Özel okullarda yaklaşan tehlike
Özel eğitim kurumlarında 2019-2020 sezonu için erken kayıt dönemi başlarken veliler, çocuklarının geleceği kadar bütçelerini de hesaplamak durumunda. Enflasyon oranı dikkati alındığında özel okullara yüzde 27-30 zam yapma imkanı doğuyor. Ancak tek masraf
Çarşı pazar enflasyonu bu yıl önlem alınmazsa eğitimde de kendini gösterecek.
Özel eğitim kurumları 2019-2020 için erken kayıt dönemini başlattı. Geçen yıl TÜİK rakamlarına göre Türkiye genelinde özel eğitimde enflasyon yüzde 12 ortalamalarda gerçekleşti. Bu yıl bu artış, oranların hayli üzerine çıkacak gibi görünüyor. Elbette İstanbul'daki özel okul fiyatları Türkiye'nin diğer illerinin hayli üzerinde. Diğer giderlere bakıldığında ise en büyük artış kalemi ise belki de gıda fiyatlarındaki artışında gerekçe gösterildiği yemek ücretlerinde olacak. Ancak bir diğer yüksek artış kalemi de kırtasiye ve kitap masraflarında.
Geçen yıl 1.3 milyon öğrenci özel okullara kayıt yaptırdı. Bu rakam üniversite öncesi eğitimde olan toplamda 16.2 milyon öğrencinin yüzde 8.3'üne denk geliyor. Türkiye'de toplamda 11 bin 694 özel okul bulunuyor. Toplamda sayısı 65 bini bulan okul sayısı içinde özellerin oranı yüzde 18'e yükseliyor. Yani buradaki fiyat artışları artık toplumun önemli bir kesimini doğrudan etkiliyor.
Gelelim yaklaşan tehlikeye...
Milli Eğitim Bakanlığı açıklamasına göre okullar ücretlerini ocak ayından mayıs sonuna kadar açıklamak zorunda. Açıklamazlarsa bir önceki yılın ücreti geçerli olur ki böyle bir ihtimal görünmüyor.
ÖZEL OKULLAR NE KADAR ZAM YAPABİLİR?
Buna göre ara sınıfların eğitim ücreti, bir önceki eğitim-öğretim yılında ilan edilen ücrete (Yurtiçi-ÜFE+TÜFE) / 2 oranına en fazla yüzde 5 artış yapılarak hesaplanacak. Yani enflasyon+ yüzde 5 dersek yanlış olmaz. Ancak bu yıl son yılların aksine enflasyonda önemli oranda yüksek seviyeler görüldü. 2018'de yıllık ÜFE yüzde 33.64, yıllık TÜFE ise yüzde 20.3 çıktı. Dolar kurundaki finansal operasyon dönemi yaşanan yükselişin bu oranların bu noktalara tırmanmasında önemli bir etkisi oldu. Yukarıdaki hesabı yaparsak bu yıl özel okullara maalesef yüzde 27 ile yüzde 32 arasında zam yapma imkanı doğdu.
Pazarlığa tabi olsa da açıklanan erken kayıt rakamlarına bakıldığında özellikle zincir niteliğindeki marka olan okulların fiyatlarında belirgin artışlar gözleniyor.
Yine TÜİK rakamlarına göre geçen yıl ilköğretimde özeller ortalama bir öğrenciden 27 bin 989 TL ücret talep ettiler. Önümüzdeki eğitim dönemi hariç buradaki son 5 yıllık fiyat artışı yüzde 50'yi buldu.
Elbette İstanbul'da bu rakamlar bunun hayli üzerinde. Hele hele Ataşehir, Beşiktaş gibi daha merkezi ilçelerde daha da yüksek.
Liste fiyatını açıklayan okulların erken kayıt ücretlerine bakarsak eğitimde artış oranlarının yüzde 18'ler civarında olduğu ancak yemek, kırtasiye, kitap, servis ücretleri içine katıldığında toplamda artış tutarlarının yüzde 30'ları zorladığını görmek mümkün. Bu da öncelikle bazı okullarda yıllık 7 bin TL'yi aşan yemek masrafları da enflasyon etkisinin velileri hayli zorlayacağını gösteriyor.
Yemek konusunu ayrıca detaylandıracağım. Ancak görünen o ki bu yıl ilköğretimde okuyan bir çocuğunuz varsa liste fiyatı açısından bakıldığında zincir okullarda belki de 30 bin TL'nin altında eğitim ücretiyle karşılaşmak mümkün olmayacak. Elbette pazarlıklarla bu rakamlar bir parça düşürülebiliyor. Yine de tavanda 60 bin TL'yi bulan özel okulların olması özel eğitimde gelinen hayli pahalı seviyelerin bir göstergesi.
GÜNLÜK YEMEĞİN FİYATI 30-40 TL ARASI!
Özel okulların bir kısmı resmi internet sitelerinde liste fiyatlarını ilan ediyor. Ancak bir çoğu yemek dahil fiyatı ekranlarında gösteriyor. Marka zincirlerde 5 bin 500 TL'den aşağı yemek ücreti bulunmuyor. Tüketici ortalama enflasyonu yüzde 20 iken dolardaki artış bile yıllık yüzde 38 ile sınırlı kalmışken ve üstelik kurda gevşeme yaşanmasına karşın çarşı pazarda yüzde 70'leri bulan fahiş zamları kaleme almış bu konuda yetkililerin bir önlem alması gerektiğini ifade etmiştim. Ancak bir de özel okullarda günlüğü 30 TL ile 40 TL arasındaki yemek ücretlerine bir göz atmak gerekir. Zira bugün toplu yemek firmalarının şirketlere sunduğu fiyat teklifleri bu rakamların hayli altında. 180 gün ortalama okula giden öğrencilerden bu anlamda talep edilen 5 bin 500 TL gibi rakamlar hayli uçuk. Ve bir tavanı yok. Eğitimde zamda bile enflasyon ortalamasının 5 puan üzeri gibi bir tavan artış oranı belirlenirken yemek cephesinde böyle bir sınır yok. Alabildiğine farklı rakamlar havalarda uçuşuyor.
Veliler bu rakamda pazarlık dahi edemiyor. Mecbur bu rakamlar ödeniyor.
12 YILLIK ÖZEL OKUL MALİYETİ KAÇA MAL OLUR?
Masraf yemekle kalsa iyi...
Kitap, kırtasiye, kıyafet, servis hatta sezon için okul seyahatleri derken maliyet bazı özel okullarda bir çocuğun yıllık maliyeti 70 bin liraları buluyor. Minimumda ise 40 bin liranın altına inmiyor. Minimum rakamlardan hareketle basit bir hesap yaparsak bir öğrencinin 12 yıllık eğitim hayatı için veliler ceplerinden yıllık yüzde 20'lik artışlar yaşandığı varsayılsa 1.5 milyon TL'leri bulan maliyetlerle karşı karşıya kalıyor.
Yemekle kalmayan eğitim masraflarında kanayan bir yara da çoğunluğu ithal olan kırtasiye masrafları.
20 milyar lira büyüklüğü olduğu tahmin edilen kırtasiye pazarının yüzde 70'i ithal. Hal böyle olunca da sektör kurdaki artışları olduğu gibi raflara fazlasıyla yansıtıyor.
TÜİK rakamlarına göre geçen yıl bir okul çantasının fiyatı yüzde 32 arttı. 2019-2020 öncesi fiyatları tahmin bile etmek istemiyorum. Son 5 yılda yüzde 81 zamlanan bu çantanın TÜİK'in fiyat aldığı yerde bile ortalama fiyatı 126 TL'ye ulaşmış durumda.
KİTAPTA KDV SIFIRLANDI AMA RAKAMLAR YÜKSEK
Kitaplara gelirsek bir son dakika haberi vereyim. Önceki hafta dolara endeksli kağıt fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle kitaplardan alınan KDV oranı 1 Şubat itibariyle yüzde 8'den sıfıra çekildi. O cephede TÜİK'e göre geçen yıl yüzde 28 zamlanan kitap fiyatlarında bir nebze de olsa ucuzlama imkanı oluştu. Tabii kitap firmaları o indirimi yansıtırlarsa. Özel okullarda yıllık eğitim için kitaplara ödenen rakamlar ise 2 bin TL ile 3 bin TL arası değişiyor. Bu noktada artış oranlarını hesap etmeniz ise maalesef mümkün değil. Kitapların piyasada bir karşılığı bulunmuyor. Bazı aksesuarla bir kutu kitaba verdiğiniz rakam yine pazarlık bile mevzu bahis olmadan ödeniyor.
Bir önceki yıl ile karşılaştırmaya kalktığınızda da okul yönetimleri başlıyor saymaya, kitapları hesap yap yapabilirsen.
Gelelim üst baş satın almaya. Bir özel okul tercih ettiyseniz mecbur bırakıldığınız bir nokta da o okulun kalite açısından fiyatıyla orantıladığınızda piyasadakilere oranla hayli altında kalitedeki üniformaları. Eşofmandan pantolona her şey piyasada satılan muadillerinin en az 2 katı. Ve 1 öğrenci için en az maliyeti yıllık bin 500 TL'yi buluyor.
SERVİS ÜCRETİ EN ADİLİ, AKTİVİTELER PAHALI
Okulların tüm bu masrafların dışında bir de isteğe bağlı olmakla birlikte bazen yine mecbur bırakıldığınız gezi vb. aktivite ücretleri bulunuyor. O para da bugün olmasa yıl ortasında cebinizden çıkartılıyor. Hatta yıllık maliyetleri de 2 bin 500 TL'ler civarında bir maliyetle. Çocuğunuz arkadaşlarınızın yanında eksik kalmasın, aktivitelerde yer alsın derken pazarlık dahi edemediğiniz bir masraf ve okullara gelir kapısı da şehir içi şehir dışı yıl içi gezileri oluyor.
Belki de en adil masrafa geldi sıra, o da servis ücretleri. Çünkü kamu otoriterince kilometreye göre belirleniyor. TÜİK'e göre ortalama servis ücreti geçen yıl yüzde 19 artışla 253 TL'ye çıktı. Ancak ortalamada bu rakamın 300 TL'nin üzerinde olduğu biliniyor. Yılda 8 ayda servis maliyeti de çocuk başına 2 bin 500 TL ile ailelerin cebinden çıkıyor. İstanbul'da servis ücretleri geçen yıl 1 km'ye kadar 2019 için 215 TL, 25 km'ye kadar ise aylık 535 TL olarak belirlenmişti. Rakamın 2019-2020 eğitim dönemi için ne olacağı merak konusu ancak yüzde 20 artışla dahi 1 km'lik yolun servis ücreti 250 TL'yi geçecek gibi görünüyor.
Okul okul fahiş fiyatları elbette yazmak mümkün. Ancak serbest piyasada her okul tutturabildiği rakamı alıyor. Eğitim gibi hele hele piyasanın yüzde 8.3'ünün özel olduğu bir alanda bu kadar serbestlik ne kadar adil tartışılır. Bir de Milli Eğitim Bakanlığı'nın projeksiyonlarına göre özelin eğitimdeki payının yüzde 15'ler gibi OECD ülkeleri ortalamasına çıkması hedeflenirken bu alanda artış oranları dizginlenmezse veliler açısından ne kadar süre daha bu maliyetler katlanılabilir seviyede kalabilir?
ÖZEL OKUL İŞLETME MALİYETİ NE OLDU?
Eminim siz kendi hesaplarınızı alt alta yazdığınızda farklı oranlarda artışlar çıkabilir. Burada tek tek okul isimlerini yazarak bir tablo oluşturmak mümkündü elbette. Ancak biliyorum ki açıkladıkları liste fiyatlarına itiraz edecekler her velinin farklı bir fiyata kayıt yaptırdığını bile kabul etmeyecekler. Elbette özel okulların da maliyetlerinde önemli artışlar yaşanmıştır. Ancak bu yıl daha da özel bir yıl ve zam oranları konusunda okul sahiplerini daha insaflı artışlarda sınırlı kalmaları gerekir. Elektrik, doğalgaz zamları ortada, bunları anlamak mümkün ancak diğer masraflar konusunda daha dikkatli hesap yapmalarında fayda var. Zira okul taksitlerine gelecek zamlar kadar öğretmen ücretlerinde bir artış var mı onu kestirmek mümkün değil. Eğitim 12 yıl gibi uzun vadeli bir iş hem veli hem okul yönetimi açısından. Bugünkü artışlar toplamda belki de bir öğrencinin başarısını değil belki ama eğitim hayatını ve ailelerin bütçesini önemli ölçüde etkiliyor. Dolayısıyla da döviz kurlarındaki maliyetlerin olduğu gibi velilere yansıtılmaması ailelerin bir müşteri gibi görülmemesi açısından hayati önem taşıyor.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.