Bakan Yusuf Tekin KPSS %50+sözlü sınav %50 uygulamasına geçileceğini ifade ettiğinde bunun yönetmelik değişikliği ile çok da mümkün olamayacağını, kanun değişikliği (TBMM'den) gerektiğini vurgulayan bir yazıyı paylaşmıştık.
MEB bir yönetmelik değişikliğine gitti ve bu değişiklik sendikalar tarafından yargıya taşındı. Bu arada sözleşmeli öğretmen alım takvimi ve süreci açıklanarak sadece sonucun açıklanması aşamasına gelindiğinde bakan Tekin; Danıştay kararını beklediklerini ifade etti.
Bu bekleyiş ne kadar sürer bilinmez. Beklenmesi ortaya çıkacak kaosun önüne geçmek için belki anlamlı gelebilir fakat yargı süreci kısa bir süreç değil.
Konuya şöyle bakalım:
Danıştayın ilk kararı bakan Tekin'in söylediği gibi bugünlerde açıklandığında ve davada MEB haklı bulunursa bu ilk kararı sendikalar Danıştay İdari Dava Dairelerine taşımayacaklar mı? Yani itiraz etmeyecekler mi? Taşırlarsa MEB oradan çıkacak kararı da bekleyecek mi? Ki bir davanın kesinleşmesi itiraz- temyiz vs en az 1,5-2 yıl sürüyor. Unutmayalım andımız kararı tam 8 yıl sürmüştü.
Peki ilk karar MEB aleyhine çıktığında MEB bu karara itiraz etmeyecek mi?
Yargı kararlarına göre hareket etmek elbet ki önemli ama adil bir (ki sözlü gibi uygulamalar nasıl yapılırsa yapılsın her zaman tartışmalı olacaktır) sistem kurulmadıktan sonra itirazların önüne geçilmesi mümkün değildir.
MEB'in cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mülakat kalkacak sözlerine rağmen sözlü sınavda diretmesi konuyu çıkmaza sokan durumdur.
Şimdi %50+%50'den vazgeçtim sözlüye göre atama yapacağım dese sözlü sınav puanını perşembe günü MEB'in sisteme yanlış yüklemesi sonucu öğrenenlerin tepkisine yol açacaktır.
Tümden sözlüyü kaldırdım, KPSS'ye göre atama yapacağım dese yine de mümkün değil çünkü puanını gören öğretmen sözlüden yüksek almıştım neden iptal ediyorsunuz diyebilecek.
Evet yargı kararı beklensin ama nereye kadar? Bu nedenle beklemek de doğru bir yaklaşım değildir. Bugün yaklaşık 60 bin öğretmen adayı (20 bin alımda 3 katı sözlüye çağrıldığı için) diken üstündedir. Yaşatılan stres çok büyüktür ve atılan taş vurulan kuşa değecek midir gerçekten düşünülmesi gereken sorudur.
Bugün MEB her halükarda sıkışmıştır. Perşembe günü sehven puanların ilanı ise sıkışıklığı daha da arttırmıştır.
Bu noktada iki çıkış yolu vardır:
1- MEB yönetmelik değişikliğini TBMM'de kanunlaştırarak Danıştay sürecini sonlandırabilir. Ne de olsa meclis 1 Ekim'de açılıyor.
2- Hiç beklemeden sonuçları açıklar atamaları yapar, ola ki yargı kararı MEB aleyhine çıkarsa mağdur olanlara yönelik ek kontenjan açarak onların mağduriyetini bir şekilde giderir.
Sürecin sonlanması için yargı kararı MEB aleyhine çıktığında itiraz etmemesi de gerekir.
Maksut BALMUK
Öğretmen, Yazar