Genel Sekreter Musa Akkaş ve Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Dolğun, 16-18 Kasım tarihleri arasında Kahramanmaraş 1 No’lu Şube’nin istişare toplantısı ile Kayseri’de Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ve Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikaların şube başkanlarının hazır bulunduğu Türkiye Kamu-Sen İstişare Toplantısına katıldı. Genel Başkan Yardımcıları Kayseri 1 No’lu Şubeyi de ziyaret etti.
Ayrıca, Genel Başkan Yardımcılarımız, Yiğitcan Çiğa Özel Eğitim Uygulama merkezi ile Erciyes Üniversitesi ve Kayseri Üniversitesi Rektörünü ziyaret etti.
Kahramanmaraş 1 No’lu Şube’nin istişare toplantısı saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Toplantıda Kahramanmaraş 1 No’lu Şube Başkanı Ziya Yenipınar yaptı. Kahramanmaraş 2 No’lu Şube Başkanı Bayram Doğan ve yönetim kurulu üyeleri, 1 No’lu Şubenin yönetim kurulu üyeleri il ilçe ve iş yeri temsilcileri kadın komisyonları çok sayıda üyemiz hazır bulundu.
Toplantılarda bir konuşma yapan Genel Sekreter Musa Akkaş, sözlerine tüm eğitimcilerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlayarak başladı.
Akkaş şunları kaydetti: “Öğretmenler Günü 1982 yılından bu yana kutlanıyor. 24 Kasım’a darbe ürünü diyerek karşı çıkanlar var. 1982 Anayasa’sı da darbe ürünü ama değişmeyen bir çok önemli maddesi var. Öğretmenler Günü’nün ne zaman öğretmenlere hediye edildiğine bakmıyoruz. Bu günün kutlanması önemlidir, anlamlıdır. Bu özel günde daha çok eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunları konuşulmalı, tartışılmalıdır.” dedi.
Her meslek önemlidir. Ama öğretmenlik mesleği daha çok önemlidir. Zira hepimizi yetiştiren öğretmenlerdir. Hz. Ali, ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.’ demişti. Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en saygıdeğer unsurlarıdır.” diyor, Başöğretmen Atatürk.
Öğretmenlere yönelik şiddetin her geçen gün arttığına dikkat çeken Akkaş, “Öğretmenlerimiz şiddet mağdurudur. Öğretmenlik itibar kaybına uğrayan bir meslek haline gelmiştir. Buna ülkeyi yönetenlerin öğretmenlerin aleyhinde sarf ettikleri açıklamalar da etkili olmaktadır. Öğretmeni örselersek, milletimizi örselemiş oluruz. Dolayısıyla söylemlerimize dikkat etmemiz gerekir. Öte yandan öğretmene yönelik şiddet konusunda yasal tedbirler almamız gerekiyor” dedi.
İş bilmeyenlerin, insani ilişkileri zayıf olanların, bilgi, beceri tecrübesi olmayanların tepeden inme bir anlayışla yönetici olduklarını da kaydeden Akkaş, “Öğretmenlerimizin sosyal ve ekonomik statülerindeki sorunları çözmek gerekiyor. Öğretmenlerimizin bazıları üvey evlat muamelesi görüyor. İş bilmeyenler, insani ilişkileri zayıf olanlar, bilgi, beceri, tecrübesi bulunmayanlar, tepeden inme bir anlayışla yönetici oluyor.” diye konuştu.
Türk Eğitim Sen olarak kadrolu model dışındaki istihdam modellerine karşı olduklarını da belirten Akkaş, “Ücretli, sözleşmeli öğretmen istihdamı eğitimi geriye götüren uygulamalardır. Öğretmenlerin kadrolu istihdamından yanayız. Sözleşmeli öğretmenlerin en büyük sorunları bulundukları yerde çakılı olarak görev yapmalarıdır. Eşlerinden, çocuklarından ayrı yaşayan sözleşmeli öğretmenlerin bu dramına son verilmelidir” dedi.
Son günlerde Öğrenci Andı ile ilgili yaşanan gelişmeleri değerlendiren Akkaş,” Andımıza karşı çıkanların Türklük ile ilgili sorunları vardır” dedi. Akkaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Son günlerde ülkemizin gündeminde Öğrenci Andı tartışılmaktadır. Türkiye maalesef bir türlü esas gündemine dönememektedir. Andımızın ülkemizde tartışılması son derece manidardır, Milli kimliğimizin tartışılmaya açılması üzücüdür. 1933 yılında yazılan Andımız, 2013 yılına kadar okullarımızda okutulmakta idi. Bazı öğrenci velileri tarafından Andımızın kaldırılması yönünde 2009 yılında yargıya başvurular yapılmıştı. Milli Eğitim Bakanlığı 2009 yılında yaptığı savunmasında Öğrenci Andı’nda yer alan ifadelerin Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına aykırılık teşkil etmediğini belirtmişti. Buna rağmen 2013 yılında çözülme sürecinde PKK ile milli kimlik sorunu yaşayan siyasal İslamcılar Andımızın kaldırılmasını istedi. Ne yazık ki Hükümette büyük bir yanlışa imza atılarak 2013 yılında Andımızı kaldırdı. Andımız tabi ki ayet ya da hadis değildir. Ama Andımızda yer alan birçok ifade Kuran-ı Kerim’de ve Peygamber Efendimizin hadislerinde yer bulmaktadır. Mesela; Peygamber Efendimiz, ‘Küçüklere merhamet etmeyen büyüklere saygı göstermeyen bizden değildir’, ‘Vatan sevgisi imandandır’ diye buyuruyor. Dolayısıyla Andımıza karşı çıkanların Türklük ile Müslümanlıkla sorunu vardır.”
Danıştay 8’inci Dairesi’nin Andımız ile ilgili verdiği ‘Öğrenci Andı okullarda okutulsun’ kararının çok haklı ve yerinde olduğunu söyleyen Akkaş, bu karara karşı çıkanları eleştirdi. Akkaş şunları söyledi: “Danıştay 8. Dairesi, Andımızın kaldırılmasını hukuka aykırı bulmuştur. MEB bu karara itiraz ederek, savunmasını vermiştir. İtiraz metni tam bir fiyaskodur. İtiraz dilekçesini hazırlayanların tarihten bir haber olduğu açıktır. ‘Türkler, ulus bilincine en geç ulaşan topluluktur’ diyerek, cahilliklerini ortaya koymuşlardır. Çok yazık. Bunların galiba Mete Han’dan, Bilge Kağan’dan, Kaşgarlı Mahmut’tan, Karamanoğlu Mehmet Bey’den, Timur’dan, Orhun Kitabelerinden haberi yoktur. Hepsini bir yana bırakın 552-745 tarihleri arasında kurulan, ilk defa Türk adını taşıyan Göktürk Devletinden de mi haberleri yok? Bu nasıl hainliktir? Bu savunmanın ardından savunmayı yapan üç yetkili görevden alınmıştır. Üzücü olan tarih bilmeyen, milli kimlik düşmanı olanların MEB’de nasıl görev aldığıdır. Herkes bilmelidir ki; kim ne yaparsa yapsın bu ülkede “Varlığım Türk varlığına armağan olsun, Ne Mutlu Türküm” demeye devam edeceğiz.”
Toplantıda 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi üzerinde de değerlendirmelerde bulunuldu. Daha sonra emekli olan üyelerimize hizmetlerinden dolayı plaket takdim edildi.