Sendika kararı uyarınca 'işe gelmeyen memura' hangi ceza verilir?

Sendika kararı uyarınca 'işe gelmeyen memura' hangi ceza verilir?

Sendika kararı gereğince işe gelmeyen memura ceza verilecekse bu ne olmalıdır?

Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki, son yıllarda verilen içtihatlarla "sendikal faaliyet gereğince göreve gelmeyen memura verilecek disiplin cezasına" ilişkin uygulama; alınan kararın gerçekten kamu görevlilerinin özlük, mali ve diğer hakları içinse ceza verilemeyeceği aksi takdirde disiplin cezası verilebileceği yönündedir.

Bilindiği üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesinde disiplin cezasına konu eylem ve fiiller sayılmıştır:

125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (b) alt bendinde ise "Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek"

657 sayılı Kanun'un 125/E-a maddesinde düzenlenen "ideolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunların tahrik ve teşvik etmek yada yardımda bulunma"

Hükmü yer almaktadır.

Sendikal faaliyet gereğince bir-iki gün işe gelemeyen memura bunlardan hangisi verilecektir.

Danıştay 12. Dairesinin E:2018/150, K:2020/3433 sayılı kararında bazı saptamalar önem arz etmektedir.

Olayda, sendikal faaliyet gereğince göreve gelmeyen memura 657 sayılı Kanun'un 125/E-a maddesi çerçevesinde soruşturma başlatılmış, ancak fiilin bu kapsama girmediği belirtilerek davacının bir derece hafif ceza ile cezalandırılmak ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 126. maddesinin 3. fıkrasına göre işlem tesis edilmek üzere atamaya yetkili amire gönderilmiş, geçmiş hizmetleri göz önüne alınarak "3 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası verilmiştir.

İlk derece mahkemesi, olayın sendikal faaliyet kapsamında olduğunu dikkate alarak işlemi iptal etmiştir.

Danıştay 12 Dairesi ise bu kararı sonucu itibariyle onaylamış ancak konuya ilişkin önemli tespitler yapmıştır:

657 sayılı Kanunun 26. Maddesine atıf yapılarak bu madde ile 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (b) alt bendi ile bağlantı kurulmuştur.

Disiplin cezalarında "orantılılık ilkesi" mutlaka gözetilmelidir.

Eyleminin "ideolojik ve siyasi amaçlarla" işlenip işlenmediği ve kamu zararına sebep olup olunmadığı önemlidir ki (bunların varlığı halinde devlet memurluğundan çıkarılma cezası uygulanabilir)

Yüksek Disiplin Kurulu, anılan kararı ile davacının fiilinin "ideolojik ve siyasi" amaçlarla işlenmediği belirtilmek suretiyle teklif edilen cezanın uygun görülmemesine karşın madde kapsamına girmeyen fiil için bir alt ceza uygulanmasına karar veremez.

Cezanın reddedilmesi üzerine atamaya yetkili disiplin amirinin fiilin hangi cezayı gerektirdiği değerlendirerek işlem tesis etmesi gerekir.

Uyuşmazlık konusu olayda, dava ve soruşturma dosyasının birlikte incelenmesinden; davacının "bir gün göreve gelmeme" fiilini işlediği sabit olmakla birlikte üzerine atılı soruşturmaya konu eyleminin, disiplin cezası ile örtüşmediği, ayrıca, fiil ile ceza arasında orantılılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

T.C.

DANIŞTAY

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No: 2018/150

Karar No: 2020/3433

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : . Bakanlığı (. Kurumu)

VEKİLLERİ: Huk. Müş. . - Huk. Müş. Av..

KARŞI TARAF (DAVACI) : ...'u Temsilen. Sendikası

VEKİLİ: Av. .

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Dava, . Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde diş klinik yardımcısı olarak görev yapan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/D maddesi uyarınca "üç yıl kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin . tarihli ve . sayılı işlemin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

Danıştay Onikinci Dairesinin 15.12.2016 tarih ve E:2016/5553, K:2016/6474 sayılı kararı ile uyuşmazlığın esasının incelenerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine, İdare Mahkemesince, davacının 17.06.2013 tarihinde sendika konfederasyonu tarafından düzenlenen bir günlük iş bırakma eylemine katılması sendikal faaliyet kapsamında bulunduğundan, açılan soruşturma sonucu isnat olunan fiilin sübuta erdiğinden bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/E-a maddesi uyarınca devlet memurluğundan çıkarılması gerekmekte ise de alt ceza uygulanmak suretiyle davacının kurum başkanı tarafından üç yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla tecziye edilmesine ilişkin . tarihli, . sayılı işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davalı idare tarafından, davacı hakkında verilen disiplin cezasının mevzuattaki usule uygun olarak verildiği, dava konusu işlemde usule ve hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince 25/08/2017 tarihli ve 30165 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname'nin 203. maddesinde, belirlenen kanunlarda bulunan "Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu" ibareleri yürürlükten kaldırılmış, diğer mevzuatta "Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumuna yapılmış olan atıflar Sağlık Bakanlığına yapılmış sayılır." hükmüne yer verilmiş olduğundan, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu yerine Sağlık Bakanlığı hasım mevkiine alınarak işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Dava dosyasının incelenmesinden; . Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde diş klinik yardımcısı olarak görev yapan davacının, 17.06.2013 tarihinde sendika konfederasyonu tarafından düzenlenen bir günlük iş bırakma eylemine katılması sebebiyle hakkında yapılan soruşturma sonucunda isnat olunan "grev yapmak" fiilinin sübuta erdiği, 657 sayılı Yasanın 125/E-a maddesi uyarınca Devlet memurluğunda çıkarma cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Yüksek Disiplin Kurulu'nca ise teklif uygun görülmekle birlikte herhangi bir kamu zararına sebebiyet verilmediği ve olayın ideolojik ve siyasi bir amaç olarak değerlendirilmediğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin 3. fıkrası gereğince bir derece hafif ceza (3 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması) uygulanmak üzere teklif edilen cezanın reddine karar verildiği, 657 sayılı Kanun'un 126. maddesi hükmü gereğince gerekli işlemin yapılması için disiplin dosyasının alt ceza uygulanmak üzere atamaya yetkili amire gönderildiği, Kurum Başkanı Olur'u ile de alt ceza uygulanarak davacının "3 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin tesis edildiği, bakılmakta olan davanın bu işlemin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 26. maddesinde "Devlet memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şekilde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri veya görevlerine gelmemeleri veya görevlerine gelipte Devlet hizmetlerinin ve işlerinin yavaşlatılması veya aksatılması sonucunu doğuracak eylem ve hareketlerde bulunmaları yasaktır." kuralına aynı Kanunun 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (b) alt bendinde ise "Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek" fiilinin aylıktan kesme cezasını gerektirdiği kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Kanun koyucu hukuk devletinde kamu hizmetlerinin uyum ve düzen içinde yürütülmesini sağlamak amacıyla hizmeti sunan kamu görevlileri için disiplin düzenlemeleri içeren kurallar öngörebilir ve bu kurallara uyulmasını temin etmek amacıyla çeşitli disiplin yaptırımları benimseyebilir. Ancak disipline konu eylemler ile yaptırımlar arasında adil bir dengenin gözetilmesi de hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Eylem ile yaptırım arasında bulunması gereken adil denge "ölçülülük ilkesi" olarak da adlandırılmakta ve bu ilkenin alt ilkelerini de elverişlilik, zorunluluk ve orantılılık ilkeleri oluşturmaktadır. (AYM Genel Kurul Kararı bkz. Fatih Taş B. No: 2013/1461, 12/11/2014)

"Elverişlilik ilkesi", öngörülen yaptırımın ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, "zorunluluk ilkesi" öngörülen yaptırımın ulaşılmak istenen amaç bakımından zorunlu olmasını ve "orantılılık ilkesi" ise, öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken orantıyı ifade etmektedir.

Kamu görevlisinin işlediği disiplin suçunun niteliği göz önünde bulundurulduğunda, o fiil için öngörülen cezadan daha ağır bir disiplin cezası ile cezalandırılması durumunda, "eylemin ağırlığına göre cezalandırma" diğer bir deyişle "orantılılık" ilkesi ihlal edilmiş olacaktır.

Uyuşmazlık konusu olayda, Yüksek Disiplin Kurulu'nca 657 sayılı Kanun'un 125/E-a maddesinde düzenlenen "ideolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunların tahrik ve teşvik etmek yada yardımda bulunma" fiilini işlediğinden bahisle, aynı madde uyarınca Devlet Memurluğundan Çıkarma cezası ile cezalandırılması teklif edilen davacının eyleminin "ideolojik ve siyasi amaçlarla" işlenmediği ve kamu zararına sebep olmadığı değerlendirilerek ceza teklifinin reddine karar verildiği, davacının bir derece hafif ceza ile cezalandırılmak ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 126. maddesinin 3. fıkrasına göre işlem tesis edilmek üzere atamaya yetkili amire gönderildiği; kurum başkanı tarafından anılan Kanun'un 125. maddesinin 3. fıkrası gereğince bir derece hafif ceza olan üç yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırıldığı görülmektedir.

Yüksek Disiplin Kurulu'nun anılan kararı ile davacının fiilinin "ideolojik ve siyasi" amaçlarla işlenmediği belirtilmek suretiyle teklif edilen cezanın uygun görülmemesine karşın madde kapsamına girmeyen fiil için bir alt ceza uygulanmasına karar veremeyeceği, teklif edilen cezanın 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 126. maddesinin 3. fıkrası gereğince cezanın reddedilmesi üzerine atamaya yetkili disiplin amirinin fiilin hangi cezayı gerektirdiğini değerlendirerek işlem tesis etmesi gerektiği açıktır.

Uyuşmazlık konusu olayda, dava ve soruşturma dosyasının birlikte incelenmesinden; davacının "bir gün göreve gelmeme" fiilini işlediği sabit olmakla birlikte üzerine atılı soruşturmaya konu eyleminin, disiplin cezası ile örtüşmediği, ayrıca, fiil ile ceza arasında orantılılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bu durumda, davacının, Yüksek Disiplin Kurulu'nca teklif edilen cezanın reddi üzerine 657 sayılı Kanun'un 126. maddesinin 3. fıkrası uyarınca fiilinin hangi cezayı gerektirdiği belirlenmeksizin Yüksek Disiplin Kurulu'nca 125/E-a kapsamına girmediği değerlendirilen fiil nedeni ile bir alt ceza uygulanmak suretiyle üç yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

İdare mahkemesi kararının; davacının iş bırakma eylemine katılmasının sendikal faaliyet kapsamında bulunduğundan dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığına ilişkin gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,

2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin ... İdare Mahkemesince verilen . tarih ve E:., K:. sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile SONUCU İTİBARIYLA ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.