Son bir yıldır sürekli dilimizde: "Öğretmenlik mesleği ayaklar altına alınıyor, itibarsızlaştırılıyor, hak ettiği değer verilmiyor..."

Ancak gelin görün ki, bu durumun kaynağı bizzat biziz, yani "öğretmen camiasının ta kendisi"

BİRLİKTE HAREKET ETMELİYİZ

Her şeyden önce eğitimciler olarak "birlikte hareket etmeliyiz"

Amacımız öğretmenlik mesleğinin hak ettiği yere gelmesi mücadelesi ise bu kaçınılmaz gözüküyor.

SENDİKALAR NE YAPIYOR?

Eğitim iş kolunda bugün itibariyle 28 sendika faaliyet göstermektedir.

Her geçen gün sendika sayısı artarken, her şeye rağmen sendikalı eğitimci sayısında ciddi oranda bir artış gözlenmemektedir.

EN BÜYÜK TEPKİ "İSTİFA" DEĞİL "ÖRGÜTLÜ" OLMAKTIR

Özellikle son haftalarda yaşadığımız "toplu sözleşme" sürecinde bazı çevreler tarafından "sendikalardan istifa edin" söylemleri ifade edilmektedir.

Aslında burada hükümet ve hükümet yetkililerine en büyük tepki; "sendikalardan istifa" değil, "sendikalara katılarak örgütlü olmak"tan geçmektedir.

SENDİKALARA "SİYASİ BAKIŞ" ÜYE OLMAYA ENGEL DEĞİL

Özellikle büyük sendikalara üye olmak memur nazarında, aynı zamanda belli bir siyasi görüşle "damgalanmak" anlamına gelmektedir.

Bu kısmen doğru gibi görünse de, "sendikasız" olmaya yeterli mazaret değildir.

Çünkü, 28 sendikadan kendi fikir ve anlayışınıza uygun hiç mi sendika yok?

HERKES SENDİKALI OLMALI

Öğretmenlerin hükümete gösterecekleri en büyük tepki; kendi fikirlerine yakın, yakın bulamasa da en yakın sendikaya üye olmaktan geçmektedir.

ÜYELİK TERCİHİNİZİ "BÜYÜKLERDEN YANA" KULLANIN

Bugün özellikle 3-4 büyük sendika, belli bir güce ve kurumsal kimliğe sahiptir.

Küçük küçük sendikalar yerine, en azından büyük ve güçlü örgütlenmeler her yönden memurun haklarını korumada daha başarılı olacaklardır.

Sonuç olarak, senikanızın faaliyetlerinden memnun değilseniz istifa etseniz dahi, başka bir sendikayaüye olunuz.

Sendikasız tek memur kalmadığı zaman, işte o zaman memurun karşısında hiç bir güç kalamayactır.

Teoman Yalçın / Turkiyeegitim.com