Bir süredir emeklilikte yaşa takılanları, erken emekliliği tartışıyoruz. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, çalışanların çoğunluğu biran önce emekli olmayı düşünüyor. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edilip, edilmemesi ise ayrı bir konu. Peki, 43 yaşında emeklilik mümkün mü? Evet, mümkün; belli mesleklerde çalışanlar için mümkün. Sosyal güvenlik sistemi tehlikeli ve ağır işlerde çalışanlara bu hakkı, yani erken emeklilik hakkını tanıyor.
Nasıl mı?
Anlatayım. Kanunda fiili hizmet süresi zammı olarak geçen, kamuoyunda ise ‘yıpranma hakkı’ olarak bilinen uygulama; çimento sektöründe çalışandan tutun da cam ve madencilik alanında çalışanlara kadar birçok mesleği kapsıyor. Daha açık şöyle anlatayım; ağır ve riskli işlerde çalışanların diğer çalışanlara göre daha erken emeklilik hakkı bulunuyor. Fiili hizmet süresi zammı da bu mesleklere uygulanıyor. Bu kapsamda belli mesleklerde çalışanlar her bir yıl için emekliliklerine 60 ya da 90 gün, kimi mesleklerde ise 180 gün fazladan süre kazanıyor. Emeklilik için fazladan kazanılan günlere, fiili hizmet süresi zammı ya da yıpranma hakkı deniyor.
Bu haktan da hem sosyal sigortalı çalışan işçiler hem de emekli sandığı kapsamında çalışan memurlar faydalanabiliyor. Son yıllarda bu alanda birçok düzenleme yapıldı ancak birkaç ay önce yapılan son düzenleme ile düne kadar yıpranma hakkından yararlanan meslek sayısı 18 iken, bu sayı 45’e yükseltildi ve ağız-diş radyoloji uzmanları, röntgen teknisyenleri, infaz memuru, ceza infaz kurumu müdürü, ihtiyat pilotları da yıpranma hakkı tanınan mesleklere eklendi. Bu kapsamda yeni düzenleme ile yıpranma hakkı tanınan yeni mesleklerde çalışanlar için fiili hizmet süresi zammı 2017’nin Ağustos ayından sonraki çalışmaları için uygulanacak.
43’ÜNDE EMEKLİLİK
Fiili hizmet süresi zammının nasıl uygulandığına gelince; normal çalışma süresi olan 360 günün üzerine çalıştığı riskli sektöre ve kanunun bu sektörde tanıdığı artı süreye göre fazladan hizmet süresi ekleniyor. Örneğin, cıva üretiminde çalışan bir işçinin fiili hizmet zammı 90 gün; bu işte 12 ay çalışıldığında 15 ay çalışmış sayılıyor ve hem prim gün sayısı artıyor hem de erken emekli olma imkanını elde ediyor. Bir başka anlatımla, normal şartlarda 360 gün çalışılması gerekirken, cıva üretiminde çalışanlar bir yıl içinde 450 gün çalışmış sayılıyor.
Madenlerde çalışanlar için bu süre daha fazla 180 gün, yani 6 ay. Yeraltı madenlerinde çalışan bir işçi 360 gün çalıştığında fiili hizmet süresi zammı uygulandığında 540 gün çalışmış sayılıyor; bu da emekliliğe ciddi katkı sağlıyor.
En yüksek yıpranma hakkı da madenlerden çalışanlara tanınıyor. Yapılan düzenlemeler ile yeraltı madenlerinden çalışan işçilerin emeklilik yaşı 50’ye çekilirken, hafta tatilleri, izin süreleri de fiili hizmet süresine eklenince emeklilik yaşı daha da iniyor.
ŞARTLAR NELER?
Tabii, yıpranma hakkından yararlanmanın belli şartları var.
Birincisi, süre sınırı; bu da 5 yıl. Riskli ve tehlikeli işlerde çalışanlar yıpranma hakkından yararlanmak için ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar alabilecekleri fiili hizmet süresi zammı 5 yıldan fazla olamıyor.
Silahlı kuvvetler, emniyet mensupları ve MİT mensupları için bu süre 8 yıla kadar çıkıyor. Yıpranma hakkından yararlanmak için madenlerde yeraltında çalışan işçilerin 1.800 gün, diğer riskli sektörlerde çalışanların ise 3.600 gün fiili hizmet süresi zammı kapsamında çalışmış olmaları şart. Şartlardan biri de yıpranma hakkına giren mesleklerdeki işlerde çalışmak gerekiyor.
Sadece o sektörde çalışmak yetmiyor, bilfiil o işi yapmak gerekiyor. Madencilikten örnek verecek olursak, yeraltında çalışılması gerekiyor.
Noyan Doğan’ın yazısı – HÜRRİYET