Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), internet sitesinde yayınladığı ve özel üniversitelere el koymayı planlayan yönetmelik değişiklik taslağı, kaygıyla karşılandı.

Taslağa göre özel üniversiteler, ‘ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı eylemlerin odağına geldi' bahanesiyle tamamen kapatılabilecek. Üniversitelerin özerkliği ortadan kalkacak. Kapatılan üniversitenin taşınır ve taşınmaz tüm malları ile tüm ayni ve nakdi hakları devrolduğu üniversiteye geçecek.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Osman Bahçe gençlerin dünya standartlarında yüksek tahsil görmelerinin engellenmeye çalışıldığını ifade etti.
Üniversitelerin belli bir ideolojinin kıskacına sokulmak istendiğini ifade eden Bahçe: “Üniversiteler gelişmiş ülkelerde yönetsel, mali ve akademik açıdan özerk yapısıyla bilimin, teknolojinin ve topyekün toplumun gelişmesini sağlarken, ülkemizde halen yöneticilerinin sübjektif kriterlerle YÖK ve Cumhurbaşkanı tarafından atanması, hocaların toplumsal konularda fikirlerini söylemelerinin yasaklanması, bilim üretmek için yeterli kaynağın ayrılmaması ve hakim siyasi iradenin kadrolaşma alanı olarak görülmesi nedeniyle adeta kıskaca alınmıştır.” Dedi.

Bahçe konuyla ilgili değerlendirmelerini şöyle yaptı: “Üniversitelerin bilim üretmesi, toplumun ihtiyacı olan kalifiye elemanları yetiştirmesi, çalışmalarıyla milletin dertlerine derman olması, hocaların baskı altında kalmadan düşüncelerini paylaşması, öğrencilerin yaratıcı fikir ve projeler üretmesi için gerekli özgür ortamları oluşturması beklenen YÖK başkan ve üyelerinin hazırladıkları yönetmelik taslağıyla (eğer onlar hazırladıysa) adeta bindikleri dalı kestikleri, akademik ünvanlarına ihanet ettikleri söylenebilir.

Mevcut yönetmelik taslağı, Bank Asya’ya el konulması, İpek Holding ve dolayısıyla İpek Medya organlarının kayyum atama görüntüsüyle el değiştirmesi, bazı özel okul ve kurumlarınsözde yönetmeliklerle yok edilmeye çalışılması vb… keyfiliklere, hukuksuzluklara yenilerinin eklenmek istendiğini göstermektedir.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.

Siyasi iradenin, diledikleri tüm kişi ve kurumların maddi-manevi tüm varlıklarına istedikleri zaman sahip olmak istediklerini belirten Bahçe: “Yasal düzenlemelerin özellikle ceza/ödül ile ilgili bölümlerinde açık ve net olarak belirtilmeyen her ifade, adrese teslim bir çalışma yapıldığının göstergesidir. YÖK yönetmelik taslağında yer alan hükümlerin devlet üniversitesi ile vakıf üniversitelerine eşit uygulanmıyor olması, ceza sebebi olarak ifade edilen huşuların sübjektif olması ve orantısız cezaların takdir edilmiş olması taslağın eğitsel ve bilimsel gerekçelerden öte sadece siyasi gerekçelerle hazırlandığını göstermektedir.

Özel üniversitelerin hayat hakkını ellerinden alacak bu taslak düzenlemenin bir sonraki aşaması da muhtemelen el konulması düşünülen üniversitelerin son dönemde kamu imkanlarından beslenerek hormonlu bir şekilde büyütülen malum vakıflara devredilmesi  olacaktır.

YÖK yetkililerine tavsiyemiz sun’i gerekçelerle üniversite kapatmak için çalışmak yerine; üniversitelerimizin daha fazla bilim üretmeleri, daha fazla patent almaları, daha fazla yayın yapmaları, toplumun dertlerine özgürce çözümler bulmaları, akademik ve idari personelin özlük hakları ve çalışma koşullarını daha iyi hale nasıl getirileceği, özellikle küçük illerimizdeki üniversitelerde akademik personel açığının nasıl kapatılacağına kafa yormalarıdır.”