Ölümünün 50. yılında Hasan Âli Yücel?..

Ölümünün 50. yılında Hasan Âli Yücel?..

Milli Eğitim'in efsane Bakanı Hasan Âli Yücel, aramızdan ayrılışının 50. yılında törenlerle anılıyor. Yücel anısına yurdun dört bir yanında anma toplantılarının düzenlenmesi boşuna değil

Başta köy enstitüleri olmak üzere Türk eğitim sisteminde gerçekleştirdiği reformların bugün bile hâlâ yanına yaklaşılamıyor.
Hasan Âli Yücel, Türk eğitim sisteminde en uzun süreli görevde kalan bakan oldu. Ama yaptıkları bir ömre bedeldi. Peki neydi onlar? Neydi onu unutulmaz kılanlar?..
Her şeyden önce, üreten bir eğitim modelini hâkim kılmak istedi. Okuyan, düşünen, uygulayan, soran, sorgulayan nesillerin yetişmesi için elinden geleni yaptı. O ve dönemin İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç, bugün hâlâ büyük bir coşku ile anılıyorsa, bu biraz da ondan sonra gelenlerin hâlâ onları aşamamalarındandır.

Neler dediler?
Ankara Üniversitesi’nde UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Türkiye Felsefe Kurumu’nun ortaklaşa düzenlediği, ‘’Hasan Âli Yücel’in Eğitim, Kültür ve Bilim Dünyamıza Katkıları’’ konulu etkinlik, AÜ Rektörlüğü 100. Yıl Salonu’nda gerçekleştirildi.
Rektör, Prof. Dr. Cemal Taluğ: ‘’Bugün bir eğitmeni, devlet adamını, aydınlanma öncüsünü 50. ölüm yılında anıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı da yapan, eğitime büyük katkıları bulunan Yücel’in AÜ tarihi için de özel bir yeri var. Köy enstitüleri eğitim alanında önemli bir girişim bir eğitim destanıydı. Köy enstitüleri devam etseydi, başka bir Türkiye olacaktı’’ dedi.
Türkiye Felsefe Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Harun Tepe, Yücel’in Türkiye’de felsefe yapılmasının yolunu açan büyük bir kişi olduğunu ifade etti.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Nabi Avcı da, Yücel’i böylesine güzel bir etkinlikle anmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, bu tür etkinliklerle Yücel‘in daha iyi tanınacağını belirtti.
Yücel’in kızı Canan Yücel Eronat da babasının kaleme aldığı bir makalede ‘’Ben köşemdeyim ama ruhum bu milletin içindedir. Onu benden, beni ondan ölüm bile ayıramaz’’ ifadesinin yer aldığını belirterek, ‘’Kabul etmeliyiz ki o hiç aramızdan ayrılmadı’’ diye konuştu.

Köy Enstitüleri?
Köy enstitüleri, Türk eğitim sisteminin dünya eğitim literatürüne altın harflerle kazıdığı çok önemli eğitim modellerinden birisiydi. AÜ Rektörü Taluğ’un da söylediği gibi, eğer siyasi gerekçelerle kapatılmamış olsalardı, bugün çok farklı bir Türkiye olurdu. Her şeyden önce, günümüz için bir yüz karası olan “okuma yazma kursları”na gerek kalmazdı.
Peki köy enstitüleri CHP’nin arka bahçesi miydi? Komünist mi yetiştiriyorlardı? Asıl hedefleri Türkiye’nin kalkınması değil de militan mı yetiştirmekti?
Bu konuda bugüne kadar o kadar çok kitap yayımlandı ve mezunları öylesine yakından izlendi ki, söz konusu iddialar, sadece havada kaldı.
Yücel ve arkadaşları, Türk eğitim sistemini dünyaya açtılar, dünyayı da çocuklarımızın ayağına getrdiler. Dünya klasikleri, ilk defa onun döneminde çevrildi. Müzik ve spor onların döneminde bir yaşam biçimi haline geldi. Yaparak, uygulayarak öğrenme modeli onların döneminde hayat buldu. Vatanın her karış toprağı benim ülkemin bir parçasıdır diye neresi olursa olsun koşa koşa giden öğretmenler, onların döneminde Anadolu’nun dört bir yanına ışık saçtı.
Gidip bakın, sorun, sorgulayın, hangi köyden bir Köy Enstitülü öğretmen gelip geçtiyse o köyün kaderi değişmiştir. Tarımda verimliliği artmış, okuyan sayısında patlama olmuş, spor yapan, kitap okuyan, en ez bir müzik aleti çalan kendiyle barışık nesiller yetişmiştir.
Ülke sevdaları kıskandıracak boyutlarda olduğu için belki de bu kadar ağır bir şekilde cezalandırıldılar. Ama işte aradan 50 yıl da geçse Hasan Âli Yücel ve köy enstitülerini kimse unutturamadı!
Peki ya ondan sonra gelen bakanları hatırlayanlar var mı? Hem de ona yakın süre görev yapanları?..

Kimler geldi, kimler geçti?
Milli Eğitim Bakanlığı en sık el değiştiren bakanlıklardan birisi. Ak Parti iktidarında bile üç kez el değiştirdi. Nedendir bilinmez, dünden bugüne ısrarla hep eğitimle uzaktan yakından ilgisi olmayan isimler koltuğa oturtuldu. Şimdi bu kervana bürokratlar da eklendi. Kimileri dışarıdan bir gözün eksikleri daha iyi gördüğünü ve daha fazla katkıda bulunabileceğini söylüyor. Umarız öyle olur...
Özetin özeti: Hâlâ 50 yıl öncesi aranıyorsa, vay halimize...

 Abbas GÜÇLÜ-Milliyet

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.