ÖNDER İmam Hatipliler Derneği: İmam hatip en özgün model
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği tarafından yılda bir kez gerçekleştirilen ve yıllık çalışmaların istişare edildiği İmam Hatipliler Kurultayı’nın 15’si, Türkiye genelindeki mezun dernekleri ve başkanlarının da katılımıyla Antalya Manavgat’ta başladı.
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği tarafından yılda bir kez gerçekleştirilen ve yıllık çalışmaların istişare edildiği İmam Hatipliler Kurultayı’nın 15’si, Türkiye genelindeki mezun dernekleri ve başkanlarının da katılımıyla Antalya Manavgat’ta başladı. İmam hatiplerle ilgili önemli konuların alanında uzman isimler tarafından masaya yatırıldığı Kurultay’da ÖNDER’in her yıl yenilenen mottosu da ilan edildi. Bu yılki motto, “Bilgi ve hikmetle” olarak belirlendi.
Manavgat’ta yapılan Kurultay’a ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu, yönetim kurulu üyeleri ve il derneklerinin yöneticileri katıldı. ÖNDER Karaman ve Manavgat Derneği’nin ev sahipliğinde yapılan Kurultay’a Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Sinan Aksu, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı İbrahim Er, Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Anadolu Gençlik Derneği Başkanı Salih Turhan, Balıkesir milletvekili Mustafa Canbey, Karaman milletvekilleri Dr. Recep Şeker ve Selman Eser, Karaman Valisi Fahri Meral, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Bahattin Bayraktar, ÖNDER eski Başkanı Hüseyin Korkut, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz da iştirak etti.
Eğitimi tartışmayı önemsiyoruz
Program, Manavgat İmam Hatip Lisesi mezunu Yasin Özsever’in Kuran’ı Kerim tilavetiyle başladı. Daha sonra ÖNDER Genel Sekreteri Abdullah Ceylan’ın başkanlığındaki Selamlama ve Açılış oturumuna geçildi. Salona bir selamlama konuşması yapan ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu, “ÖNDER’in kuruluşunun 60. yılında biraradayız. Eğitim meselesini en fazla konuştuğumuz dönemde bu kurultayımızı gerçekleştiriyoruz. Bizler bu meseleyi yoğun bir şekilde tartışmayı kıymetli buluyoruz. Çünkü bize özgü, bize ait, köklerimize ait eğitimi ve kültürü birlikle yeniden şekillendirmemiz gerektiğini anlıyoruz” dedi. Bir STK olarak eğitimle ilgili raporlar hazırladıklarını ve Milli Eğitim Bakanı ile paylaştıklarını belirten Bekiroğlu, “Bu konuda kendilerine destekçi olmaya devam edeceğiz. Doğru kararlar almalarını, doğru uygulamalar yapmalarını ve bu topraklara özgü bir eğitim paradigmasını oluşturmalarını temenni ediyoruz” diye konuştu. Bekiroğlu bu süreçte eğitimi bütün boyutlarıyla değerlendirip yola koyulmanın ve eğitimin bütün paydaşlarını süreçlere katmanın önemine işaret etti.
İmam hatip en özgün model
Konuşmasında imam hatip okullarıyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Halit Bekiroğlu, “İmam hatip aidiyeti, aslında tam da bütüncül bakışın yansımasıdır. Bu gönüllülüğün maddi yansıması da var, devletin yükünü hafifletme tarafı da var. Aslında bütün bunlar sağlıklı yürütüldüğünde, sivil toplum kendi konumlanmasını doğru yaptığında, katkısını da sunduğunda devletin yükünü hafifletmeye ve imam hatip aidiyeti gibi diğer tüm okullarımızın aidiyetlerinin de güçlenmesine vesile olacaktır” dedi. İmam hatip meselesinde nitelik ve nicelik tartışmasını çok anlamlı bulmadıklarını ve niteliğin herşeyin aslı olduğunu belirten Bekiroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “İmam hatip modeli, bu ülkenin en özgün eğitim modeli olarak en mutedil, İslam dünyasına sunabileceğimiz ifrattan tefritten uzak en kıymetli modelimiz olarak ele alınmalı. İmam hatip modelini hem İslam dünyasına hem de insanlığa öncülük yapacak bir model olarak görüyoruz.”
Vizyon belgesinde 3 iyileştirme var
Konuşmasında yeni dönemde imam hatiplerle ilgili izlenecek politika noktasında açıklamalar yapan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı İbrahim Er, “Bir medeniyet tasavvuruna bağlı olarak bir kültür politikası oluşturulmalı. Eğitim politikamız da bu kültür politikamız üzerinde olmalı. Nasıl bir insan ve nasıl bir toplum tasavvuru sorusuna cevap verdikten sonra bunu önceleyecek eğitim, kültür politikasının içinde olmalı. İmam hatiplilerle ilgili politika da eğitim politikamızın içinde biraz daha özel bir politika. Vizyon belgesinde imam hatiplere ilişkin 3 farklı alanda iyileştirmelerin olduğunu göreceğiz” diye konuştu.
Niteliği artırmak zorundayız
Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Sinan Aksu da konuşmasında imam hatiplerin niteliği üzerinde durdu. Aksu, şu değerlendirmeleri yaptı: “Bundan sonra niteliğimizi artırmak zorundayız. Elimizdeki okulların kıymetini bilmek zorundayız. Biz elimizdeki okulları sadece fiziki mekanlar olarak görmüyoruz, gençlerimizin entelektüel olarak yetişmeleri için sosyal ve kültürel faaliyetlerle destek olmalıyız. İmam hatip sıralarının en iyi şekilde dolması, eğitimin en iyi şekilde verilmesi lazım.”
İmam hatipliler olarak bu ülkeye ne yapabiliriz?
Memur Sen Başkanı Ali Yalçın ise konuşmasında, geçmiş dönemdeki yaşanan zorluklardan ve ÖNDER’in duruşundan bahsederek, “Bu topluluk kazanınca kibre kapılmadı, çünkü bu topluluğun mayasında kibir şeytandandır diye bir şiar var. O yüzden samimiyetle yoluna devam ediyor” dedi. ÖNDER’in imam hatiplilik ruhunu ön plana çıkarmasından dolayı memnuniyet duyduğunu belirten Yalçın, “Onun gayreti imam hatipler için ne yapabiliriz değil, imam hatipliler olarak bu ülkeye, millete, İslam dünyasına neler yapabiliriz şeklindedir. İmam hatipler, bu ülkenin hassas konularına ilişkin duruş ortaya koyan, ülkenin, ümmetin ve yeryüzünün bütün meselelerine duyarlılık gösteren bir anlayışın adıdır. İmam hatipler için çalışırken bütün okullara da el uzatma ve ayağa kaldırma mücadelesi veriliyor. Bu da son derece önemli. Ucu millete, ülkeye, insanlığa dokunan her konuya ilişkin gündem oluşturan ve söz söyleme gayreti içinde olan bu topluluğu yürekten selamlıyorum” diye konuştu.
Dünyaca tanınan isimler yetiştireceğiz
Kurultayların önemli kararlar alınarak yıl boyunca uygulanan programlar olduğunu belirten Balıkesir milletvekili Mustafa Canbey de, “Bizler çok büyük zorlukları aşarak bugünlere geldik, gerçekten çok büyük zahmetler çektik. Ama milletimiz bizi yalnız bırakmadı, milletimiz sayesinde bu zorlukları aştık. En büyük teşekkürü milletimiz hakediyor. Bu zor günlerde bize yol açıcılığı yapan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı rahmetle anıyorum. Yine 28 Şubat sonrasında okullarımızı kasıp kavuran o zorluklar sonrasında bütün haksızlık ve hukuksuzlukları ortadan kaldıran ve bugünkü huzurlu ortamı bize sağlayan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a çok teşekkür ediyoruz” dedi. Okullarla ilgili oluşturulmaya çalışılan olumsuz algının millet bu okullara sahip çıktığı sürece tutmayacağını ifade eden Canbey, “İnşallah önümüzdeki dönemde dünyada tanınan ilim adamları, siyaset adamlarının bizim okullarımızdan çıktığına hep birlikte şahitlik edeceğiz” diye konuştu.
Eğitim meselemiz tartışılıyor
Kurultay’da açılış ve selamlama oturumundan sonra “Bilgi ve Hikmet” başlığını taşıyan ikinci oturuma geçildi. Bu bölümde, Prof. Dr. Ergün Yıldırım “Düşünce dünyamız”, işadamı Mesut Çankaya “Yaşantımızda bereket”, Camideyiz.biz kurucusu Yasin Uslu “İbadet hayatımız”, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ise “Hikmet üzerine” başlıklı sunumlarını gerçekleştirecek. İkinci günde gerçekleştirilen oturumlarda örnek okullar ve örnek uygulamaların anlatılacağı oturumun yanısıra, “Eğitim meselemiz” başlıklı oturumda eğitim üzerine genel tartışmalar yapılacak. Talim Terbiye Kurulu üyesi Dr. Hüseyin Korkut “İmam hatiplerin kuruluş yıldönümü”, MEB Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz “İmam hatip okulları, tehditler ve fırsatlar”, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Muhammed Öztabak “Eğitim nereye evriliyor?” ve Anadolu Gençlik Derneği Başkanı Salih Turhan da “Eğitim ve Gençlik” başlıklı sunumlarını gerçekleştirecek. Kurultay, sonuç bildirisi ile son bulacak.
“Bilgi ve Hikmetle”
15. İmam Hatipliler Kurultayı açılış oturumu sonunda bir manifesto açıklandı. Her yıl belirlenen motto ise bu sene “Bilgi ve hikmetle olarak açıklandı. ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu tarafından açıklanan manifestonun tamamı şöyle:
Varlığı ezeli olan, yaratmayı murâd edince, insan çıkmıştır varlık sahnesine. İnsan, en kıymetli sermâyesi olan aklıyla, varoluşuna anlam vermeye çalışmıştır. Şek ve şüphe girdaplarına rağmen sürekli deliller aramıştır. Dünyevî kuşatmalar insanın duyularını teslim almak üzereyken, Rahman olanın merhameti imdâdına yetişmiştir. El-Alîm olan, insanlar arasından bir “Muallim” seçmiş ve karanlığı nûrla aydınlatma bilgisini öğretmiştir ona. İlim sayesinde, idraki zorlayan bilinmezlikler “lâ raybe fîh” hakikatine dönüşmüş, aklın duvarlarını aşan özgürlük meşalesini ateşlemiştir.
O’nu tanıma şerefine erenler, hayatın da ölümün de manasına vâkıf oldular. Maziyi ilm’el yakîn bildiler, ânı ayn’el yakîn gördüler, geleceği hakk’el yakîn bilmeye çalıştılar. Çölün bağrından kopup gelen bedeviler, “cennetlik bilgeler” olarak geri döndüler. Kendilerine kitapla beraber hikmeti de öğreten Kutlu Elçi’nin; gönlünden, elinden ve dilinden dökülen hikmet incilerini, yitik hazineleri olarak bildiler.
Mekke semalarına gelen Hüküm, Kabe’ye açılan sokaklarda hikmetle yol aldı. Sabır ve sebat, daralan gönüllere hicreti getirdi. Hikmetin heceleriyle çizilen hicret, bir medeniyet ikliminde neticelendi. Ashab-ı Suffa’nın saflarında şekillenen dimağlar, ilmi ve hikmeti Medine meydanlarına taşıdılar. Pazarda hikmet satıp hikmet aldılar. Toprağa ektikleri hikmet tohumları, bire yedi yüz veren başağa dönüştü. Bedir kuyularında kabzayı hikmetle kavradılar. Serin gölgeliklerinden vazgeçip Uhud’a yönelirken; tepenin hikmetini de ganîmetin tehlikesini de Hamza yüreklilere bedel, öğrendiler. İlk kez orada tecrübe ettiler hikmetle atılmayan okun isabet etmediğini, hikmetsiz vurulan hedeflerin zafer anlamına gelmediğini. Hendek’te açlıkla ve korkuyla sınandılar, Allah’ın yardımının en zor zamanlarda geldiğine şahit oldular. Tebük’ten dönerken “büyük cihad”ın varlıkla ve nefisle olduğunu öğrendiler.
Hüküm, kölesini bineğine bindiren Halife olarak Kudüs’ü fethettirdi. Selahaddin’in minberi, aynı hikmetle Mescid-i Aksa’ya taşındı. Hikmet erleri, Endülüs’te ilmi, fenni, felsefeyi yeniden yorumladı. Buhara’ya, Darusselam’a, Diyarbekir’e bizi ulaştıran, Malazgirt’te kapıları açtıran; kuvvetten öte, hikmetti. İstanbul’u fethettiren, dört bir kıtada at koşturan ruhla; Çanakkale’de, Kut’ul Amâre’de, Kurtuluş Savaşı’nda zafere taşıyan aynı ruhtu. 28 Şubat’a direnen İmam Hatipli de, 15 Temmuz’da göğsünü siper eden milletimiz de aynı hikmet âleminin erleriydi.
Kutlu Nebi’den bu yana bilgiyle donanmış hikmet erlerinin; bilekleri kuvvetliydi, kılıçları keskindi ve zihinleri çok netti. Lâkin hikmet onlara tevâzûyu emretti. En büyük fetihlerde bile develerinin boyunlarına kadar başlarını eğdirdi, şehir kapılarından boynu eğik girdiler. Dünyayı değiştiren Kutlu Nebi’nin mübarek dudaklarından dökülen son sözleri; sımsıkı sarılmamızı emrettiği Kur’an ve sünnetti. Bugün de bizi biz yapacak, bizi bütün insanlığa öncü yapacak yolumuz bilgi yoludur, hikmet yoludur.
60 yıllık davamızın temellerini “bilgi ve hikmetle” atmıştık. İlme ulaşmak gayesiyle çıktığımız yolculuğumuzun her menzilinde hikmeti tecrübe ettik. Gördük ki hikmet olmadan bilgi fayda vermiyor. Bilgiyi bilgelikle taçlandıran hakikat, hikmettir. Sözü hikmetlice söyleyince gönül penceresinden girer, işi hikmetle yapınca bereket ve zafer gelir. Hikmet etten ve kemikten, kemiyetten ibaret değil, hikmet aslında keyfiyettir, bilgiyi de kuşatan bilgeliktir.
Bugün milyonlarca körpe yürek, İmam Hatip okullarında ve tüm okullarımızda bilgiyi kuşanma niyetiyle her gün evlerinden çıkıyor. Nice mü’min kadın-erkek, genç-yaşlı sadakay-ı câriye niyetiyle gençlerimiz için gayret ediyoruz; tohumlar başağa dursun diye, “bilgi ve hikmetle” buluşsunlar diye. Bugün gelinen merhalede, ilimsiz ve irfansız olamayacağını bir kez daha görmüş olduk. Okumadan, düşünmeden, sormadan, sorgulamadan söylenenlerin ve yapılanların acı faturasını ödedik. Kaybederken yaşadığımız acıların benzerini, varken ve toplarken de yaşamamayı Yüce Mevlâ’dan diliyoruz. Geceyi aydınlatmak için; “Ey Rabbim bizi muttakilere önder kıl” duasına sığınıyoruz.
Nebevî bir dokunuşla toparlanacağız, biliyoruz. Medeniyet güneşinin, Rahmanî ayetlerden yükseleceğini biliyoruz. “İstikamet Üzere” yürüyüşümüze devam ediyor ve “samimiyetle” El-Hakîm olandan hikmeti niyâz ediyoruz.
60 yılın bereketiyle; bir kez daha, en güçlü şekilde ve hep beraber “Bilgi ve Hikmetle” diyoruz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.