Otomotivin Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden biri olduğunu belirten Ergün, bu yıl otomotivde yaklaşık 20 milyar dolar civarında bir ihracat gerçekleştirilmiş olunacağını kaydetti.

Ergün, otomotiv sektörüne ilişkin bazı rakamlar verdikten sonra, “2011 yılında otomotivde yeniden ithalatçı konuma düşme riskimiz var. İthalatımızın, ihracatımızın üstüne çıkma riski var. Bunu görüyoruz” diye konuştu.

İlk dört aydaki gelişmelerin kendilerine bunu gösterdiğini belirten Ergün, geçen yıl Türkiye'de 510 bin otomobil satıldığını hatırlattı. Bu otomobillerin üçte birinin Türkiye'de üretilen, üçte ikisisin ise ithal otomobillerden oluştuğunu anlatan Ergün, bunun çok yüksek bir rakam olduğunu bildirdi.

"YERLİ OTOMOBİLE İHTİYAÇ VAR"

Ergün, “Bu neyi gösteriyor bize? Türkiye'de yeni otomobil markalarının ve yeni modellerin üretimine ihtiyaç var. Yerli otomobil markası ve modeli, tasarımı ortaya koymaya da ihtiyaç var. Çünkü mevcut modeller ve markalar bizim toplumdaki talepleri karşılamaya yetmiyor. Tatmin etmiyor yani. Mevcut şirket ve markaları da yeni modeller üretmeye zorlamamız gerekiyor. Ve bu arada diğer yeni markaları da Türkiye'de üretim yapmaya davet etmemiz gerekiyor. Ediyoruz da” diye konuştu.

Ergün, ancak önümüzdeki dönemin önemli konularından birisinin Türkiye'de yerli bir tasarım, model ve marka ortaya koymak olduğunu söyledi. Bundan kasıtlarının en küçük cıvatasına kadar her şeyin Türkiye'de üretilmesi, hiçbir yabancı elinin değmemesi olmadığını anlatan Ergün, zaten bütün ekonomilerin melez olduğunu söyledi. “Tasarımı, markası, dizaynı bize ait olan, iç ve dış pazarda satabileceğimiz bir modeli ortaya koymamız lazım” diyen Ergün, Türkiye'nin 50 yıllık birikiminin buna müsait olduğunu vurguladı. Ergün, Türk sanayisi, otomotiv sektörü için bunun milli ve manevi bir görev olduğuna işaret etti.
Ak Parti'nin yeniden iktidar olması halinde otomotiv ve elektronik eşyada ek verginin söz konusu olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine de Bakan Ergün, “Bunlar gelişmelere göre değerlendirilecek konular. Artık ithalatın önü alınamaz bir takım noktalara gelinirse o zaman başka vergi politikaları üzerinde çalışılabilir. Ama bugün itibariyle böyle bir noktada değiliz. Gelişmelere göre bunları değerlendirmek mecburiyeti var” değerlendirmesinde bulundu.

Hürriyet