Sandığa sahip çıkan seçimi kazanır!

Seçim günü neler yaşandığını, oy sayım sürecini bilmeyenler, seçimlerde hile yapıldığına samimiyetle inanıyor.

Sandık kurulları nasıl oluşur, oylar nasıl sayılır, ilçe seçim kurullarına nasıl teslim edilir, nasıl birleştirilir? Bunları bilmeden yapılan itirazlar ve "Bakanın sandık başında ne işi vardı?" türü haberler komik olmaktan öteye geçemiyor.

Bakın anlatayım, mümkün olduğunca özetleyerek kısaca yazmaya çalıştım. Sabredip sonuna kadar okursanız eğer seçimlerde hilenin nasıl yapılabileceğine dair bir fikriniz olur.

SEÇİMİ HAKİMLER VE SİYASİ PARTİ TEMSİLCİLERİ BİRLİKTE YÜRÜTÜR

Seçimleri siyasi partiler ve yargı birlikte yürütür.

Yüksek Seçim Kurulu Danıştay ve Yargıtay üyesi hakimlerden oluşur.

HER PARTİNİN SEÇİM KURULUNDA ÜYESİ VARDIR

İl Seçim Kurulu ve ilçe seçim kurulları başkanı hakimdir. Bu kurulların diğer üyeleri siyasi partilerin temsilcilerinden seçilir. Yani her partinin seçim kurullarında üyeleri vardır.

HER SİYASİ PARTİ, ÜYEYE EK OLARAK SAYIM ESNASINDA İSTEDİĞİ KADAR GÖZLEMCİ GÖREVLENDİREBİLİR

Sandık kurullarında İlçe seçim kurullarının görevlendirdiği ve eğitiği, okuma yazma bilen (tercihen devlet memuru) görevliler ve siyasi partilerin (İlçede bir önceki genel seçimde en çok oyu almış ilk 5 siyasi partinin) gösterdikleri kişiler yer alır. Ayrıca, her siyasi parti sandıklarda sadece gözetim yapabilen istediği kadar müşahit görevlendirebilir.

Yani, işin içinde bir hile varsa, bu hileyi yapanlar ya hakimlerdir, ya da siyasi parti temsilcileridir.

Seçim günü sandık başlarındaki süreç şöyle işler. Sabahın köründe kalkar, görevli olduğunuz sandığa gidesiniz. Düzeni sağlar, oy pusulalarını, zarfları, imzalanacak listeleri, falan çıkarır hazır edersiniz. Oy verme saatinin başlaması ile birlikte, oy verme işlemini başlatırsınız. Öğlen olur, acıkırsınız, görevli olduğunuz siyasi parti iyi örgütlenmişse size kumanya getirir, yoksa aç kalırsınız. İyi örgütlenmiş partiler, sandıklardaki kendi görevli sayıları kadar değil, bütün görevlilere kumanya getirir. Hatta çay, meşrubat servisi yaparlar.

HER SİYASİ PARTİ TEMSİLCİSİ, GEÇERSİZ OY TESPİTİNDE UYANIK OLMALI

Oy verme işlemi biter, oy sayımına geçilir. Sandık kurulu başkanı önce zarfları sayar, sonra tek tek zarflar açılarak içinden çıkan oy pusulasını orada bulunan herkese gösterir. Sandık başkanının etkisi bu aşamada ortaya çıkar. Yakın olduğu partinin oylarına dokunmazken, karşı olduğu partinin oylarını iptal ettirebilmek için elinden geleni yapar. Eğer partinizin sandık görevlisi iyi eğitimli değilse, yani sandık eğitimi verilmemişse itiraz edemez. Ama iyi eğitilmişse, mevzuata tam hakimse partisine verilen oyların geçersiz sayılmasına engel olur.

192 BİN SANDIK VAR

Hile, daha doğrusu sonuçları etkileme ilk olarak burada yapılır. Şöyle düşünün; Türkiye genelinde 192 bin sandık kuruldu. Her sandık kurulu başkanı aynı partiyi desteklese ve rakip partinin 3 oyunu geçersiz saysa, 575 bin oy eder. Bu seçimde de geçersiz oyların çokluğu üzerinde durulması gereken bir konudur.

TUTANAĞA GEÇİRME BÜTÜN SİYASİ PARTİ TEMSİLCİLERİNİN ÖNÜNDE YAPILIR

Daha sonraki aşama, sayım sonuçlarının tutanağa geçirilme aşamasıdır. Bu aşama da bütün siyasi parti temsilcilerinin gözleri önünde yapılır. Elektrik mi kesildi, hemen itiraz eder, sayım ve yazım işlemini elektrik gelene kadar durdurursunuz. Kimse de "Ben karanlıkta, mum ışığında, cep telefonu feneri ile sayım ve yazım yapacağım." diyemez. Herhalde sizin de cebinizdeki telefonda da bir kamera vardır. Hani, facee, twittıra girdiğiniz o akıllı telefonlarda. İşin aslı tutanaklara geçirme sırasında yapılacak yanlışlık ve hilelerden de, partinizin hakkını koruyamadığınız için siz sorumlusunuz.

SAYIM İŞLEMİ HERKESE AÇIKTIR
KÖYLÜ MEHMET AĞA DA İZLEYEBİLİR, BAKAN MEHMET AĞA DA...

Bu arada, takdir edersiniz ki gizli oy açık sayım ilkesi gereği, sayım işlemleri herkese açıktır. Köylü Memmed Ağa da, Bakan Mevlüt Ağa da sayıma nezaret edebilir. Bir insanın sayım yerinde bulunması Anayasal hakkıdır. Bakan sandık başına geldi diye, sizin partinin temsilcisi "Oyları bakanın partisine yazalım" demez herhalde.

SAYIM SONUÇLARI TUTANAĞA YAZILI EV BİR NÜSHASI SİYASİ PARTİ TEMSİLCİSİNE VERİLİR

Sayım biter, sandık sonuçları tutanağa geçirilir, bir nüshası kapıya asılır, isteyen siyasi parti temsilcilerine de yine birer nüsha verilir. Siz, sandık sonuç tutanağını almadan eve gittiyseniz, o da sizin ve partinizin sorunudur.
Bütün herkes acıkmış ve yorulmuştur. İşin bir an önce bitmesini ister. Seçim kazanma umudu olmayan, gün boyunca partisi tarafından aç-susuz bırakılarak diğer partilerin insafına terk edilmiş, partisine yeterince aidiyet hissetmeye siyasi parti temsilcileri bu aşamada zincirden koparlar.

SANDIK BAŞKANI OYLARI İLÇE SEÇİM KURULUNA GÖTÜRÜRKEN, SİYASİ PARTİ TEMSİLCİLERİ EŞLİK EDER

Sandık başkanı, oyları torbaya koyar, ağzını mühürler ve alıp ilçe seçim kurulunun yolunu tutar. İşte bu aşamada sandık kurulu başkanına eşlik etmeniz gerekir. Bu aşama, her türlü hilenin yapılabileceği aşamadır. Burada oy pusulaları da, tutanaklar da, komple torba da değiştirilebilir. Yapılabilmesi için sandık başkanının şerefsiz olması ve siyasi parti temsilcilerince yalnız bırakılması gerekir. Yani, sizin partinin sandık görevlisi, sandık başkanı ile birlikte ilçe seçim kuruluna gitmediyse, hata sizindir.

İLÇEYE GÖTÜRÜLEN TUTANAKLAR HER DAİM SİYASİ PARTİ TEMSİLCİSİNE VERİLEN TUTANAKLA KARŞILAŞTIRILABİLİR

Sandıklarda görevli siyasi parti temsilcileri de, kendilerindeki sandık sonuç tutanağını alıp partisinin ilçe başkanlığına koşar. Her siyasi partinin ilçe başkanlığında tutanaklar birleştirilir. Yani siyasi partilerin elindekitutanakların her zaman ilçe seçim kuruluna giden tutanakla karşılaştırılma imkanı vardır.

SONUÇLAR SEÇSİZ'E GİRİLİR

Sandık başkanı oy torbası ile birlikte ilçe seçim kuruluna gider ve torbayı ve sonuç tutanağını teslim etmek üzere sırasını beklemeye başlar. Sırası geldiğinde sonuç tutanağını İlçe Seçim Kuruluna yine tutanaklateslim eder ve evine gider.
İlçe seçim kurulunda da hakimler ve siyasi parti temsilcileri görev yaparlar. Bu tutanaklar hakim gözetim ve denetiminde YSK'nın SEÇSİS sistemine girilir ve birleştirilir.

HİLE OLABİLMESİ İÇİN, CHP, MHP, AK PARTİ, HDP TEMSCİLERİNİN BİRLİKTE İŞBİRLİĞİ YAPMASI GEREKİR

Bu aşamada hile yapılabilmesi için yine hakim ve orada görevli bütün siyasi parti temsilcilerinin işbirliği yapmaları gerekir. Takdir edersiniz ki, rakip parti lehine bir hile yapılabilmesi ancak sizin parti temsilcinizin partinizi satması ile mümkündür. Bir parti temsilcisinin kendi başına, tek başına, hakimleri ve diğer siyasi parti temsilcilerini işin içine katmadan hile yapması mümkün değildir. Seçimde bu kadar çok hile varsa eğer, sizin partide bir sürü şerefsiz var demektir.

Bir parti ancak ve ancak il seçim kurulu başkanı hakimi, il seçim kurulu üyelerini, il seçim kurulundaki siyasi parti temsilcilerini veya ilçe seçim kurulu başkanı hakimi, ilçe seçim kurulu üyelerini, ilçe seçim kurulundaki siyasi parti temsilcilerini veya sandık kurulu başkanlarını, sandık kurulundaki siyasi parti temsilcilerini ayarlarsa hile yapması mümkün olabilir.

Daha açık şekilde söylemek gerekirse, bir siyasi parti temsilcisinin sürecin herhangi bir aşamasında hile yapabilmesi için biri hakim veya sandık kurulu başkanı olmak üzere en az büyük 4 siyasi parti temsilcisini ikna etmesi, kandırması gerekir.

Aslına bakarsanız her seçimde esas hileyi "seçimler şaibeli" algısı oluşturarak, seçimin kaybedenleri yapıyor. Siz cambaza bakarken, onlar büyük hezimetlerini unutturmaya çalışıyorlar.

Yüksel Bölük