Çocukları özel okullarda okuyan veliler dertli mi dertli. Dışarıdan bakıldığında, kendilerine hep zengin gözüyle bakılır. Onlara yönelik ne zaman bir tartışma açılsa, örneğin vergiler azaltılsın konusu ne zaman gündeme gelse, “Tuzları kuru onların bırakın ödesinler“ gözüyle bakılır.
Oysa yarıdan fazlası, yemeyip, içmeyip, giymeyip, gezmeyip, tüm parasını, çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlasın diye eğitime harcayan maaşlı veliler. Her kuruş onlar için çok önemli. Zaten öğrenim taksitlerini zor ödüyorlar.
İşte şu günlerde, yine çok önemli bir sıkıntıları var. Bu durumu Başbakan Erdoğan’a dilekçe yazarak da bildirmişler ve umutla bir çözüm bekliyorlar.

“Kolejler teşvik edilsin”
Sıkıntıları, ders kitapları. Kitap deyip geçmeyin. Adeta minik bir servet gerektiriyor.
İsterseniz gelin önce Başbakan Erdoğan’a gönderilen dilekçenin özetine bir göz atalım ardından da olurunu, olmazını sesli olarak düşünelim:
“Bilindiği gibi birkaç yıldır ilk ve ortaöğretim öğrencilerinin (zengin-fakir ayrımı yapılmaksızın) kitapları devlet tarafından ücretsiz olarak verilmekte ancak özel okul öğrencileri bu uygulamanın dışında tutulmaktadır.
Ortalama bir hesapla, ilk ve ortaöğretimde bir öğrencinin devlete yıllık 2000 lira masrafı vardır. Başka bir deyişle özelde okuyan bir öğrenci, devlete yılda 2000 lira, dolaylı katkı sağlamaktadır.
Buna göre devlet durumu müsait velilerin çocuklarını özel okulda okutmalarını teşvik etmelidir. Bu teşvike, ders kitaplarını (notebookları) ücretsiz vererek başlamalı, zamanla teşvikleri artırmalıdır.
Zira ne kadar öğrenci özelde okursa devletin yükü o kadar azalacaktır.
Özel okul öğrencilerinin kitap ve notebookları da bu öğretim yılında tıpkı diğer öğrencilere olduğu gibi ücretsiz verilmelidir...”

Pişkinlik mi yoksa realite mi?
Özel okul velilerini dışlamak elbette doğru bir davranış değil. Madem ki ortak müfredat programı uygulanıyor, madem ki hepsi vergi veriyor, madem ki hepsi bizim vatandaşımız, işte o zaman, devletin onlara da diğer öğrencilere sunduğu olanakları sunması gerekir.
Belki pek çoğu istemeyecektir ama yine de ayrım gözetmeme adına onlara da bu olanak sunulmalıdır. En azından, bazı özel okulların bu konuyu da istismar edip, velilere yeni bir “kazık“ daha atmasının önünü kesmek için.
Kimileri tarafından abartılı bir istek gibi görünse de MEB’in bu konuyu dikkate almasında sonsuz yarar var...

Dolmayan kontenjanlar
Fen ve anadolu liselerinde kontenjanlar dolmak bilmiyor. Görünen o ki yeni kayıt dönemi de işe yaramayacak. Peki, MEB’in bu durumda yeni bir B Planı var mı bilmiyoruz. Ama şimdiden düşünmeye başlasa iyi olacak.
MEB bugün akşam saatlerinde boş kontenjanları, resmen açıklayacak. Ama onlar açıklamadan biz okulları tek tek arayarak, son kayıt durumlarını öğrendik. Ve hâlâ hepsinde önemli kontenjan açıkları var.
İSTANBUL ANADOLU LİSELERİ: Beyoğlu A. Lisesi: 13, İstanbul Atatürk A. Lisesi: 15, Cağaloğlu A. Lisesi: 27,  İstanbul Lisesi: 1, Şehremini A. Lisesi: 15, Vefa Lisesi: 26,
İstanbul Kadıköy Lisesi:
39, Nişantaşı Anadolu Lisesi: 44, Beşiktaş Anadolu Lisesi: 30, Haydarpaşa
Anadolu Lisesi: 26
ANKARA ANADOLU LİSELERİ: Çankaya Lisesi: 2, Çankaya Milli Piyango Lisesi: 1, Ayrancı Anadolu Lisesi: 9, Süleyman Demirel Anadolu Lisesi: 1, Gazi Anadolu Lisesi: 3
İZMİR ANADOLU LİSELERİ: Karşıyaka Anadolu Lisesi: 7, Bornova Anadolu Lisesi İng.: 7 , Bornova Anadolu Lisesi Frans.: 19, Bornova Anadolu Lisesi Alm.: 20, Selma Yiğitalp Anadolu Lisesi: 5, Konak Lisesi: 41, İzmir Lisesi Alm: 14, İzmir Lisesi İng.: 15

Yabancı okullar
Fen ve anadolu liseleri boş da, yabancı kolejler dolu mu? Kesinlikle hayır. Şu an için Gallileo Galilei İtalyan Lisesi’nde 35, İtalyan’da 4, Notre Dame De Sion Fransız lisesi’nde 3, St. Pulcherie Fransız Lisesi’ne 4, St. Michel Fransız Lisesi’nde 6 kontenjan açığı var. Ama anadolu liselerine kayma nedeniyle önümüzdeki günlerde hem bu okullarda hem de diğerlerinde yeni açıklar oluşursa hiç şaşırmamak gerekir.
Görünen o ki boş kontenjan krizi okullar açılıncaya kadar hatta açıldıktan sonra da bitmeyecek. Umarız MEB yaşanan bu sıkıntılardan, gelecek yıl için bir ders çıkartır.
Bu arada bazı okullar nakillere başlamış, o da ayrı bir konu!
Özetin özeti: Eğitimde konuşulacak, tartışılacak o kadar çok önemli konu var ki, hangisini ele alacağınıza şaşıyorsunuz...

 Abbas GÜÇLÜ-Milliyet