Sayın Başbakan; Okul müdürü ile veli arasındaki bu ilişkiyi bitirelim

Sayın Başbakan; Okul müdürü ile veli arasındaki bu ilişkiyi bitirelim

Başbakan Sayın Recep Tayip ERDOĞAN'a eğitimin bir paydaşı olarak çağrımız var. Bu çağrı eğitim adına, bu çağrı ülkemizin geleceği adına ve bu çağrı sayın başbakanın eğitime yaklaşımı adınadır.

Sayın başbakan defaten eğitime verilen önemden, yapılan dersliklerden, atanan öğretmenlerden, ücretsiz dağıtılan kitaplarda ve okullara verilen bilgisayarlardan bahsetmiştir. Bu söylemlerde haklılık payı vardır. Bunlar doğrudur kimsenin itirazının olması da mümkün değildir.

 

Bu kadar yatırıma gölge düşüren en önemli hususlardan ve bugüne kadar çözümlenmeyen husus ise; velinin gönüllülük esasına göre verdiği söylenen ama maalesef bir çok kurumumuzda zorunlu olarak zorla alınan adına bazen katkı payı, bazen de aile birliğine bağış denilen ve okulun ihtiyaçları için toplanan paralardır.

 

Bu sorunun önemli bir sorun olduğunu eğitim gibi pedagojinin ön planda olması gereken kurumlara yakışmadığını, bu durum düzeltilmediği sürece eğitimde bir arpa boyu yol almanın çok zor olduğunu defaten ele almıştık.

Bu uygulamanın devamının öğretmeni de; okul aile birliğini de, idarecileri de zan altında bırakmaya devam edeceği üzerinde durmuştuk.

 

Okullarımıza Elektrik, Su, Yakıt ve bazen de Telefon ödenekleri dışında hiçbir ödenek gönderilmediğini tekrar hatırlatmak isteriz.

 

Yazdığım bir yazıda kabaca bir hesap yapmış ve okulların ihtiyaçlarını;

Bu okulun en az 4 hizmetli personele ihtiyacı vardır: Sigorta dahil 1.000TL maliyetle ayda 4.000TL 9 ayda 36.000TL

Temizlik malzemesi: 6.000TL

Telefon: 1.500TL

Bilgisayar, Fotokopi, yazıcı sarf Malzemesi, bakım onarım: 5.000TL

Kırtasiye Harcamaları (tebeşir dahil): 4000TL

Küçük tamiratlar ve diğer harcamalar: 7.500TL

Şeklinde özetlemiştim…

Ve bakanımız sayın Nimet ÇUBUKÇU’ya hitaben;

“Bu işi çözecek kamu yöneticisi her kim olursa olsun takdir edilecek, eli öpülecek hatta ve hatta heykeli dikilecek bir yönetici olacaktır.”

Cümlelerini yazmıştım.

 

Şimdi sayın başbakana sesleniyorum kayıt dönemleri yine yaklaşıyor. Yine bağışlar gündeme gelecek, yine birileri zan altında kalacak.

 

Lütfen bu işe el atın ve bu işten eğitimcileri kurtarın. Eğitimciler özellikle eğitim yöneticileri bundan böyle;

Aybaşında hizmetlinin maaşını nasıl ödeyeceğim,

Fotokopi bozuldu ne yapacağım,

Cam kırıldı ne olacak,

Boya badanayı nasıl yapacağım,

Gibi eğitimle ilgili olmayan konular yerine,

Eğitimin kalitesini nasıl yükseltirim?

Sınıflarımdaki başarı durumları neler?

Farklılıkların kaynağı nelerdir?

Nasıl daha iyi olabilir?

Aksaklıkları nasıl çözerim?

 

Gibi konularla meşgul olsunlar…

 

Böylece yaptıkları işten de zevk alsınlar, veli ile karşı karşıya kalmamanın yanı sıra kamuoyunda oluşan amil bey tiplemesiyle karşı karşıya kalmasınlar…

 

Sayın başbakanımızın, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan ülkemizde eğitimin bu yönüne de kaynak ayırmanın mümkün olabileceğini düşünüyorum.

 

Sayın başbakanın gerekli duyarlılığı gösterip gereğini yapması inancıyla…

 

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

http://www.memurlar.biz/haber/20110616/Sayin-Basbakan-Okul-muduru-ile-veli-arasindaki-bu-iliskiyi-bitirelim.html

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.