İhsan AYDIN'ın haberi
Ülke TV'nin 'Hafızaları tazeleyen programı' Arşivci, anayasa değişikliğinin tartışıldığı şu günlerde arşivleri açtı ve yürürlükteki 1982 Anayasa'sının nasıl hazırlandığını araştırdı.
Darbe yönetiminin oluşturduğu Milli Güvenlik Konseyi ve onun oluşturduğu Danışma Meclisi'nin hazırladığı 1982 anayasasına 'hayır' demenin yasak olduğu dönemde Evren'e göre göre hayır diyenler ASALA'dan ya da komünistlerden direktif alıyorlardı.
1982 Anayasa'sına en önemli itirazı ise CHP'li Deniz Baykal yapıyordu. Baykal, anayasanın ikinci sınıf demokrasi olduğunu belirtiyor ve 1982 Anayasası için betonarmesi yanlış diyordu.
Tahir Aytekin'ın hazırlayıp sunduğu Ülke TV'nin 'Hafızaları tazeleyen program'ı Arşivci'de 12 Eylül 1980 darbesinin ardından hazırlanan 1982 Anayasası'na giden yol anlatıldı.
82 ANAYASASI
Askerin yönetime el koyduğu bir ortamda 23 Eylül 1982 tarihinde Danışma Meclisi tarafından ve 18 Ekim 1982 tarihinde Milli Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen, halkoyuna sunulmak üzere 20 Ekim 1982 tarih ve 17844 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan, 7 Kasım 1982 Pazar günü yapılan ve 'Hayır' demenin hayinlikle bir tutulduğu bir ortamda halkoylaması sonucu % 91,17 oranında kabul oyu ile kabul edilen, bu kez tekrar 2709 sayılı Kanun olarak 9 Kasım 1982 tarih ve 17863 mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayınlanan 1982 Anayasası'na giden süreç pek de demokratik değildi.
1982 Anayasa'sına giden yolda Milli Güvenlik Konseyi yönetime el koymuş, siyasiler tutuklanmıştı.
DENETLENMEYEN YASALAR
12 Eylül 1980'den 7 Kasım 1983'e kadar Türkiye'yi 5 generalden oluşan Milli Güvenlik Konseyi yönetti. Konsey yasama, yürütme ve yargı erklerine el koydu. TBMM boşaltıldı, parlamenterler gözaltına alındı. Yürürlükteki anayasa rafa kaldırılarak yeni kanunlar çıkartıldı. Bu kanunlar hiçbir mekanizma tarafından denetlenmedi.
BİR SAĞDAN, BİR SOLDAN ASILDI ADELETİ
REKTÖRLER ESAS DURUŞTA 1982 Anayasa'ya giden yolda yönetime el koyan Genelkurmay Başkanı Org. Kenan Evren'in rektörlere demokrasi ve özerklik dersi verdiği sahneler ise demokrasi adına utanç vericiydi. İp gibi dizilmiş, hazırolda bekleyen rektörlere adeta fırça atan Kenan Evren, üniversitelerin denetlenmesi gerekliliğinden bahsederek hangi branşta ne kadar eleman yetiştirilmesi gerektiğine devletin karar vereceğini vurguluyordu. |
Türkiye'nin oligarşik bir yönetim sürecine girdiği dönemde ülkede 650 bin kişi gözaltına alındı. 250 bin kişi yargılandı. 7 bin kişi idam cezası istendi 517 kişiye idam cezası verildi. 50 kişinin idam cezası infaz edildi.
Evren bu cezalarla ilgili adateleni sağlandığını şu cümlelerle ifade ediyordu; Sağcı solcu yok mümkünse bir sağcı bir solcu, iki sağcı iki solcu
Basına ciddi bir baskı uygulandı, gazeteciler yargılandı ve ağır cezalar aldı.
MGK bir Kurucu Meclis oluşturarak yeni anayasayı oluşturması için görevlendirdi. Kurucu Meclis, Milli Güvenlik Konseyi ve Danışma Meclisi'nden oluşuyordu. Danışma Meclisi ise 160 üyeden oluşuyordu, bunlardan 40'ı doğrudan doğruya MGK tarafından seçilmiş 120'si ise her ildeki valilerin önerdiği adayların MGK tarafından seçilmesiyle oluşturulmuştu.
BAYKAL: BETONARME HESAPLARI YANLIŞ
Anayasa sürecinin hazırlanmasında Deniz Baykal İkinci sınıf demokrasi bize yakışmaz. Anayasa parlamentoyu milli iradeden kopartıyor diyor ve asıl sorunun normal siyasi yaşayışta ortaya çıkacağını savunuyordu.
Baykal aynı tarihte Milliyet gazetesine verdiği röportajda ise Bu anayasanın betonarme hesapları yanlış diyordu.
HAYIR DİYENLER TUTUKLANDI
Halkoylamasına gitmeden önce Kenan Evren'in anayasayla ilgili görüşlerini eleştirmeyi yasaklayan bir madde çıkartılmıştı. Evren'e göre Anayasaya 'hayır' diyenler ASALA örgütü ve komünist radyolardan direktif alanlardı. Anayasaya 'Hayır' kampanyası başlatan 50 kişi ise tutuklanmıştı.
Haber7