ROTASYON VE MİLLİ EĞİTİMDE ÇALIŞANA DEĞER VERME

ROTASYON VE MİLLİ EĞİTİMDE ÇALIŞANA DEĞER VERME

Milli Eğitim camiasında çalışanlara değer verildiğini gösteren uygulamalar pek göze çarpmamaktadır.

Milli Eğitim camiasında çalışanların ortak kanaati şudur ki; Bakanlık çalışan personeline değer vermiyor, onları sahiplenmiyor.

 

Meselâ; bir yönetmelik yayımlanıyor ve yayımlandığı tarihte yürürlüğe girerek birilerine rotasyon getiriliyor. Oysa bu gibi durumlar pat diye olmamalı. En son eğitim müfettişleri için zorunlu yer değişikliği getirilirken böyle bir durum yaşanmıştı. Büyüklerimiz  “tebdili mekânda ferahlık vardır” demişler. Ben de şahsen rotasyona karşı değilim. Hatta insanın kendini yenileme fırsatı bulduğu kanaatindeyim. Fakat yapılış şeklini yanlış buluyorum. Bu işlerin pat diye yapılmasını zararlı buluyorum. Neden mi?

 

Çalışanlar tek başına yaşamıyorlar. Herkesin bir ailesi var. Kimisi ataerkil, kimisi çekirdek aile. Personelin bakmakla yükümlü bulunduğu hastası olabilir, öğrencisi olabilir, çalışanı olabilir, çevresi olabilir v.s.

 

MEB çalışanına değer vermelidir. En azından geçici görevlendirdiği personeline tanıdığı kadar bile olmasa da bir hak tanımalıdır. İnsanlara düşünecek ve geleceğini planlayacak kadar bir süre sunmalıdır. Meselâ; çocuğu okula gidiyor olabilir. Veya bir TOKİ taksitine girmiş olabilir. Ya da taksitle her hangi bir taşınmaz almış olabilir. Eşi de çalışıyor olabilir.

 

Mevzuat hazırlayanlar işlerini yaparlarken bütün bunları aynı karede toplayabilmeli.

 

Belli periyodik aralıklarla isteğe bağlı yer değiştirme fırsatları tanınmalı. Rotasyon uygulanacaksa çat kapı değil de; belli bir süre önceden öğrenilmeli. Belli bir süre sonra mecburen yer değiştirmesi gerektiğini bilerek önceden kendini hazırlamalı. Ona göre harcamalarını düzenlemeli. Üniversiteye gidecek çocukları varsa ona göre tercih yapmalılar. İnsanlar bir yerde hayatlarını düzene sokmayı düşünüyorlarsa buna göre kendilerini önceden hazırlamalılar.

 

İşte, meseleye bu açıdan baktığımızda Milli Eğitimin uygulamaları çok sert geliyor. İnsana değer verilmiyor. Çalışana sahip çıkılmıyor. Zorlamalar ve horlamalar... Oysa nezaketten taviz verilmemeli. Sevgi ve sahiplenmeyle yaklaşılmalı.

 

Hiç bir yönetmelik yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmemeli. İtiraz süresi, yargı süresi dikkate alınmalı. Yargı kararıyla iptal edilip gerisin geriye tersine dönecek işlemlerden kaçınılmalıdır.

İl/ilçe milli eğitim şube müdürü, ilçe milli eğitim müdürü ve il müdür yardımcılarına rotasyon uygulanmasında ki bu manada en büyük problem; bu kadrolarda çalışanların birçoğu atanırken rotasyon uygulamasına tabi olacaklarını bilmemeleridir. İlk atandıkları yerde görev yapacakları düşüncesi ile bu görevlere tabi oldular. Bu nedenle şube müdürleri zorunlu yer değiştirmelerin taslakta belirtilen tarihlerde yapılmasının daha uygun olacağını düşünüyorum. Alelacele yapılacak zorunlu yer değişikliği şube müdürleri için ailelerin bir süre parçalanmasına ve kişiye özel problemlere neden olacaktır.

 

Sayın Bakanımızdan beklentimiz odur ki; bir şey yapılacaksa mutlaka çalışanına değer verildiği, sahiplenildiği hissettirilmelidir.

 

Baştan da söylediğim gibi… Bir şeye karşı olmak ayrıdır, yapılırken izlenen yolu eleştirmek ayrıdır. Görüşlerimizin yapıcı -eleştiri değil de- temenniler olarak algılanması dileklerimle…

           

 

Ali COŞKUNER

           Eğitim Yöneticisi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.