Yetkili sendika Eğitim-Bir-Sen, "Eğitim Öğretim ve Bilim Hizmet Kolu" ile ilgili toplu sözleşme taleplerini Devlet Personel Başkanlığına teslim etti.

Eğitim çalışanlarının ekonomik ve özlük sorunlarının neredeyse tamamını toplu sözleşme masasına taşımışlar.

Ek göstergenin 3600 olması,

Eğitim-öğretim tazminatının artırılması,

Kalkınmada öncelikli yöreler için ek tazminat,

Brüt 20 Lira ek ders ücreti,

Çalışma saati dışında ya da hafta sonu yapılan toplantılar için 3 saat ek ders ücreti,

Halk Eğitim Merkezlerinde de nöbet ücretinin ödenmesi,

Okul öncesi ve ilkokul öğretmenleri, atelye ve bölüm şeflerine de 2 saat kulüp danışman öğretmeni/sınıf rehber öğretmeni ücretinin ödenmesi,

Öğretim yılına hazırlık ödeneğinin tüm Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarına ödenmesi,

Ders dışı hazırlık ve planlama karşılığı ek ders ücretinin 6 saate 1 saat ödenmesi,

Memur ve hizmetlilere fazla çalışmaları karşılığı fazla mesai ücreti ödenmesi,

Aylık karşılığı okutmakla yükümlü ders saatinin haftada 15 saat olması,

Teknik öğretmenlerin yaz tatilinde işletmelerde meslek eğitimi ve staj kapsamında yaptıkları görev için haftada 44 saate kadar ek ders ücreti ödenebilmesi,

Öğretmenlere fiilen her 5 yıllık çalışma sürelerine karşılık bir yıl fiili hizmet zammı (yıpranma payı) verilmesi,

Belleticilik görevi için görevlendirilenlerden gece pansiyonda kalanlara ödenen ek ders ücretinin 4 saat artırımlı ödenmesi,

Destekleme ve yetiştirme kursları "dışındaki kurslarda" görevlendirilen yönetici ve öğretmenlerin ek ders ücretlerinin yüzde 100 artırımlı ödenmesi,

Bunlar benim dikkatimi çekenler. Tamamı 58 madde.

Eğitim-Bir-sen, destekleme ve yetiştirme kursları dışında kalan kursları hatırlamış ama teknik öğretmenlerin "mesleki açık öğretim lisesi öğrencileriyle yaptığı yüz yüze dersleri unutmuş. Bu dersler için de %100 arttırımlı ek ders ücreti ödenmeli.  Unutulan diğer bir talep ise öğretmenlerin tuttuğu nöbet karşılığında ödenen ücretin 6 saate çıkarılması. Bakalım bu talepleri kim hatırlayacak.

Eğitim-Bir-Sen anlaşılan çok iyi bir saha çalışması yapmış. Ancak, eğitim çalışanlarının taleplerini masaya taşımaktan daha önemlisi, arkasında durabilmektir. Taleplerin masada kazanıma dönüşebilmesi için de eğitim çalışanlarını tek ses, tek yumruk haline getirmek ve gerektiğinde masaya yumruğu vurabilmektir.

Hatta yeri geldiğinde masayı devirmek...

Şaşırt bizi Eğitim-Bir-Sen !

Oğuz Eminoğlu