Özür tamam da... Ya gerisi!
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, "55 bin atama sözü verdik ama bunu gerçekleştiremedik" diye özür diledi.
Gerçekleştirilemeyen tek vaat 55 bin atama değil. Kısaca olayı özetleyelim:
2011 Bütçesi'nin müzakereleri sırasında, Nimet Çubukçu, 55 bin yeni kadrolu öğretmen alınacağından söz etmişti. Sonra, Maliye Bakanlığı'ndan 55 bin kadro talep ettiklerini, ancak 40 bin alınabildiğini söyledi. Bu 40 binin 30 bini, 2009 ve 2010 KPSS'sine girenler için, 1 Haziran'da kullandırılacaktı. Ama bu söz de yerine gelmedi. 30 binin bir kısmı (14 bin 277'si) sözleşmeli öğretmenlere tahsis edildi. 1 Haziran'da sadece 14 bin 209 yeni öğretmen atandı. Bunun üzerine itiraz sesleri yükseldi. Çubukçu, "Merak etmeyin, kadroya geçirilen 14 bin 277 öğretmen yerine, yeni öğretmenleri sözleşmeli olarak alacağız" dedi. Ama seçim öncesi bütün sözleşmeli öğretmenler kadrolu olunca, Milli Eğitim, "Sözleşmeli öğretmen istihdam etmek imkânımız kalmadı" diyerek verdiği sözü unuttu. 2009 ve 2010 KPSS'sinde sıralamaya giren öğretmen adayları, "Madem sözleşmeli alamıyorsunuz, bizi kadrolu yapın" teklifini getirdiler. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı, ancak 1 Haziran'daki atamaya uymayıp, kanun hükmündeki kararnameyle kadroya geçen ve mevcut okullarındaki yerlerini muhafaza eden öğretmenlerin boş bıraktıkları 6 bin 575 kadroya atama yapılabileceği cevabını verdi. Bu durumda, 14 bin 209 yerine 6 bin 575 yeni öğretmen kadroya alındı; 7 bin 702 öğretmen adayının hakkı buharlaşmış oldu. Bu arada, 2011 KPSS'sine girenlere, 40 bin kadrodan sadece 11 bin 544 kadro kaldı. 300 bin aday, 11 bin 544 kontenjan için yarışmış oldu. Oysa onlar, 55 bin kadro vaadini duyunca, 2011 KPSS'si sonrası bu kadroların verileceğini ve kazanma şanslarının yüksek olduğunu düşünmüşlerdi.
Gördüğünüz gibi, konu 55 bin yerine 40 bin kadro vermekle sınırlı değil. Farklı beklentiler yaratılmış ve yerine getirilmemiş. O zaman, ikinci bir alımla Milli Eğitim'in bu beklentileri kısmen karşılamaya çalışması gerekmez mi?
Ücretli öğretmen
Milli Eğitim Bakanı Dinçer, 150 bin öğretmen açığı olduğunu dile getirdi ve "Acil ihtiyaç 72 bin" dedi. Öğretmenler isyan ediyor: "Neden bu açık, kadrolu öğretmen yerine, ücretli öğretmenle dolduruluyor? Düşük maaş alan ve eğitim vermek üzere yetişmemiş ücretli öğretmenlere çocuklarımızı teslim ederek mi kaliteli bir eğitim sistemini kuracağız? Bakanımıza soruyoruz: Ücretli öğretmenlik sisteminde 3 ayda bir öğretmen değişikliğinin yaşandığı dersler olduğuna şahidiz. Siz çocuğunuzun, aynı yıl içinde 3 öğretmen değiştirmesini ister miydiniz? Ziraat Fakültesi Hayvan Yetiştiriciliği bölümünden mezun bir kişi çocuğunuzun öğretmeni olsa ne yapardınız?"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.