Bir öğretmene üstün zekalı bir öğrenci verilmiş. Yıl sonunda öğretmene veli sormuş çok zorlandınız mı diye? Öğretmende ben onun seviyesine çıkamadım ama sanırım onu benim seviyeme indirmeyi başardım demiş.

Çünkü tüm okulları Ankara Atatürk, İstanbul Lisesi ya da Kabataş yapamıyoruz. O zaman bunları da aşağı çekelim mantığı güdülüyor.

Okul müdürünün kapısına gidip " hamili kart yakınımdır" ile beni bu okula teklif edin diyen öğretmenden ne bekleyebilirsiniz? Bir kere öğretmenlik mesleğine de etiğine de aykırı. Bunlar bugün olan şeyler. Maalesef şahit olduğumuz şeyler.

Yine proje okulu deyip Kasım ayı geldiği halen öğretmen değişimi ile meşgul olunan iller var. Bakanlığın dibindeki okullarda bile saçmalıklar devam ediyor. Rahat bırakın okulları öğrencileri, öğretmenleri de işlerine baksınlar.

Okul adı vermeyeceğim isteyen beni arayıp sorsun.

Ankara'nın en köklü okullarından biri de proje okulu yapıldı. Ankara MEM öğretmenler tayin istesin istedikleri yerlere vereceğiz denildi. Öğretmenler istediler ama veremediler. Şimdi de yok biz size tercih açacağız onları isteyeceksiniz deniliyor.

Bu da yetmezmiş gibi Perşembe günü okul müdürü çıktı ve "Pazartesi okula gelmeyin yerinize başka öğretmenler gelecek onlar derse girecek. Siz tayininiz çıkana kadar evinizde oturun." İyi de böyle emir mi olur? Bu kamu zararı değil midir? Kimin umurunda ki?

Öğrenciler öğretmenlerine veda düzenlemişler. Derken okul müdürü "yeni öğretmenler gelemedi onlar gelene kadar derse girin demez mi?"

İşte ülkemizden proje okulu manzaraları.

İstanbul'da bir okulda da müdür yeni gelen öğretmenlere diyor ki "ben sizi bir süre deneyeceğim ondan sonra asaleten atanacaksınız."

Şimdi bütün bunlar deli saçması değil de nedir?

Eğitim öğretim sürecini sekteye uğratan bu süreç en çok da öğrencilere zarar vermelidir. Öğretmenlik mesleğinin onurunu hiçe sayan, çocuk oyuncağı gibi oyunlar oynanan bu sürecin hiç kimseye faydası yoktur.

Bakanlık neredeyse dönem bitecekken bu saçmalığa dur demelidir.

Maksut BALMUK / memurlar.net