Öğretmenler, Meslek Kanunu İptali İçin Ankara’dan Seslendi
Eğitim Sen’in çağrısıyla ülkenin dört bir yanından binlerce öğretmen, Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal edilmesi talebiyle Anıtpark’ta bir araya geldi.
Eğitim Sen’in çağrısıyla ülkenin dört bir yanından binlerce öğretmen, Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal edilmesi talebiyle Anıtpark’ta bir araya geldi. Öğretmenlerin tabandan yarattığı baskıyla 12 sendika sözde Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı ortak mücadelenin ilk adımlarını attığını söyleyen Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, “İktidara her koşulda biat eden, eleştirmeyen, sorgulamayan ve bunun karşılığında adaylığı kalkan, kariyer basamaklarını tırmanan birer 'memur öğretmen' profili yaratmayı amaçlayan Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı yükselen itirazlar daha fazla görmezden gelinmemelidir” dedi.
"ÖMK iptal edilsin", "Kariyer hiyerarşisine hayır", "Memnuniyet değil mecburiyet’, "Geçinemiyoruz" yazan dövizlerle alana giren öğretmenler, "Direne direne kazanacağız", "Karanlığa teslim olmayacağız", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber, ya hiçbirimiz", "Susma haykır, ÖMK’ye hayır" sloganları atarak alana giriş yaptı. Öğretmenlerin yanı sıra bir çok siyasi parti ve demokratik kitle örgütü katılım sağladı.
BİR GÜNLÜK İŞ BIRAKMA
Eğitim Sen'in "birlikte mücadele" şiarının nihayet karşılık bulduğunu ifade eden Kurul, öğretmenlerin tabandan, sahadan sendikalarını itmesi biçimindeki yoğun baskısı ile buluşma gerçekleştirdiğini, 12 sendika birlikte sözde Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı ortak mücadelenin ilk adımlarını attığını duyurarak toplantı sonuçlarını paylaştı.
26, 27, 28 Ekim tarihlerinde kokart takılacağını, 26 Ekim tarihinde, ilk teneffüs saatinde, öğretmenler odasında ortak bildiri metninin okunacağını, bu talep ve uyarılara rağmen bir düzenleme yapılmaması halinde; 2 Kasım 2022 tarihinde tüm eğitim çalışanlarının katılımı ile bir günlük iş bırakma eylemi yapılması kararları sendika genel başkanlarınca karar altına alındığını belirtti.
"ÖMK, KAPALI KAPILAR ARDINDA YASALAŞTI"
“Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarını zayıflatan, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) düzenlemesine karşı haklarımızı, meslek onurumuzu ve geleceğimizi savunmak için bir aradayız” diyen Kurul, ÖMK’nin kapalı kapılar ardında, kanunun muhatabı olan öğretmenlerin ve sendikalarının iradesi dışında, haklarını ve taleplerini dikkate almadan hazırlanarak yasalaştığını söyledi.
Siyasi iktidarın ve Millî Eğitim Bakanlığının bugüne kadar defalarca olduğu gibi, bir kez daha kendi bildiğini okuduğunu söyleyen Kurul, “Masa başında hazırlanan meslek kanunu ile eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını tek taraflı olarak düzenleme alışkanlığını sürdürüyorlar. Türkiye'de aynı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaş kaleminde çalışmak zorunda kalan başka bir meslek grubu yok. Siyasi iktidar, öğretmenler arasında halen var olan aday, sözleşmeli, kadrolu, ücretli ayrımına yenilerini eklemekle birlikte, eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısını Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerinden daha da pekiştirmek istiyor” dedi.
"ÖMK’YE KARŞI YÜKSELEN İTİRAZLAR GÖRMEZDEN GELİNMEMELİ"
Tıpkı 'nitelikli okul/niteliksiz okul' ayrımı üzerinden yürütülen tartışmalarda olduğu gibi, bugün de kariyer basamakları üzerinden 'nitelikli öğretmen/niteliksiz öğretmen' algısı yaratılmak istenmesinin kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Kurul, “Öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunları bakanlığın gündeminde değil. Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik taleplerimizi görmezden geliyorlar. Öğretmenlerin mesleki birikimini ve niteliğini yok sayan kariyer basamakları uygulamasının öğretmenlik mesleğinin saygınlığını daha da düşürmesine karşı hiçbir eğitim emekçisi sessiz ve tepkisiz kalmayacaktır. İktidara her koşulda biat eden, eleştirmeyen, sorgulamayan ve bunun karşılığında adaylığı kalkan, kariyer basamaklarını tırmanan birer 'memur öğretmen' profili yaratmayı amaçlayan Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı yükselen itirazlar daha fazla görmezden gelinmemelidir” diye konuştu.
Eğitimin kamusal, bilimsel, laik ve parasız, demokratik, cinsiyet eşitlikçi olma niteliğinin giderek yitirdiğini belirten Kurul, “Anadilinde eğitim talebi adeta yok sayılıyor. Oysa eğitim ve bilim alanı konuşma, söylem alanıdır, ifade özgürlüğü tüm yurttaşlar için olduğu kadar mesleki anlamda eğitim ve bilim emekçileri için çok önemlidir. Sansür yasası ile insanlığın en önemli yetisi olan konuşma, eleştirel konuşma ve yazma imkânı elinden alınmak isteniyor. Tüm eğitim emekçilerinin Saray'ın sözlerini tekrar etmesi, söylemesi bekleniyor. ‘Size verilenle yetinin ekmeğinizi yiyin oturun, özgürlüklerinizden vazgeçin’ deniliyor. Böyle bir dayatmaya ‘Hayır’ diyoruz” dedi.
"GERÇEKLERE KARŞI SUSMAYACAĞIZ"
“Enflasyonun gerçekte yüzde 100'leri aştığı, işsizliğin tavan yaptığı, yoksulluğun derin bir yoksulluğa dönüştüğü, başta gelir adaletsizliği olmak üzere her türden adaletsizliğin iyice artırıldığı, kısaca emekçi halklarımızın yaşamlarının kâbusa döndürüldüğü bugünlerde bizleri, şu ana kadar uyguladıkları baskıcı politikaları yetmezmiş gibi sansür yasası ile de susturmaya çalışıyor iktidar bloku.” diyen Kurul ne olursa olsun gerçeklere karşı susmayacaklarını ifade ederek, "Ne ekmeğimizden ne de özgürlüğümüzden vazgeçeceğiz, sansür yasası ile baskılarla, ihraçlarla sürgünlerle bizleri susturamayacaksınız! Emekten, Ezilenden yana, Doğadan, Toplumdan, Barıştan ve Özgürlüklerden yana bir ülkeyi hep birlikte inşa edeceğiz” dedi.
"BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM"
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, “Kapitalist sistem kendi krizlerinin yarattığı kaotik halden, çoklu krizden bir kez daha baskıyı, sömürüyü daha da yaygınlaştırıp derinleştirerek, yüzyıllarca süren emek mücadelesiyle elde edilen kazanımlarımızı, haklarımızı budayarak, devletleri tümüyle şirketleştirerek bu krizinden de çıkmaya çalışmaktadır” dedi.
Her geçen gün emekçilerin yoksulluğunun derinleştiğini söyleyen Bozgeyik, “Emeğimizi hedef alan saldırıların dalga kıranı bizleriz. Emeğin birliği ve halkların kardeşliği için, bilimden yana, aydınlık bir gelecek için umut biziz. Yeter ki, kol kola omuz omuza olalım. Yeter ki dünyanın en büyük ailesi olarak bizi bölmeyi, parçalamayı hedef alan oyunları boşa çıkaralım, birbirimize daha fazla kenetlenelim. Yeter ki, yaşadığımız bu güzelim ülkeye özlenen baharı, beklenen aydınlığı getirmek için birlikte mücadele edelim” diye konuştu.
Konuşmaların ardından sahneye çıkan Haluk Tolga İlhan konseriyle miting sonlandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.