SELİM EFE ERDEM
- Çatı Yalan: Başarısızlık karşısında B planı yapılmış. 'Kontrollü darbe' sözünün asıl sahibi siyasiler değil, FETÖ.
- Baş Yalan: Hainlerin tutuklanması için çıkarılan OHAL için '20 Temmuz darbesi' denmesi.
- Ara Yalan: Tüm teknik kanıtlara rağmen 'bilimsel gerçekler' adı altında darbe girişimi olmadığı söylemini yaymak.
- AİHM yalanı: 'İşkenceyle ifade alındı, ihlal var' savunması yayıp davaları Avrupa'ya taşımak.
15 Temmuz'u anma törenleri öncesinde artan FETÖ dezenformasyonuna dikkat çeken Hukukun Üstünlüğü Platformu Başkanı Yasin Şamlı "15 Temmuz yalanlarını" deşifre etti. 'Bilimsel gerçekler' adı altında yeni bir dezenformasyon sürecinin yaşandığını belirten Şamlı, örgütün 'darbede başarısız olması durumunda B planı hazırladığını' tespit ettiklerini söyledi. Şamlı "Örgütün çok önceden hazırlanmış çatı yalanı, baş yalanı, ara yalanı ve AİHM yalanı var. Kontrollü darbe sözü, darbe girişimine karşı önceden hazırlanmış bir B planının çatı yalanıdır. Bizce bu söylem onu dillendiren siyasiler tarafından değil bizzat FETÖ tarafından 15 Temmuz öncesi hazırlanmış" diye konuştu.
İstanbul'daki ana davayı takip eden Şamlı, dünyanın gözü önünde işlenmiş darbe girişimi suçu olmasına rağmen FETÖ sanıklarının sistemli inkar söylemi yürüttüğünü söyledi. Sanıkların birbirini ele verecek hiçbir ifade kullanmadığını ve bunun ancak önceden planlanmış savunmayla gerçekleştirebileceğini kaydeden Şamlı, "Üstelik darbe girişimi, işgal ve vatandaşların üzerinden tankla geçilen görüntü ve ses kayıtları, darbe gecesinin WhatsApp ve ByLock yazışmaları da ortada" dedi. Şamlı şunları söyledi:
"FETÖ, 15 Temmuz öncesinde darbenin başarısız olması durumunda örgütün ve mensuplarının nasıl hareket edeceğine dair bir B planı yapmış. 'Kontrollü darbe' sözünün, bu planın bir parçası ve çatı yalanı olduğunu düşünüyorum. Ben Kılıçdaroğlu'nun veya siyasilerin bu söylemleri kendilerinin ürettiği kanaatinde değilim. Darbe öncesinde üretilmiş sonra bu siyasilere ulaştırılmış, kullanılmış oldular."
OHAL'in ilan edildiği ve darbecilerin tutuklanmaya başladığı tarihe dair "20 Temmuz darbesi" söylemini 'baş yalan' olarak gördüklerini belirten avukat, şöyle devam etti: "Bu söylemin siyasiler tarafından dile getirilmesi mağdurlar üzerinde büyük bir kırgınlık yarattı. Bir millet ve devleti uçurumun eşiğinden dönmüş. Ondan sonra darbeye karışanlara dair işlemleri darbe girişimi olarak nitelemek, son derece talihsiz."
BİLİMSEL GERÇEKLER
Son dönemde sosyal medya üzerinden yayımlanan ve 15 Temmuz'da gerçek darbe girişimi yaşanmadığı, hatta TBMM'nin jetlerce bombalanmadığını içerden patlayıcılarla bu algının oluşturduğu gibi dezenformasyonlara da dikkat çeken Şamlı, örgütün bu tip ara yalanlardaki amacının FETÖ ile mücadeledeki moral motivasyonu düşürmek olduğunu anlattı: "Emniyet, özel kuvvetler, Külliye bombalanmış. Tanklar, içindeki insanlarla birlikte araçları ezerek geçmiş. Meclis'i vuran F16 pilotunun ifadeleri, ona 'vur emrini' veren FETÖ'cünün ses kaydı ortadayken sosyal medyadaki bu 'bilimsel gerçekler' yalanlarıyla, Meclis'e saldırı olmadığı ve daha sonradan içerden bomba patlatıldığı iddia ediliyor. Moral motivasyonun düşürülmesi ve mücadelenin zayıflatılmasını amaçlıyorlar."
NİHAİ AMAÇ
Şamlı, duruşmalardaki sistemli inkar savunması yürüten FETÖ sanıklarının amaçlarının davaları AİHM'ye taşımak ve oradan iptal kararı çıkarmak olduğunu söyledi: "Belki ki, 'Savunmalar nasıl olacak' diye plan yapmışlar ve tüm savunmalarda inkara dayalı olarak devam ediyor. Bu amaçla KOKTOD ve işkence yalanı planlanmış. İşkence altında ifadelerle itiraflarda bulunduklarını söyleyerek, adil yargılama hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle verilecek cezaların AİHM'de iptal edilmesini amaçlıyorlar. Aynı şekilde, 15 Temmuz'da KOKTOD görevi kapsamında terör ve toplumsal olayları bastırmak için kışlalardan çıktıklarını söylüyorlar. Örgüt davalarının ilk celseleri önemlidir. Bir sanık diğer sanık aleyhine beyanda bulunursa, ciddi bir delildir. Örgüt olarak, birbirlerinin aleyhinde ifade vermemeyi önceden planladıklarını görüyorum duruşmalarda."
İŞTE ÇÖZÜM ÖNERİSİ
FETÖ davalarında örgütün yürüttüğü B planı ve 15 Temmuz yalanlarının çok açık ortada olduğunu belirten Avukat Yasin Şamlı, buna karşı alınması gereken önleme dair de dikkat çekici şu öneride bulundu: "15 Temmuz yalanlarına karşı ne yapmalı? Bu suç, bütün dünyanın ve kameraların gözü önünde işlendi. Tüm suç delillerini toplayıp, burada verilen mahkumiyet kararlarının mutlaka yeterli delile dayandırmalı. Bu delilleri ortaya koyacak olanlar da hukukçulardır. Yalnızca hakim ve savcıların bakış açısıyla bu dosyaların bitirilmesi doğru olmaz AİHM açısından. Bu anlamda, bu davalara giren şehit ve gazilerin avukatlarına da büyük görev düşüyor bütün delillerin ortaya konulması açısından."
Star