CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun bir gazeteye verdiği 'Kızlar üniversiteye türbanla gidecek' başlıklı mülakat siyasetin gündeminde yarım günlük bir heyecana neden oldu. Dün öğleden sonra yazılı bir açıklama yapan CHP lideri haberi yalanlayarak “Zaten bu konu hakkında Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın aldığı kesin kararlar var” açıklaması' yaptı.

Kılıçdaroğlu, dün Ankara ve Türkiye gündemini bir anda heyecanlandıran bir gazeteye verdiği röportajda, üniversitelerde türbana özgürlük getirecek yönde açıklamalar yapmadığını bildirdi. CHP Genel Merkezinden yapılan açıklamaya göre, bir gazetede bugün ''Kızlar üniversiteye türbanla gidecek'' başlıklı röportajının yayımlandığını anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Gazetede ayrıntılı olarak yer alan sorular ve bu sorulara verilen yanıtlardan da açıkça görüleceği gibi tarafımdan 'Kızlar üniversiteye türbanla gidecek' ifadesi kullanılmamıştır'' dedi.

BAŞÖRTÜSÜ KESİNLİKLE YASAK

Açıklamada şöyle denildi: Kaldı ki bu konuda Danıştayın, AİHM'in, Anayasa Mahkememizin yerleşmiş kararları bulunmaktadır. Kullanmadığım bir ifadenin manşetten verilmesinin meslek etiği ile bağdaşmadığı kanısındayım.''

ÖZGÜRLÜK KARŞITI İPTAL DAVASI

Kılıçdaroğlu, partisinin Grup Başkanvekilliğini yaptığı 27 Şubat 2008'de, üniversitelerde başörtüsüne özgerlük getiren Anayasa değişiklik teklifinin iptali için AYM'ye yapılan başvuruya da imza desteği vermişti. Kılıçdaroğlu, CHP Genel Sekreteri Önder Sav ve Hakkı Süha Okay ve Kemal Anadol ile birlikte ile başvuru dilekçesini de AYM'ye götümüş buradaki basın açıklamasına katılmıştı.

Türban masum bir giysi değil!

• Üniversitelere başörtüsüne özgürlük getiren yasanın iptali için CHP'nin verdiği 112 imzalı, 48 sayfalık dilekçenin gerekçesinde, sınırsız ve koşulsuz kıyafet serbestisinin toplumsal huzuru ve ulusal dayanışmayı zedelemesinin hatta giderek ortadan kaldırılmasının kaçınılmaz olduğu iddia edilerek, “Bu kıyafetleri giyenlerin giymemeyi tercih edenlere yönelik bir baskı, dayatma ve tehdit unsuru haline gelebilecek” denildi.

TEHDİT UNSURU HALİNE GELİR

Türbanın masum bir giysi olmadığı ileri sürülen gerekçede bu tür kıyafetlerin kadın özgürlüğü ve Cumhuriyetin temel ilkelerine karşıt bir dünya görüşünün simgesi haline geldiği savunuldu. Anayasa Mahkemesi, Kılıçdaroğlu'nun da imzasının yer aldığı CHP'nin iptal başvurusu doğrultusunda, türban düzenlemesini laiklik ilkesi ile cumhuriyetin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükmüne aykırı buldu. Bu kararla üniversitelerde türban yasağına devam edildi.

SİYASET DÜNYASINI YANILTTI

Kılılçdaroğlu'nun sonradan yalanladığı açıklamıs siyaset dünyasına da bomba gibi düştü. Haber üzerine açıklama yapan MHP Grup başkan Vekili Oktay Vural, çözüm için destek mesajı verirken YÖK Başkanı Y. Ziya Özcan da “Hayırlı olsun. Güzel öneri” cevabı verdi. Son açıklama ise AK Parti'den geldi. AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, “CHP lideri buyursun Meclis'e önerisini getirsin, biz de destek verelim.” dedi. Kılıç, “Ne zaman olacağı belirsiz bir CHP iktidarına kadar kız çocuklarını üniversite kapılarından geri çevirmeyelim. CHP'nin bu konudaki önerilerini bekliyoruz” dedi.

'KİMSE ENDİŞELENMESİN'

Radikal gazetesinin 'Kılıçdaroğlu Radikal'e açıkladı' üst başlığıyla verdiği haberinin başlığı da 'Kızlar Üniversiteye Türbanla Gidecek'ti. Gazete haberinde Kılıçdaroğlu'nun bu sorulara net cevaplar verdiği belirtiliyordu. Habere göre Kılıçdaroğlu 'İktidarınızda başörtülü kızlar üniversiteye girebilecek mi' sorusunu 'Herkesin okumasına olanak sağlayacağız. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın' diye yanıtladı. Yine haberin içinde “Biz bu sorunu çözeceğiz” diyen Kılıçdaroğlu muhabirin 'Nasıl çözeceksiniz?' sorusuna “Onu bize bıraksınlar. Terörü de çözeceğiz, türban sorununu da çözeceğiz.” yanıtını veriyor.

Stargazete