Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen FETÖ davasında, eski Bursa Valisi Şahabettin Harput, Mehmet Ali Yayıkçı ve Ali Kemal Turhan'ın 50'şer bin lira kefaletle tahliye edilmeleri büyük tepki çekti. Bursa'daki iş adamlarını haraca bağlayan, ihaleleri FETÖ'ye bağış yapanlara veren Harput'la ilgili skandal karar, "Oldu olacak bütün FETÖ'cüleri tahliye edin" eleştirilerine neden oldu. Hakkında skandal bir şekilde tahliye kararı verilen Harput'un suç dosyası ise çok kabarık. Aleyhinde çok sayıda tanık ifadesi olmasına rağmen tahliye edilen Harput'la ilgili iddianamede çarpıcı detaylar yer alıyor.

İŞ ADAMLARINI HARACA BAĞLADI

İddianameye göre FETÖ'nün Bursa il imamı Cansun Sarıyıldız'la birlikte her türlü usulsüzlüğü yapan Harput'la iddianamede şöyle denildi: "Harput ve eski emniyet müdürü Ali Osman Kahya bilgisi dahilinde, eski vergi dairesi başkanı İbrahim Saydam, paralı iş adamlarının tepelerine çöküp yüksek meblağlarda para cezası kestirdi. Ondan sonra kendi adamlarını gönderip ceza kestikleri iş adamlarından cezayı halletme, iptal etme karşılığında 500 bin-1 milyon lira arasında para talep etti."

İL İMAMI GİBİ ÇALIŞTI

İddianameye göre Harput, FETÖ'nün il imamı gibi çalıştı ve FETÖ'cülere "örgüt elebaşı tarafından methedilen birisi" olarak tanıtıldı. Gizli tanık şu bilgileri verdi: "Harput ile eski il özel idaresi genel sekreteri Bilal Ç, milli eğitim, sağlık, gıda tarım ve hayvancılık il müdürlüğü gibi devlet kurumlarında, bayındırlık müdürlüğünde, ihalelerin cemaate yakın iş adamlarının almalarını sağladıklarını ve karşılığında da iş adamlarının cemaate yüksek miktarda bağışta bulundurduklarını biliyorum. İhaleye girecek firmalarla ilgili bilgiler önceden örgüt mensuplarınca Harput ve ihalelerden sorumlu sağ kolu gibi çalışan bu kişiye bildirilir. Bu firmaların cemaate bağışta bulundukları kendilerine söylenir. Bağış işlemleri yerine getirildikten sonra Harput ve Bilal Ç. tarafından bu firmaların önü açılır. Her türlü kolaylık kendilerine gösterilir."

Kefaletle tahliyeye itiraz

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ davasında 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tutuklu sanıklardan eski Bursa Valisi Şahabettin Harput, Mehmet Ali Yayıkçı ve Ali Kemal Turhan'ın yaşlarının ilerlediği gerekçesiyle yurt dışı yasağı konularak 50'şer bin lira kefaletle tahliye edilmeleri kararına itiraz etti. Harput ve diğer iki sanığın bir üst mahkemenin yapacağı değerlendirme sonucunda, tekrar tutuklanıp tutuklanmayacakları belli olacak.

YURT DIŞI YASAĞI KOYMUŞTU

Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, FETÖ/PDY'ye ilişkin haklarında dava açılan aralarında eski Bursa Valisi Şahabettin Harput ile bazı iş adamlarının da yer aldığı 14'ü tutuklu 60 sanığın yargılanmasına dün devam edilmiş, mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Harput, Mehmet Ali Yayıkçı ve Ali Kemal Turhan'ın yaşlarının ilerlediği gerekçesiyle yurt dışı yasağı konularak 50'şer bin lira kefaletle tahliye edilmelerine karar vermişti.

Tehditle hastaneye çöktü

İddianamede, Harput'un FETÖ'nün Bursa il imamı Cansun Sarıyıldız'la yakın ilişki içinde olduğu da anlatıldı. Harput ve Sarıyıldız'ın Ren Tıp Hastanesi'nin sahibi M.T.'yi tehdit ettiği de iddianamede yer aldı. Gizli tanık Kartal, şunları anlattı: "Vali Harput'un üstün destekleriyle bu hastaneyi M.T'den satın aldılar. M.T'yi tehdit ettiler. Vali Şahabettin'in makamında M.T'yi de azarladılar. En sonunda yine Orhangazi Üniversitesinde Cansun Sarıyıldız'ın odasında M.T'yi tehdit ettiler. Ren Tıp Hastanesini tehditle satın aldılar. Anladığım kadarıyla çok düşük bir bedelle satın aldılar. Zira M.T, 'hastanenin değeri sizin verdiğiniz fiyatın en az 3 katı değerdedir, siz bana ceketini al çık diyorsunuz' demiştir.''

Şehitlerimizin kemikleri sızladı

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının ardından Başbakanlık vekili avukatlar da, Şahabettin Harput'un da aralarında bulunduğu tutuklu 3 sanığın, ilerleyen yaşları dolayısıyla 50'şer bin lira kefaletle tahliye edilmesi kararına itiraz etti. Başbakanlık vekili avukatlar Necdet Yılmaz ve Rıfat Bakan, itiraz dilekçesinde, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından yaşananlara değinilerek, "Dosyadaki yargılama, 250 vatan evladının şehit edilmesine, binlercesinin yaralanmasına sebep olan FETÖ'ye destek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, üye olma ve örgüte finans sağlama suçları yönünden yapılmaktadır" ifadeleri kullanıldı.

DURUŞMADA DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPTI

Kararın hukuki olmadığı ifade edilen dilekçede, "Ancak daha da önemlisi vicdanları yaralamıştır. Ailesini göremediğini söyleyen eski vali, kendisinin açık görüş hakkı bile olduğunu unutarak, 250 şehidin toprak altında olduğunu, bunların ailelerinin artık bir daha onları göremeyeceğini, şehit edilen annenin, babanın, eşin, kardeşin, evladın bir daha hiç görülemeyeceğini umursamaksızın her duruşma duygu sömürüsü yapmıştır" değerlendirmesinde bulunuldu.

BURSA'YI YARALADI

Dilekçede, şu ifadelere yer verildi: "Bu karar hukuki değildir. Hukuki olmayan bu karar ile 250 şehidin kemikleri sızlamıştır. FETÖ mensubu hainlerce bedenine 30 kurşun sıkılarak şehit edilen Ömer Halisdemir'in, 16 yaşında kara toprağa giren delikanlıların kemiklerini sızlatmıştır. Anneleri, babaları, kardeşleri tüm Bursa halkını yaralamıştır. . Sayın heyetin vicdani kanaatleri ile başta Harput olmak üzere tahliyesine karar verilen sanıkların tutuklanarak kamu vicdanını rahatlatmalarını bekliyoruz."