Peygamber Efendimiz bütün yiyeceklerin içeceklerin şifa kaynağı olduğunu içlerinden bir kaçını daha çok sevdiğini buyurmuştur...
PEYGAMBER EFENDİMİZİN SEVDİĞİ İÇEÇEKLER
Hz. Aişe (ra) bildiriyor:
Peygamber Efendimiz bal şerbeti, hurma ve kuru üzüm şırası gibi içecekleri severlerdi.
Şerbetlerin içinde en çok bal şerbetini severdi.
İçilecek şeylerde en çok sütü severlerdi.
Peygamberimiz (sav) süt için şöyle buyurmuşlardır:
“Allah bir kimseye yemek yedirdiği zaman o kimse, ‘Allah’ım Bize bu yemeği bereketli kıl ve bize bundan hayırlı rızık ver’ diye dua etsin.
Allah bir kimseye bir miktar süt içirdiği zaman da o kimse, ‘Allah’ım bize bu sütü bereketli kıl ve bize daha çok süt ver’ diye dua etsin.
Çünkü yiyeceğin ve içeceğin yerini tutan sütten başka bir şeyi bilmiyorum.”
Peygamberimiz kendisine süt ikram eden bir gence de şöyle dua etti: "Allah'ım! Onu gençliği üzere yaşat." Bu duanın bereketiyle o kişi saçına ak düşmeden 80 sene yaşadı.
PEYGAMBER EFENDİMİZİN TAVSİYE ETTİĞİ 16 YİYECEK
Çörek otu (Nigella arvensis): Düğünçiçeğigiller ailesinden otsu bir bitkidir. Bunun susam büyüklüğündeki siyah tohumları bu adla anılır.
Börek ve pasta üstlerine çeşni için konur. Bu tohumların yağı da çıkarılır. Çörek otu, özellikle soğuktan ileri gelen hastalıkların tedavisinde kullanılmıştır. Pek çok hastalık için şifa kaynağı olarak gösterilmiştir.
İncir (Ficus carica): İncir, besleyici gıda olup hazmı kolaydır. Meyvelerin çoğundan daha gıdalıdır.
Üzüm (Vitis vinifera) : Üzüm hem gıda ve hem de hekimlikte kullanılmıştır. Meyveler içinde en üstün ve en çok gıdalı olanlarındandır.
Meyvelerin kıralı olan üç yiyecekten biridir. Bunlar; hurma, incir ve üzümdür (İ. Kayyim s. 262, 387-88).
Bal ile alakalı olarak Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Rabbin, bal arısına, ‘Dağlarda, ağaçlarda ve hazırlanmış kovanlarda yuva yap, sonra her çeşit bitkiden ye; sonra da -bal yapman için- Rabbinin gösterdiği yollardan boyun eğerek yürü’ diye öğretti.
Onun karınlarından renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Düşünen bir millet için bunda ibretler vardır” (Nahl, 69).
Mantar: Mantarın hazmı zordur, mideye ağırlık verir, kulunç ağrısı meydana getirir, idrarı zorlaştırır, kirli kan yapar. Ancak, göze sürme çekildiği zaman gözün görme duyusunu kuvvetlendirir.
Mantar suyu, normal su ile karıştırılıp başa sürüldüğünde, saç dökülmesine karşı faydalıdır (Şerhu’l-Erbain s. 56; Dımeşkî s. 65; Aynî 8/466) .
Karpuz (Citrillus vulgaris): Kabakgiller ailesinden olan karpuz, hararet giderici olarak alınır.
Hz. Aişe (r.a.), peygamberimizin karpuzla yaş hurmayı birlikte yiyip şöyle dediğini nakleder: “
Hurmanın hararetini karpuzun soğukluğu ile, karpuzun soğukluğunu da hurmanın harareti ile kırıp gideriyoruz” (E. Davud et’ime Hadis 3836) .
Zeytin (Olea sativa): Zeytin kelimesi Kur’an-ı Kerim’de 6 yerde geçmektedir.
Cenab-ı Hak: ”İncir’e, zeytin’e, Tûr-i Sinâ’ya ve şu emin beldeye (Mekke’ye) yemin ederim ki, gerçekten biz insanı en güzel bir şekilde yarattık” buyurmaktadır (Tîn 1-4) .
“(Yine sizin için) Tûr-i Sinâ’da yetişen bir ağaç meydana getirdik ki, bu ağaç hem yağ (Zeytin yağı) ve hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (Zeytin) verir (Mü’minun 20).
Et en kıymetli gıdalardandır. Kur’an-ı Kerim’de et on iki yerde zikredilmiştir.
Hayvanlardan bahsedilirken; “Davarlar (Deve, sığır, keçi ve koyunları) da O yarattı.
Bunlarda sizin için soğuktan koruyucu yünler ve bir takım menfaatler vardır. Onlardan bir kısmını da yersiniz” (Nahl 5).
Sinameki (Cassia acutifolia): Baklagillerden bir bitkidir. Mekke’de yetişen türü meşhur olduğu için Mekke Senâsı anlamına gelen bu kelime, halk dilinde Sinameki olarak kullanılmıştır.
En büyük özelliği, müshil olarak kullanılmasıdır. Yan etkisi yok denecek kadar azdır. Yaprakları kurutularak değerlendirilir.
Az miktarda alınması halinde mide ve bağırsakları yumuşatır. Fazla miktarda alınırsa ishal eder (Şerhu’l-Erbain s.60; İ. Kayyim s.145)
Kekik (Thymus vulgaris): Ballıbabgillerden bir bitkidir. Çiçekleri, tomurcukları ve sapı baharat olarak kullanılır.
Bazı türlerinin çiçekli, ve yapraklı dallarından damıtma usulüyle kekik yağı elde edilir. Yapraklı dalları çay olarak da içilir.
Güzel ve hoş kokusu vardır. Peygamberimiz bir hasislerinde. “Evlerinizi- zaman zaman- akgünlük, yavşan, kekik ve gelin çiçeği gibi güzel kokulu otlarla tütsülendiriniz” buyurmuştur (Râmuz s.243).
Kimyon (Cuminum cyminum): Maydonozgillerden otsu, güzel kokulu bir bitkidir.
Tohumlarıyla birlikte bu adla anılır. Kurutularak baharat olarak kullanılır. Geçmişte hekimlikte de faydalanılmıştır.
Sarımsak (Allium sativum): Bu bitkinin toprak altındaki baş kısmı hem yenir ve hem de baharat olarak kullanılır.
Hoşa gitmeyen bir kokusu vardır. Hadis-i Şeriflerde soğan ve sarımsağa “habis” hoşa gitmeyen şey denilmiştir.
Nitekim Peygamber A.S.: “Her kim şu kötü kokulu (habis) bitkiden (sarımsaktan) yerse, ağzının kokusu gidinceye kadar mescidimize gelmesin” buyurmuştur (Müslim Hadis 76) .
Sirke, hurma, şeker, bal, incir ve üzüm gibi meyvelerin şırasının çıkarılıp ekşitilmesiyle elde edilir.
Sirke, gıda maddesi olarak kullanıldığı gibi, temizlikte ve hekimlikte de kullanılmıştır.
Peygamber A.S. bir hadislerinde: “Sirke ne güzel bir katıktır. Allahım! Sirkeyi bereketlendir. Zira sirke benden önceki peygamberlerin de katığı idi.
İçinde sirke bulunan ev, katık sıkıntısı çekmez” buyurmuştur (İ. Mâce et’ime Hadis 3318).
Ayva (Cydonia oblonga) Peygamber A.S. “Ayva, göğüsteki sıkıntıyı, ağırlığı giderir, gönlü (kalbi) ferahlatıp kuvvetlendirir” buyurmuştur (M. Zevaid 5/45; C. Sağır 2/80; F. Kadir 5/46; K. Ummal 10/28258).
Ayvanın kalbi kuvvetlendirdiği ve akciğer iltihabına karşı faydalı olduğu belirtilir (E. Nuaym 61).
Ayrıca ayva, idrar arttırır, ishali keser, kusmayı teskin eder. Vücut ısısının düşmesini önler.
Acur (Cucumis anguria) Kabakgillerden olup, salatalık’a benzer bir sebzedir.
Peygamberimizin (A.S.) acuru yaş hurma ile yediği belirtilir (Kamus 1/79, 1247; K. Ummal 10/28281).
Acur, idrar söktürür, mesane ağrılarına karşı faydalıdır.
Sütlü bulamaç Sütlü bulamaç, arpa veya buğday ununa yağ ve süt karıştırılarak ateş üzerinde yapılan bir nevi çorbadır. Sütlü bulamaç olarak da bilinir (İ. Kayyim s.190-191).
Bazen bu karışıma bal da ilâve edilir. Sütlü bulamaçla alakalı peygamberimizin A.S. muhtelif hadisleri vardır: “Gerçekten sütlü bulamaç hastanın midesini kuvvetlendirip rahatlatır. Bazı üzüntülerini de giderir” (Buhari tıp 7/14) .