Erzurum'un Oltu ilçesindeki taş ocaklarından çıkarılan "siyah kehribar" olarak da bilinen Oltu taşı, madenden çıkarıldıktan sonra özenle işleniyor, parlatılıyor, isteğe göre gümüş, pirinç ya da altınla işlenerek usta ellerde tespihten kolyeye, anahtarlıktan yüzüğe çeşitli süs eşyasına dönüşüyor.
Oltu'da köylülerin bir çekiç ve murç yardımıyla yerin metrelerce altındaki ocaklardan binbir zorlukla çıkardıkları taş, Erzurumlu ustaların ellerinde yapılacak olan ürüne göre kırılarak tornadan geçiriliyor. Tespih yapımı için kırılan ve daha sonra yuvarlatılan taşlar deliniyor, işleme için iz yapılıyor. Genelde gümüşle işlenen tespih taneleri müşterinin isteğine göre altınla da süslenebiliyor.
İşlendikten sonra zımparalanan boncuklar tek tek parlatılarak ipe diziliyor ve mağazada yerini alıyor. Oltu taşı, tespih, anahtarlık, yüzük, kolye, küpe ve gerdanlık haline getiriliyor. Oltu taşı, gümüş işlemeli bir tespihe dönüştüğünde, bin liraya kadar alıcı buluyor.
Oltu taşı atölyesi işleten İhsan Çelik, Oltu taşından tespih, takı, anahtarlık ve çeşitli süs eşyaları imalatı yaptıklarını anlattı. Çelik, 20 yıldır Oltu taşı imalatıyla uğraştığını belirterek, Oltu taşının madenden çıkarılmasından vitrine gelişine kadar çok zor aşamalardan geçtiğini ifade etti.
Çelik, Oltu taşının madenden çıkarılmasında iş makinelerinin kullanılmadığını dile getirerek, "İnsanlar tamamen el gücüyle kazmayla çıkarıyorlar. Bir gün gidip bir kilogram ancak çıkarabiliyor. Bazen hiç çıkaramıyor. Çıkarılış açısından maden çok kısıtlı.
Bir de çıkaran insanların sosyal güvencesi yok. Büyük galeri halinde olmadığı için işletme açılamıyor. Köylüler kendi arazisinden kazarak çıkarıyor, onu da kilogram işi atölyelere satıyor" dedi. Taşın fiyatının kalitesine, büyüklüğüne göre, 50-200 lira arasında değiştiğini belirten Çelik, Oltu taşının değerinin büyüklüğüne göre belirlendiğini söyledi.
Çelik, taşların atölyeye geldiği zaman önce kesildiğini anlatarak, "Bir tespih tanesi yaklaşık 10 elden geçiyor. Çıkarılması kadar işlemesi de çok zor bir taş. İnsanlar çok küçük paralara çalışıyor. Pazarlama aşamasında Oltu taşıyla ilgilenilmiyor. Bir tespihi iki saatte yapabildiğiniz gibi bazen 1 hafta da sürebiliyor" diye konuştu.
Oltu taşı vücuttaki statik elektriği topluyor
Çelik, Oltu taşının ham halde de parlak siyah bir taş olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: "Kazındığı zaman tozu kahverengi çıkar, gerçeğini böyle ayırt edebilirsiniz. Oltu taşının ağır olması bekleniyor ama Oltu ağaç fosilidir, yanıcıdır ve hafiftir. Genelde gümüş üzerine kullanılır ama sipariş üzerine altınişleme de yapılabiliyor.
Oltu taşı denilince akla ilk tespih gelse de son yıllarda takı olarak da rağbet görmeye başladı." Oltu taşı ile ilgili 2011 yılında hayatını kaybeden Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tahsin Parlak'ın araştırma yaptığını ifade eden Çelik, "Oltu taşının vücuttaki statik elektriği aldığı belirlendi. Vücuttaki elektriği üzerinde topluyor. Bu nedenlerle daha çok tercih ediliyor. Ağırlık yapmaz" şeklinde konuştu.