Sayın Başbakanım​ıza Açık Mektup, Konu MEB

Sayın Başbakanım​ıza Açık Mektup, Konu MEB

Sayın Başbakanım​ıza Açık Mektup, Konu MEB

Sayın Başbakanım;


Ömer DİNÇER dönemi ile birlikte MEB'te oldukça önemli bir değişim süreci yaşanıyor.Değişim yaşanıyor yaşanmasına da istişare mekanizması nerdeyse yok yada daha doğru bir ifadeyle kapalı devre o da sanırım daha çok birkaç işletmeci ile "efendimci" bürokrat arasında yaşanıyor.
Bir defa sayın bakan ve arkadaşları alanda yaşananları gerçek anlamda hisetmekte zorluk çekiyorlar bu çok açık. Bu iddianın açılımı oldukça uzun bir makale hatta kitap konusu olsa da biz burada birkaç noktaya değinmeye çalışalım;
 

1. MEB'de bir verimsizlik varsa bunun en temel nedeni öğretmen ve yönetici faktöründen önce sistemin liyakat ve adaletten uzak bir alana çeken siyaset kurumudur. Siz harmanda dışladıklarınıza tarlada çok çalış diyebir misiniz?
2. Öğretmenin özlük hakları ve anlamlı, adil bir liyakat sistemi yoksa bu noktada en büyük kusur kimdedir? Örneğin lisansüstü eğitime gereken önem verilmekte midir? Kariyer sistemi neden etkili bir biçimde işletilmemektedir? Ödül sistemi niçin güdük kalmıştır?
3. Belli bir sendikaya üye olmamış eğitim çalışanı niçin "öteki" sayılmaktadır? Bu eğitimde kaliteyi artırmak için tercih edilen yollardan biri olabilir mi?
4. Rotasyon gereklidir, bu doğru. Ne varki özellikle okul müdürleri için öngörülen beş yılllık süre kısa değil midir? Zira okul iklimi oluşturmak ve sonuçlarını almak belli bir süreyi almaktadır. Kaldı ki, müdür yardımcıları için rotasyon süresi sekiz yıldır.
5. Geçici görev komedisi neden bir türlü son bulamaz?
6. SBS nin kaldırılması ya da taşra gençliğinin nefes aldığı okul sayılarının azaltılması ya da kapatılması (Fen ve Anadolu Öğretmen) son derece sakıncalıdır. Evet bu okulların sayıca artması hususu kontrol altına alınmalıdır ancak basına yansıdığı şekliyle yapılacak bir sadeleştirme Anadolu insanına vurulacak ağır bir darbe olacaktır. Kaldı ki sayısı 200'ü geçmemek kaydıyla Fen Liseleri öğretmenlerin kendilerini geliştirmesi ve o okulları hedef olarak görmeleri bakımından da önemlidir. Yine çok sayıda Fen Lisesi için yapılan protokollerin muhatapları ne hissederler acaba?
7. Üniversite sınavında katsayı farkını kalkması çok güzel ancak OÖBP uygulaması yeniden şekillendirilirken geçmişte yaşananlardan ders çıkarmak gerekir.
8. Sayın bakan, samimiyetle cevap versin lütfen, "Okullara gönderilen ödenekler yeterli mi?" Aylardır soruşturulan okul müdürlerinin motivasyonu ve hakkı sizin için ne kadar önemli? Sapla saman karışmıyor mu? Dahası bu yöntem kayıt dışını teşvik gibi pratik bir sonuca da yol açmıyor mu? Yeni okul aile birliği yönetmeliği fiilen neyi değiştirdi ya da değiştirmedi?" bence bu hususlarda  sayın bakan olaya oldukça "Fransız kalmış" durumda.
9. İki öğretmen bir araya gelir ve "Ders Programı" programı yapar; ülke genelinde de güzel pazarlar. Öyle ya ihtiyaç vardır. Bizim koca MEB sitesine 2010 sonunda bir program koyar, evlere şenlik. Menü İngilizce, bakanlık ise Milli.Tek başına bu kocaman bir komedi değil mi?
10. Okullarda; onlarca sözde proje, yarışma, anket nedeniyle fiilen ders yapılamaz duruma geliniyor; öğretmen ve yönetici asli işine zaman ayırmakta zorlanıyor, olayın farkına varıp da dur diyen birileri yok.
 

ÇÖZÜM;
1. Milli Eğitim Bakanlığı, tam anlamıyla eğitim dünyasınını iyi tanıyan, nitelikli ve vizyonu olan bir ekip tarafından yönetilmeli.
2. MEB'de siyasetten kaynaklanan "benim adamım" olgusu yok edilmeli.
3. Öğretmen ve yöneticilerin özlük hakları hızla iyileştirilmeli; yükselme esasları liyakat ve adalet temelinde samimiyetle belirlemeli.
4. "Merkez teşkilatı-iller-ilçeler-okullar" ekseninde yoğunlaşan hantal yapı yok edilmeli. Proje, anket vb. konuların çok daha sade ve verimli hale gelmesinin yolları bulunmalı.
5. Öğretmen atama ve yer değiştirme, yöetici atama ve yer değiştirme konuları adalet zemininde, liyakati ön plana çıkaran, çalışan bakımından da empati yapılarak net bir biçimde belirginleşmeli; mülakat vb. subjektif uygulamalardan uzak durulmalı.
6. SBS, LGS gibi sınavlar olabilecek en objektif seçim yöntemleri, kaldırılmaları bu ülke gerçeğinde en azından orta vadede mümkün değil. O halde sistemi kaldırmak değil hata oranını azaltma gereği var.
7. İlköğretimde 25, liselerde ise 30 saat dersi geçmemek lazım. Sürede her ikisinde de 40 dk. olmalı. Fiili durumu bilen bu tezi destekler. Hem böylece ikili eğitim yapan okullar da rahatlar.
8. Okullarda sosyo kültürel ve sportif faaliyetleri teşvik etmek gerekiyor.Bu konularda inanılmaz bir hantallık var.
9. MEB, kaynak  ve eser üretimini teşvik ve koordine eden sonrasında da eğitimin hizmetine sunan mekanizmalar geliştirmeli.
    vs...
    Sn Başbakan bu konulara çok daha ilgili ve duyarlı olmalısınız.
    MEB ile ilgili yeni ve önemli kararlara ihtiyaç var.
    Bu da ancak; ideolojik takıntısı olmayan, benim adamım ve ötekiler demeyen, eğitimci duyarlılığı yüksek bir kadroyla mümkün.
   
Mehmet Erenoğlu / Turkiyeegitim.Com Özel Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum