Sendikadan Bir Adım Ötesi EĞİTİM BİR-SEN - Mücadele ve erdem yolculuğunda 27 yıl
Eğitim Bir-Sen, 14 Şubat 1992 tarihinde Yedi Güzel Adam’dan biri olan Mehmet Akif İnan ve az sayıda çilekeş eğitimci tarafından kuruldu.
Eğitim Bir-Sen, 14 Şubat 1992 tarihinde Yedi Güzel Adam’dan biri olan Mehmet Akif İnan ve az sayıda çilekeş eğitimci tarafından kuruldu.
Eğitim Bir-Sen’in temel misyon ve hedefi, eğitimcilerin üretimden gelen gücünü kazanıma çeviren, yaratılıştan gelen haklarını koruyan erdemli bir sivil toplum kuruluşu olmaktı.
21. yüzyıl becerilerine sahip bireylerin yetişmesine kılavuzluk edecek eğitim-öğretim programlarının hazırlanmasına öncülük etmek istiyordu. Kadim kültür ve medeniyetimizin kodlarına uygun çoğulcu, katılımcı, hakkı ve hakkaniyeti gözeten, erdemli bir toplumun inşasına zemin oluşturmak vizyonu vardı.
Beceri, yetenek ve bilgi noktasında ahlaklı bir neslin yetişmesi için özel hedefler ortaya koymuştu.
Bu misyonla kurulan, kurulduğu günden itibaren kazanım ve değer üreten Eğitim Bir-Sen, geleceği kurma imkânı veren bir eğitim sisteminin hayata geçirilmesi için yoğun bir çaba sarf etti.
2018 istatistiklerine göre, 426 bin 685 üyesi bulunuyor Eğitim-Bir-Sen’in. Bu noktaya kolay gelinmedi, büyük çileler çekildi, çok sayıda vesayet engeli aşıldı, barikatlar geçildi.
Eğitim-Bir-Sen’in kurulduğu sosyal ve siyasal ortamda sendikal mevzuat bile yoktu. Dolayısıyla idarenin yoğun baskılarıyla karşı karşıya idi, çok defa valilerin kapatma tehdidiyle karşı karşıya geldi. Daha kuruluşunda karşılaştığı yasaklarla mücadele ede ede olgunlaştı Eğitim Bir-Sen.
Bu yasaklara 28 Şubat post modern darbesinin toplumsal ortamı, sivil hayatı, örgütlenme zeminlerini kasıp kavuran ve yok eden dayatmaları eklendi.
Bu antidemokratik ve faşist ortamda çok sayıda üyesi memuriyetten atılan, sürgün edilen, cezalar alan Eğitim Bir-Sen, iddialarından bir milim dahi geri adım atmadan, o işkence yıllarında mazlumun yanında, zalimin karşısında çelik gibi dimdik duran bir sivil toplum kuruluşu oldu.
2001 yılında kamu görevlileri sendikaları yasası çıktı. Bu yasayla örgütlenmenin önündeki engeller büyük oranda kalkmış, sendikalar önemli ölçüde özgürleşmişti. Bu zemini değerlendiren Eğitim Bir-Sen örgütlenme çalışmalarına hız verdi. Büyüdükçe kazanım üretti, kazanım ürettikçe büyüdü.
Bütün gayreti insana dairdi. 28 Şubat mağdurlarının haklarının geri alınması için büyük bir mücadele vererek, hakların iadesinin öncülüğünü yaptı. Bütün çabası yasakların kalkmasına yönelikti. 100 yılın ayıbı olarak tarihimize kara bir leke bırakan başörtüsü yasağının kaldırılmasında sivil toplumun lokomotifi oldu. Bütün derdi adaletsizliklerin giderilmesiydi. Anadolu çocuklarının önünü kesen katsayı adaletsizliğinin son bulmasında liderlik rolü üstlendi.
En önemlisi, 28 Şubat post modern darbesinin derin izler bıraktığı eğitim sisteminin yeniden yapılandırılmasındaki rolüydü. Milletin çocuklarının önüne barikatlar kuran, değerler eğitimin yok eden kesintisiz eğitimin son bulması, 4+4+4 kesintili ve değerler eğitimini merkeze alan yeni sistemin gelmesinde sorumluluk aldı.
Osmanlı Türkçesi, Siyer ve Kuran derslerinin seçmeli de olsa eğitim sistemi içinde yer almasında, demokratik eğitimle bağdaşmayan milli güvenlik dersinin kaldırılmasında kilit rol üstlendi.
Eğitim şuralarının parlayan yıldızı oldu. Şuralar başta olmak üzere eğitimin tartışıldığı ortamlarda artık ahlak, kültür, değer ve medeniyet kavramları konuşulur oldu. Tek tipçi eğitim ve toptancı yetiştirme metodları tarihin çöp sepetine atıldı.
Unutmadan söylemeliyim ki, 28 Şubat post modern darbecilerinin hukuk önünde hesap verme süreçlerini başlatan da Eğitim Bir-Sen oldu.
Aynı demokratik hassasiyetle, 15 Temmuz işgal girişiminde aktif sorumluluk alan, gövdesini taşın altına koyan yine Eğitim Bir-Sen ve örgütüydü.
Örgütlülük ne işe yararı fiilen gösterdi. Öğretmenler başta olmak üzere tüm eğitimcilerin akıl ve alın terinin karşılığını bulması için etkin ve tekli mücadele verdi. Eğitimcilerin mali, sosyal, özlük haklarına yönelik çok sayıda sorunu çözdü. Bugün de 3600 ek gösterge için en yoğun mücadele eden örgütlerin başında Eğitim Bir-Sen geliyor.
Sonuç olarak, ‘İnsanı ilgilendiren her şey bizi ilgilendirir.’ anlayışıyla hareket eden Eğitim Bir-Sen, örgütlüğünün ne işe yaradığının en iyi örneğidir. Adeta mağduriyetleri gideren ve hizmet üreten bir makine, geleceğin değişim ve dönüşümünü sağlayan güçlü bir örgüt haline geldi.
“Her eylem yeniden diriltir beni” felsefesiyle 14 Şubat 1992 yılında erdem yolculuğunu başlatan merhum Mehmet Akif İnan’a rahmet diliyor, daha sonra bu bayrağı devralan Niyazi Yavuz, Ahmet Gündoğdu ile halen bu misyonu hakkıyla yerine getiren ve zirveden yeni ufuklara taşıyan Ali Yalçın’ı böylesine çözüm adaklı bir örgüt inşa ettikleri, çözülmesi imkânsız sorunları çözerek toplumun önünü açtıkları için kutluyoruz.
İki gün sonra 14 Şubat. Eğitim Bir- Sen 27 yaşına giriyor.
İyi ki kuruldun Eğitim Bir-Sen.
İyi ki varsınız Eğitim Bir- Sen büyük ailesi…
Sami AYDOĞAN
MemurPostasi.Com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.