Geçen yıl ana sınıflarımızda 804 bin 474 öğrencimiz vardı, bu yıl 900 binin üzerine çıkmasını bekliyoruz'' dedi.

Çalışan anneleri düşünerek, ana okullarında tam gün eğitim verildiğini belirten İnanlı, ''Tam gün eğitim haftada 42 saat, yarım gün eğitim haftada 30 saattir. Günde 6 saat ders yapılıyor. İlköğretim bünyelerindeki ana okullarımızda ise yarım gün eğitim veriyoruz. Buradaki amaç da daha fazla öğrencimizi kabul edebilmek. Bunun yanı sıra yine çalışan anneleri düşünerek okul kulüpleri de kurduk'' diye konuştu.

İnanlı, okul öncesi okullaşma oranını, fiziki mekan imkanından çok velilerin bilinçlenmesinin etkilediğini vurgulayarak, ''Biz, okul öncesi eğitim için gelen çocuğu geri çevirmiyor, bir şekilde mekan buluyoruz. 'Bulamıyorum, kapıdan çevrildim' diyen varsa bana gelsin'' dedi.

-OKUL ÖNCESİNDE FİYATLAR ÜNİVERSİTELERLE YARIŞIYOR-

Bu arada, okul öncesi eğitimin öneminin anlaşılmasıyla, ailelerin evdeki bakıcı yerine ana okullarını tercih etmesi, bu alanda eğitim veren kurumların fiyatlarını da yükseltti.

Bilinçlenen veli evdeki bakıcı yerine ana okullarına yönelince büyüyen sektörde rekabet de kendiliğinden oluştu. Kreş ve ana okulları adı altında 0-6 yaş grubunda hizmet veren kurumlarda rekabet konforu, konfor da astronomik rakamları beraberinde getirdi. Tam gün ya da yarım gün üzerinden ücret tarifesi sunan ana okulları arasında aylık ücreti asgari ücretin iki katını bulanlar var.

Daha önceki yıllarda bakım amaçlı hizmet veren ana okullarının, İngilizce'den satranca, baleden aerobiğe kadar her türlü sanatsal ve sportif faaliyetlere yer vermesi çocukların erken yaşlarda sosyalleşmesine de büyük katkı sağlıyor.

Adana'da hizmet veren onlarca ana okulundan birisinin kurucusu Zeynep Erciyes, 15-20 yıl öncesinde çalışan kadının en büyük kabusunun bakıcı sorunu olduğunu, oysa bugün çalışan annelerin sayısız seçeneklerinin bulunduğunu söyledi.

Zeynep Erciyes, çocuğun zihinsel ve bedensel gelişiminin erken yaşlarda başladığı yönündeki bilimsel araştırmaların okul öncesi eğitime daha çok önem verilmesini sağladığını ifade ederek, ''Aileler artık evdeki bakıcı yerine anaokulunu tercih ediyor'' dedi.


haber7