Okulu Yeniden Yapılandırmak - Çağdaş Eğitim Modeli
Akademik Gelişim, Sosyal Gelişim, Dil Gelişimi, Zekâ ve Yetenek Gelişimi için Disiplinler Arası ve Bütünleşik Eğitim
Okulu Yeniden Yapılandırmak
Çağdaş Eğitim Modeli
STEM OKULU
Akademik Gelişim, Sosyal Gelişim, Dil Gelişimi, Zekâ ve Yetenek Gelişimi için Disiplinler Arası ve Bütünleşik Eğitim
Hüseyin ÖZKAN*
Giriş
Dünya ekonomik sistemi yeniden yapılanmanın eşiğindedir. 4.0 dijital Sanayi Devrimi olarak da adlandırılan bu devrim, bilişim teknolojileri ve endüstriyi bir araya getirmek olarak kısaca ifade edilebilir. Her zaman değişimlerin ateşleyicisi teknolojide yapılan yenilikler olmuştur. Eski teknolojinin üretim biçimi ile yoluna devam etmek isteyenler ya da üretim araçlarını yeni gelişen teknolojiye göre yenileyemeyen işletmeler iflasını açıklamak zorunda kalmakta ve dev boyutta da olsa kapılarına kilit vurmak durumunda kalmaktadır. Günümüzde Dünya bu dönüşümün sancılarını yaşamaktadır. Günü karşılamakta yetersiz kalan tezin, antitezi dünyamızı zorlamakta yeni bir senteze ulaşarak krizi sonlandırmanın savaşımı verilmektedir. Gelişmiş ülkeler yeni gelişen teknolojik gelişmelere ayak uydurmak için her türlü yatırımı yapmaktadırlar. Artık çağımız dijital makine üretimi çağıdır. Artık makinelerin üretim alanında birbiriyle konuşacağı bir çağa evirilmekteyiz. Elbette bu diyalektik sürecin sancılı çalkantılardan sonra evirileceği ekonomik ve siyasi yeni bir yapılanma ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bunun yanı sıra bu dönüşüm aynı zamanda dünyanın ve dünya ekonomik sistemine entegre olmuş ülkelerin de siyasi ekonomik hayatlarında bir takım değişime gitmelerine neden olacaktır.
Teknolojik değişmelerin sonucunda değişen, siyasi ve ekonomik üst yapının etkisiyle toplum hayatının ve toplum hayatını etkileyen yapılanmaların da etkileneceği muhakkaktır. Bunların başında da eğitim sistemi gelmektedir. Artık eğitim sistemi değişen ekonomik ve siyasi yapılanmaya ayak uydurmak zorunda kalacak, bu sistemi işletecek ve yeniden üretecek insanı yetiştirme misyonunu yüklenecektir. Bu durumda kendini yenilemeyen, eğitim alanında teknolojik ve düşünsel değişimine ayak uyduramayan eğitim kurumları da artık işlevsiz hale gelecekler ya da kendiliğinden dönüşüme zorlanacaklardır. Ya da bu süreçte bir çok endüstri firmaları gibi kapılarına kilit vurmak zorunda kalacaklardır.
Bu gün eğitim sistemimiz bu dönüşümün eşiğindedir. Artık üretimin süreçlerini insanlar değil makinelerin denetleyeceği, birbirini anlayan makinelerin sürece hakim olacağı bir dönemde iş çevrelerinin istihdam kriterleri de değişmekte ve çıta git gide yükselmektedir. Eğitim süreçlerinden istenen insan profili; nitelikli, disiplinler arası etkileşimle düşünebilen, yetenekli, eğitim hayatında iken iş tecrübesi kazanmış iletişimi güçlü dil bilen ve diğer birçok meziyeti üzerinde taşıyan insan profilidir. Yani kısaca, artık ezberci eğitim sona ermiştir. Bireysel yeteneklerin geliştirilebileceği, iş hayatına entegre olmuş okul yapılanmaları ise çağımızın yeni okul modeli olacaktır.
Yazımızda STEM Eğitim Modelinin okullarımızda uygulanma yöntemine yönelik birkaç öneri sunulacaktır.
Amaçlar
Okullar olarak amacımız; teknolojik değişimlere uygun, çok yönlü bireyler yetiştirmenin yanında, toplumda birlikte yaşama kültürü ile donanmış; sevgiye, hoşgörüye, doğruluğa, dürüstlüğe dayalı, hak ve özgürlükler ile görev ve sorumlulukların birlikteliğini içselleştirmiş, Kendini tanıyan ve yeteneklerini keşfetmiş, Zeki, yaratıcı, başarılı, donanımlı, özgüvenli, bilimsel düşünen ve sanatsal bakabilen, demokrasi ve insan haklarını özümsemiş, duyarlı, ulusal ve evrensel değerleri benimsemiş, genel kültür ve dili ile dünyaya kolay entegre olabilen bireyler yetiştirmektir. STEM, disiplinler arası eğitim ve bütünleşik eğitim modeli ile tercih edilen ve komple gelişen ve yetenekli bireyler yetiştirmek temel amaç olmalıdır.
Aşağıdaki şekilde STEM ‘i oluşturan disiplinler görülmektedir. Bilim Alanında pozitif bilimlerin yanında sosyal bilimlerin de varlığı düşünülmelidir. Elbette sanat ve estetik de bu modelin bütünlükçü yaklaşımı içinde yerini almalıdır.
STEM Eğitim Modeli
İlkeler
Okullar gerek eğitim gerekse yönetim süreçlerinde aşağıdaki ilkeleri benimsemeli ve hayata geçirmelidir.
1. Çocuğa Görelik; Herkes Farklı, Herkes Eşittir,
2. Farklı Gelişen Bireylerin Bir Arada Eğitimi,
3. Etkinliklerle Eğitim ve Üretim,
4. Okul sanayi işbirliği ile üretime dönük kalıcı öğrenme
5. Sanatsal ve Bilimsel Bakış,
6. Yaratıcılık,
7. Doğruluk ve Dürüstlük,
8. Şeffaflık ve Açıklık,
9. Hak ve Özgürlükler, Görev ve Sorumluluklar Birliği,
10. Çevreye Duyarlılık, Ekolojik Bakış,
11. Toplumsal Duyarlılık,
12. Çok yönlülük
13. Farkındalık,
14. Empati,
15. Teknoloji okuryazarı
16. Zekâ ve Yetenek Gelişimi,
17. Önce Çocuk ve Hakları,
18. Demokrasi ve Katılım,
19. Etkili Eğitim Modeli Çerçevesinde Tüm Bileşenlerin Amaç Birliği ve Başarı İlkesi
Müfredat Uygulamaları
Çağa ve teknolojik gelişmelere uygum sağlayabilen bireylerin yetişebilmesi için çağdaş eğitim modelleri hayata geçirilmelidir. Günümüz dünyası çok yönlü ve yetenekli bireyler talep etmektedir. Bunun için müfredat uygulamaları disiplinler arası iletişim yöntemi uygulanmalıdır. STEM uygulamaları bunun en önemli basamağı ve yöntemidir. STEM Bilim, teknoloji, Mühendislik ve Matematik bilimlerinin disiplinler arası yöntemle birbirine entegre edilerek eğitim öğretimde kullanılmasıdır. Kalıcı öğrenmenin yöntemi ise STEM Eğitim Modeli olmalıdır. Kalıcı öğrenmenin ön şartı da duyguların ve duyu organlarının da faal olduğu öğretim yöntemidir. Öncelikle öğrencinin konu ile duygusal olarak bağ kurması duyu organları ile de hissetmesi gerekmektedir. Bu nedenle ders işleme yöntemimiz ezbercilikten öte, yaparak yaşayarak ve hayata uygulayarak yapılan bir eğitim yöntemidir. Bilimi yaşanır hale getirerek kalıcı öğrenme hedefine ulaşılmaktadır. Derslerin teorik işlenişinin ardından, konunun yaşamsal önemi ve deneysel ve uygulamalı eğitimi de verilmelidir.
Yabancı Dil Eğitimi
Amacımız öğrencilerimizin iki dil bilen bireyler olmanın gelecek yaşamlarında ayrıcalığını yaşamalarıdır. İki yabancı dil bilmek günümüz dünyasında ihtiyaç haline gelmiştir. Ayrıca araştırmalar birden fazla dil öğrenmenin zekâ gelişimi açısından da önemli olduğu yönündedir. Bu nedenle öğrencilerimize İngilizcenin yanında Almanca İspanyolca Çince Rusça gibi bir başka dilinin de öğretilmesi temel hedef olmalıdır. Öğrencilerimiz yabancı dili oyunla etkinlikle ve konuşarak aktif olarak öğrenme yöntemiyle doğal yollarla öğrenmelidir. Kalıcı bir öğrenme sağlamaları açısından, öğrenmeleri dil kampları ile desteklenmelidir. Bunun yanında yabancı uyruklu öğretmelerde okullarda görevlendirilerek, öğrencilerimizin yabancı dili konuşma dili olarak da kullanmaları sağlanmalıdır.
Seçmeli Eğitim Etkinlikleri
Öğrencilerimiz ders dışı etkinlikler olarak aşağıdaki alanlarda ve öğrencilerin ilgi ve yetenek ve yönelimlerine göre oluşturulabilecek diğer eğitim etkinlikleri ile merakları ve yetenekleri keşfedilerek geliştirilmelidir. Böylece öğrencilerin yeteneklerine uygun alanlara yönlendirilmesi bu alanda eğitim almaları sağlanmalıdır. Ayrıca etkinlik ve atölyelerle müfredat zenginleştirme eğitimi verilerek kalıcı öğrenme sağlanmalıdır. Etkinlikler disiplin alanlarının ortak katılımı ile hazırlanmalı ve yaşamla bağlantısı kurulmalıdır.
Eğitim Etkinlikleri ve Atölyeler
Temel Atölyeler
1. STEM Laboratuarı
2. Deneysel Bilimler
3. Müzik Atölyesi (Enstrüman Eğitimi)
4. Görsel Sanatlar (Resim, Heykel, Seramik)
5. Akıl Oyunları ve Zekâ Atölyesi
Öğrencilerin Eğitim İhtiyacına Göre Oluşturulabilecek Diğer Etkinlik ve Atölyeler
1. Birbiriyle Konuşan Makineler Atölyesi
2. 3-D Yazıcı kullanım atölyesi
3. Tarih ve Arkeoloji Atölyesi
4. Uzay ve Zaman Etkinliği
5. Mikro Canlılar ve Zooloji Bilim Atölyesi
6. İcat/Üretim Atölyesi
7. Yazılım ve Kodlama Etkinliği
8. Yaratıcı Yazarlık
9. Felsefe Okulu
10. Bilimin ve Sanatın Kahramanları Söyleşileri
11. Yaz Dönemi Sanat Kampı
12. Yaz Dönemi Bilim ve Teknoloji Okulu
Etkin Rehberlik ve Danışmanlık
1. Aile Danışmanlığı
2. Öğrenci Danışmanlığı ve Sorun Çözme
3. Öğrenci Genel Gözlemi
4. Yetenek Gelişimi Gözlemi, Atölyeye ve Uygulama Alanlarına (Staj) Yönlendirme
4. Aile Eğitimleri Organizasyonu
5. Öğrenci Gelişimi Takibi, Raporlama, Dosyalama ve Aile Görüşmeleri
6. TEOG Sınavı ve Yönlendirme Koçluğu
Montör Öğretmenlik Sistemi
Öğretmenlerin yetenek eğitimi kapsamında öğrencilere aynı zamanda montör olmaları esas olmalıdır. Her yetenek ve gelişim alanları için montör öğretmenler görevlendirilir. Montör öğretmenler sınıf branş öğretmenleriyle, rehberlik servisi ile, velilerle iletişimi sağlar. Öğrencilerin akademik, sosyal ve yetenek gelişimlerini özellikle takip eder. Montör öğretmenler çalışmalarını öğretmenler kurulunda diğer öğretmenlerle paylaşmalı disiplinler arası eğitim kapsamında alan öğretmenlerinden destek almalıdır. Ayrıca öğrencilerle montörlük adına yapılan çalışmalar bireysel olarak velilerle paylaşmalıdır.
Öğretmen Seçimi ve Hizmet İçi Eğitimler
1. Öğretmen Seçiminde Göz Önünde Bulundurulması Gereken Kurallar
- Mezuniyet Durumu ve üniversite
- STEM eğitim modeline uygunluğu
- Tecrübesi
- Alan Bilgisi ve Sunuş Yeterliliği
- Öğrenciye görelik ilkesine uyumu
- Proje uygulamalarına yatkınlığı
- Öğretmenliğinin yanında öğrencilere montörlük yapabileceği yeteneğinin olup olmadığı
- Öğretmenlik Mesleğini sevmesi
- Çocukları öğretmeyi ve öğrenmeyi sevmesi, öğrenmenin sürekliliğine inanması ve kendini geliştirme isteği
- yabancı öğretimi için ayrıca yabancı öğretmen görevlendirilmesi
2. Hizmet İçi Eğitimler
- STEM Eğitim Modeli
- Disiplinler arası bütünleşik eğitim
- Öğretim yöntem ve teknikleri
- Sınıf Yönetimi
- Kaynaştırma eğitimi
- Çocuğa Görelik İlkesi Eğitimi
- Zekâ ve Yetenek Gelişimi eğitimleri
- Etkinlik ve Atölyelerle öğretim eğitimi
İşbirliği ve Protokoller
1. Yabancı dil eğitimi için yurtiçi ve yurtdışı bağlantılar ve işbirlikleri
2. Yurt içi veya yurtdışı özel ya da Devlet üniversiteleri ile anlaşma ve işbirliği protokolü
3. Alanında tanınmış akademisyenlerle işbirliği.
4. STK larla işbirliği geliştirme
5. Yurt içi ve yurtdışı STEM eğitim kuruluşları ile işbirliği
Okul Öncesi Eğitim
Okul Öncesi dönem eğitimin en önemli ve kalıcı basamağıdır. Öğrencilerin çift dil eğitimi bu eğitim döneminde başlamalıdır. Çünkü çift dilli öğrenimi çocukların zekâ gelişimi açısından da önemlidir. Bu gün Okulöncesi eğitimde birçok eğitim modelinden söz etmemiz mümkündür. Bunlardan Reggio Emilia, Waldrof, Montessori gibi isimler bunların önde gelenleridir. Ancak hepsinin ortak özelliği olarak çocuğun okulun tüm donanımı, çeşitli araç ve gereçleri, eğitim ortamı ve çevresiyle tamamen öğrenci odaklı olduğu, çocuğun değerini anlamak ve kavramak ve ona saygı duymak üzerinden şekillendiği yönündedir. Çocuğa saygı esastır. Montessori Metodu, duyu eğitimi üzerinde duran, tüm duyu organları için eğitici materyaller geliştirmiş bir sistemdir. Soyut matematiksel kavramları somutlaştırarak matematiksel düşünmeyi geliştiren ve sosyal bilimleri çocuğa duyuları aracılığı öğreten bir metottur. Her çocuğun gelişimi kendi içinde değerlendirilir. Okul öncesi dönemde farklı yaş gruplarının aynı ortamda eğitim görerek etkileşimde bulunmaları da Montessori metodunun temel yaklaşımıdır. Yani denilebilir ki, okul öncesi dönemde de disiplinler arası bir eğitimin, STEM Eğitim Modeli uygulanmasının tecrübî temelleri oluşturulmuştur. Okul öncesi dönem eğitiminin temel faktörünün; çocuğun merakını köreltmemek, oyun içinde öğrenmesini sağlamak, materyal kullanmak, duyu organlarının ve duyguların algılamasını sağlamak olduğunu ifade edebiliriz.
*Eğitim Bilim Uzmanı, Eğitim Yöneticisi
www.turkiyeegitim.com / Özel haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.